English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ L ] / Labrador

Labrador translate Spanish

269 parallel translation
Şu kum fırtınaları tıpkı Labrador kıyılarındaki sisler gibi. Sadece sonucu farklı.
Estas tormentas de polvo se parecen a las nieblas del Labrador aunque el resultado es diferente.
Bu ona, artık hiç mahsul alamayacağın söylemenin bir yoluydu ve hiç kimse, bunu bir çiftçiden daha iyi anlayamaz. Alvin?
Así quería hacerle comprender que no recogería cosecha en sus campos y el labrador sabe lo que esto significa.
- Bir çiftçisin. - Evet, efendim.
- Es usted labrador.
21 Mayıs 1962'de Labrador açıklarında kaybolduğu bildirildi.
Lo reportaron desaparecido el 21 de mayo de 1962, frente a la costa de Labrador.
Kanun koyucuların zamanı bol olabilir, ama bir çiftçi için sadece ekin ve hasat zamanı vardır.
El tiempo no es lo mismo para usted que para un labrador. Hay un tiempo para la siembra y un tiempo para la cosecha.
Labrador Akıntısı.
La corriente del Labrador.
Neredeyse her vagonda, gitarı olan bir Teksaslı var tam Amerikalı bir çocuk çiftçi Navajoların gururu.
Aquí tenemos al tejano con su guitarra al típico joven americano al labrador al bravío indio navajo.
Bu buz kütlesi Labrador akıntısıyla aşağı sürükleniyor olmalı.
Este hielo baja a la deriva por la corriente de Labrador.
Yakında Labrador akıntısına gireceğiz.
Pronto entraremos en la corriente de Labrador.
Orada bir Labrador var. Hayvanı bir bakkal.
Allí los espera un labrador.
Bak, ben bir Labrador'um!
- ¿ Que estas... - ¡ Mira, soy un labrador!
Birer Labrador olacağız.
Ahora seremos labradores.
Bunlar Labrador! Hayır, hayır.
Son labradores.
Ona baban gibi çiftlik hayatından hoşlanmadığını söyledim.
Sólo le dije que no te gustaba ser labrador, y a tu padre tampoco...
Kain çiftçi oldu. Habil ise çoban oldu.
Caín fue labrador y Abel fue pastor.
Kardeşim ve ben, dürüst bir çiftçinin oğullarıyız.
Mi hermano y yo somos hijos de un honrado labrador.
Sancho Panza bir taşra işçisi ve dürüst bir insan. Eğer yoksula dürüst denebiliyorsa ve o fakirse, tabii ki de onun yaveri olabilir.
Es un labrador de campo y hombre honesto o todo lo honesto que puede ser un pobre, tan pobre como él.
Tembel bir adamın tarlasında yürüyordum.
Estaba cruzando... el sembrado de un perezoso labrador...
Labrador, Barbados, Trinidad, Salvador,
Labrador, Barbados, Trinidad, Salvador,
Ama felaket değildi onun için, Görülmeye değer görkemli geminin gitmesi gereken bir yer vardı ve sessizce yelken açtı... güneş ise yeşil sudan çıkan bacaklarına vuruyordu, gökten düşen çocuğun. "
El labrador ha oído el grito desesperado de Icaro y el impacto de su cuerpo en el mar, pero no ha sentido que fuera una tragedia y ha seguido arando, lo mismo que el barco lujoso y delicado continuó navegando plácidamente sin desviar rumbo.
Çiftçi Jean tarafından bulunduğu söyleniyor.
Dicen que lo encontró Jean el labrador.
Belle lsle Boğazı'na. Oradan da açık denize. Bizi körfezden çıkarıp Labrador kıyılarına götürüyor.
por el estrecho Belle-Isle. hacia mar abierto... nos esta apartando del golfo y nos lleva a las costas de labrador
Ama içinde Labrador da var.
Mezclado con un poco de labrador...
Labrador ne demek?
¿ Que es labrador? ¡ Mierda de perro!
- Çiftçi!
- Labrador.
Adı Labrador
Se llama Labrador.
- Karısını Labrador'a gönderdim.
Le hablé de Labrador. - No aceptará el caso.
Labrador'un yanında.
Está en el nombre de Labrador.
Labrador Antek'in başına buyruk birisi olduğunu söyledi.
Labrador me dijo que tenía un carácter... independiente.
Merhaba, avukat. - Yalnız mısın?
Señor Labrador ¿ Está solo?
Labrador istekli, ama yorgun.
Escuche, el señor Labrador está cansado.
Labrador kanıt olmadığını, başımı eğip... buradan olabildiğince çabuk çıkmam gerektiğini söyledi.
El señor Labrador dijo que no hay pruebas. Dijo que ponga una sonrisa falsa y salga de aquí, lo antes posible.
Benden bir defa bir kadını tedavi etmem istendi ki o... bir Labrador cinsi köpekle ilişki kurmuştu.
Una vez me pidieron que tratase a una mujer que había hecho el amor con un perro labrador perdiguero.
- Siyah, Labrador.
Negro. Labrador.
Sabancımızın acıkmış olabileceğini düşündüm.
Pensé que nuestro labrador podría tener hambre.
16 saat içinde Labrador kıyılarına varabiliriz.
Llegaremos a las costas del Labrador en 16 horas.
Labrador Retriever su için türetilmiş.
El perro labrador ha sido criado para el agua.
Şimdi bana Alman kısa tüylüsünün Retriever kadar iyi yüzdüğünü söyle. - Hadi!
Levántate y dime que un pastor alemán nada tan bien como un labrador.
Labrador Retriever'ın en iyi av köpeği olmadığını düşünen var mı?
¿ Hay alguien más aquí que piense que el labrador no es el mejor perro de caza del mundo?
Benim bir keresinde sarı, dişi bir labradorum vardı.
Una vez tuve una perra labrador amarilla.
Ne zaman nişan almaya kalksam, o labrador gözünün kenarıyla bana bakardı.
Siempre que yo apuntaba... esa perra me miraba de reojo.
Harika bir Labrador'du.
Un maravilloso labrador.
O labradorun ölmek için fazla iyi olduğunu anlamıştım zaten.
Sabía que había algo sobre ese labrador. Ese perro era muy bueno para estar muerto.
Labradordu.
Labrador casi.
Labrador.
Un labrador.
Çocukken,'Honey'adlı golden retrieverımız vardı.
Cuando era pequeño, teníamos una perra labrador llamada'Dorada'
Antek beni Labrador'dan uzak durmam için uyarıyor.
La puso..., Antek, significa Labrador, descartado.
Avukat bey...
Señor Labrador.
Labrador Retriever değilim ben.
No soy un perro labrador.
SARI LABRADOR YAVRUSU 6 HAFTALIK. $ 379.75
Quieto. CACHORRO LABRADOR AMARILLO MACHO, 6 SEMANAS $ 350
O Labrador'dur.
El perro es "labrador".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]