Latina translate Spanish
570 parallel translation
Biiyorsundur, bu üçgen yelkenli son savaş gemisi.
El último buque de guerra con vela latina.
Bu derin Latin Amerika'ydı.
Era la América Latina profunda.
Capannelle, Capannelle Pierluigi, Circonvallazione Latina 457.
Capannelle, Capannelle Pierluigi, Circunvalación Latina 457.
Eğer bunu halledemezsek Latin Amerika'daki işimiz biter.
Si no la llevamos bien, habremos terminado con América Latina.
Webster'ın Uluslararası Sözlüğü'ne göre Latince "habilis" kökünden geliyor.
La versión íntegra del Webster's International Dictionary dice que proviene de la raíz latina habilis.
Kuzey Amerikalıyı takdim etme zevkini yaşıyoruz,
Y Señorita Dolores Gomez, ¿ No es ella latina, también?
Judex... Anlamı "hakim" ya da "kanun destekçisi" olan Latince bir kelime.
Judex... es una palabra latina que significa "juez" o "defensor de la ley".
Eve gidip küveti tam yağIı sütle doldur.
Cuando llegues a casa, llena latina de baño con leche entera.
Latin Amerika'dan gelen rekabet.
Competencia de América Latina.
Asya'da, Afrika'da, Latin Amerika'da Yoldaşlar ve dostlar... Birincisi :
Y EN AMÉRICA LATINA.
Bu unutkanlığa üzgün Latin sesimi adıyorum iğrenmekten öte üzgün ve daha çok sokaklara kusuyorum.
A este olvido le puedo donar mi triste voz latina, más triste que la rebelión, mucho más...
Latin Amerika'da kötü beslenmenin yol açtığı hastalıklardan dolayı her saniye 4 çocuk ölüyor.
En América Latina mueren 4 niños por minuto debido a enfermedades provocadas por la desnutrición.
Fakat gerçekte biliyorsunuz, siz ne istiyorsanız İngiltere onu istiyor. Ticaret serbestisi ve Latin Amerika'nın tümünde yabancı egemenliğine son verilmesi.
Pero en realidad, Inglaterra desea lo mismo que ustedes... la libertad de comercio y el fin del dominio colonial en América Latina.
Ateşli Latinler gibi bizi baştan çıkartmaya çalışmanız işe yaramaz.
Inútil tratar de crear ambiente para una seducción latina, mi querido latin lover.
"Komünist" Latince bir kelimedir.
"Comunista" es una palabra latina.
ENI benzeri kurum kuran Fransız bakan Maginot'la aynı tarz insanlarız.
Pertenezco a la misma categoría de estos señores que le cito : El ministro francés Maginot, que fundó la Unión petrolera Latina, Una especie de ENI.
Daha geçenlerde Latin Amerika üstüne bir kitap okudum. Antik dönem piramitlerinizle ilgili nefis fotoğraflar vardı.
Recientemente leí un libro sobre América Latina, tenía unas fotos soberbias de sus antiguas pirámides.
Dinleyin. Amerika'yla diplomatik...
Nuestras relaciones diplomaticas con America Latina...
AĞUSTOS. Latin Amerika'da mevsim kıştır.
AGOSTO En América Latina, es invierno.
Latin Amerika'da Kalkınma Birliği ( AFP ) ile çalıştık. Başkaca işler de yaptık. Tüm ülkelerde serbestçe onların rica ettikleri yardımı, ekonomi ve ABD tekniğini Kuzey Amerika'dan gelen teknisyenler aracılığıyla ulaştırdınız.
En América Latina, cooperamos con la Alianza para el Progreso, pero trabajamos también en todos los países libres que solicitan la asistencia económica y técnica de los EE.UU.
Latin Amerika'daki başka bir ülkeden geldi.
Estuvo en otros países de América Latina.
Latin Amerika'da hangi ülkelerde bulundu?
¿ Conoce esos países de América Latina?
Latin Amerika'da mı? Yok canım.
En América Latina no.
Acaba United Fruit Company'nin düzeninden mi bahsediyorsunuz? Ve Latin Amerika'daki diğer yanki şirketleri.
¿ Habla del orden de la United Fruit Company y demás compañías yanquis en América Latina?
Sözde barış güçleri tüm ülkemize yayılmışlar. Ülkemize yerleşen o insanlar. Tüm Latin Amerika'da da yerleşmişler.
Cuerpo de Paz, toda esa gente que puebla nuestro país... esa gente que puebla nuestro país y toda América Latina con su consentimiento...
Ve Latin Amerika'da epey bir dolaşmıştı.
Luego viajó mucho por América Latina antes de llegar a nuestro país.
Yalnızca bizim için değil, tüm Latin Amerika için anlıyor musunuz?
No sólo estamos nosotros en América Latina. ¿ Entiendes?
O Jacqueline denen kız yarı yarıya Latin kanı taşıyor.
Esa chica, Jacqueline, medio latina, ¿ sabe?
Afrika, Latin America... Kore. - Unut bunu!
África, América Latina...
Burası Sao Paulo'nun bir mahallesi. Sao Paulo ulusal üretimin % 60 ila 70'ini karşılayan büyük bir...
Una gran ciudad industrial de América Latina responsable de entre el 60 y 70 % del Producto Bruto Nacional de este país.
- Ali, "İ" ile.
- Ali con "I" latina.
- Hey, Ali "İ" ile. Nasılsın?
- Eh, Ali con "I" latina. ¿ Qué tal?
- Ben Latin olanından hoşlandım.
Me gusta la latina.
Bir Latin kadın iki de çocuk.
Una mujer latina y dos niños.
İkisi de sol şakaktan tek kurşunla vurulmuş. Midelerinde bütün hâlde nane yaprakları var.
Hermosa, latina, con un tiro en la cabeza, en la sien izquierda, hojas de menta en el estómago, ambas trabajaban con sus manos.
- Bu yüzden de genç, Latin kökenli bir hizmetçi için dolgun ücret vaat eden bir ilan veriyorsun.
Entonces colocas un anuncio pidiendo una criada joven y latina. Ofreciendo un sueldo muy alto.
Bana kalırsa bu Latince İncil'in varlığından haberdar olsalar... hiç biri onu onaylamazdı.
Sé que ninguno de ellos aprobaría esta Biblia latina anglicana si supieran de su existencia.
Bu Latin saçmalığına dayanamayacağım.
No soporto esta basura latina.
Latince "fallus" tan geliyor, penis demek.
Viene de "phallus", la palabra latina para "pene".
Castro başarılı bir devrimci. ABD'nin Latin Amerika'daki ticaret ilişkilerini tehdit ediyor.
Castro es un revolucionario triunfador... y una amenaza para los intereses de EE.UU. en América Latina.
Benim kurduğum Ticaret Sergileri... Amerika'nın Latin Amerika'daki ticari koludur.
El Mercado de Comercio que fundé... es una ruta comercial con América Latina.
Latinsin demek.
Latina, ¿ eh?
O güzel Latin kız.
Ya sabes, la Latina esa de culo bonito.
"Kader" Latince "bir yere gitmek" anlamındaki "destinare" den geliyor.
Destino... de la raíz latina destinare... que significa "tener una destinación".
Aynı şey ama travesti Latin kökenli bir sözcük.
Es lo mismo. Tiene una raíz latina.
"Deviant" kelimesi Latin kökenlidir.
La palabra "desviado" proviene de la raiz latina...
Branch, en son, Güney ve Orta Amerika'da bulunan aşırı sağcı ölüm birliklerini... maddi olarak desteklediği iddiasıyla... on yıl önce, Senatoda ifade verirken görülmüştü.
Branch fue visto por última vez hace 10 años declarando ante el Senado... por su supuesta financiación... de los escuadrones de la muerte en América Latina.
- Beyaz kardeş, siyah kardeş ve Latin kızkardeş.
Un hermano blanco, un hermano negro y una hermana latina.
- Eve gidip küveti tam yağIı sütle doldur.
Llena latina de baño con leche entera.
Bay Philip Michael Santore. ABD yurttaşı. A.i. D memuru.
El Sr. Philip Michael Santore, ciudadano de los EE.UU., funcionario de la A.I.D., es y ha demostrado ser durante los interrogatorios responsable en nuestro país, y en otros de América Latina, de una organización que, paralelamente a la policía
- Ne kadar benzer?
Joven, bonita, latina.