Leamas translate Spanish
55 parallel translation
Gidip uyumalısınız Bay Leamas.
¿ Por qué no se va a dormir, Sr. Leamas?
Leamas.
Leamas.
Leamas. Alec Leamas.
Leamas, Alec Leamas.
Bay Leamas, tecrübeli bir satış temsilcisi de olsa öğle arasına kadar sık sık nutku tutuluyorsa düzgün Almanca pek işe yaramaz.
Señor Leamas, el alemán fluido no es muy útil ni siquiera para un experto representante de ventas que suele haberse quedado sin voz para el almuerzo.
Benim adım Leamas.
Me llamo Leamas.
- Evet, berbat bir gece, Bay Leamas.
- Y que lo diga, señor Leamas.
Üzgünüm Bay Leamas, geçen hafta söylemiştim.
Lo siento, señor Leamas. Se lo dije la semana pasada.
- Evet Bay Leamas?
- ¿ Sí, señor Leamas?
- Bunlar sahte, Bay Leamas. Norveç malı.
Es de imitación, señor Leamas.
Cuma demiştiniz Bay Leamas.
Dijo el viernes, señor Leamas.
Smiley, Leamas'a viski ve soda ver.
Smiley, ponle a Leamas whiskey con soda.
Sana yardım etmeye çalışmaya başladığımdan beri beni hep aşağıladın.
Mire, Leamas, desde que intento ayudarle no hace más que insultarme.
Leamas, şu aşamada Londra'da serbest kalmanı göze alamam.
Leamas, en este punto no puedo dejarle solo en Londres.
Bir, Leamas kendi pasaportuyla Danimarka sınırını geçiyor.
Uno. Leamas cruza la frontera danesa con su propio pasaporte.
İki, Leamas, ismi bu işlere karışmamış bir bankadan nakitleri topluyor.
Dos. Leamas saca dinero de un banco inocente.
Üç, Leamas, Woolrych adı altında sahte bir pasaportla ikinci bir bankaya gidiyor.
Tres. Leamas va a un segundo banco con un pasaporte falso bajo el nombre de Woolrych.
Dört, Leamas aynen evli çiftlerin yaptığı gibi ortak bir hesap açıyor. Ama iki sahte isimle.
Leamas abre una cuenta conjunta, como las de los matrimonios con dos nombres falsos.
Alec Leamas'ın bir dostuyum.
Soy amigo de Alec Leamas.
Sen yapma bari Leamas.
Oh, venga ya, Leamas.
Size vermiş olduğum raporda da göreceğiniz gibi Leamas'ı İngiltere'den biz çıkarttık onu kaçmaya zorladık ve sonunda ülkemize getirdik.
Pueden ver en el informe que les he entregado que nosotros mismos buscamos a Leamas en Inglaterra le indujimos a desertar y finalmente le trajimos a nuestra República.
Leamas'ın tarafsızlığını bundan başka hiçbir şey açıkça ispat edemez. O, açıklayacağım sebeplerden ötürü Mundt'un İngiliz ajanı olduğuna hala inanmıyor.
Nada puede demostrar más claramente la imparcialidad de Leamas que esto que se niega a creer, por razones que explicaré que Mundt sea un agente británico.
Bu nedenle Leamas'ın köstebek olduğunu ileri sürmek oldukça tuhaf kaçacaktır.
Es por tanto grotesco sugerir que Leamas sea un infiltrado.
Leamas'ın sunduğu hayati delil bize yıllar öncesine ulaşan bir istihbarat zincirinin son halkasını sağlamış oldu.
El testimonio algo fragmentario pero vital de Leamas sólo es la prueba final en una larga cadena de indicios que se remontan atrás muchos años.
Leamas bu operasyonda ne yaptığının farkında bile değildi.
Leamas jugaba una parte inconsciente en esta operación.
- Alec Leamas, kütüphane asistanı.
- Alec Leamas, ayudante de biblioteca.
Mundt, tasarladığı üzere Riemeck'i daha yüksek mevkilere getirdikçe gelen tüm istihbaratı toparlıyor ve Leamas'a gönderiyordu.
Mundt, elevando deliberadamente a Riemeck a puestos más altos le posibilitó reunir toda esa información que le pasaba a Leamas.
Mundt, Riemeck, Leamas, Control.
Mundt, Riemeck, Leamas, Control.
Ama Leamas'ın haberi yoktu. Dünya üzerindeki tüm istihbarat teknikleri kuralına göre zincirin her halkası, mümkün olduğunca birbirinden habersiz olmalıdır.
Pero Leamas nunca supo pues es una regla de inteligencia en todo el mundo que cada eslabón de la cadena ignore todo lo posible sobre los demás.
Leamas, hiçbir zaman Mundt'un Londra'nın adamı olduğunu bilmedi.
Leamas nunca supo que Mundt era el hombre de Londres.
Eğer Leamas'ın ihaneti olmasaydı, Mundt ihanetini hâlâ sürdürüyor olacaktı.
Si no hubiera sido por la deserción de Leamas ¡ Mundt todavía estaría ejerciendo su traición!
Yoldaş Mundt'un iddiasına göre ; Leamas yalan söylüyor ve yoldaş Fiedler, bilerek veya bilmeden.. ... birlikteliği bozmak için bir komplo içerisine çekilmiş ve böylece halkın demokrasisini ayakta tutma çabalarını itibarsızlaştırmaktadır.
El camarada Mundt afirma que Leamas miente y que el camarada Fiedler, intencionadamente o no se ha involucrado en un plan para desbaratar el Abteilung y desprestigiar así a los órganos para la defensa de la democracia de nuestro pueblo.
Leamas'ın, İngiliz Gizli Servisi'nden atılmasını sağlamıştık. Böylece fiziksel ve ahlâki çöküşün belirtilerini Londra'daki ajanlardan saklayarak onun potansiyel bir kaçak olduğunu düşündürtecektik.
Sostenemos que Leamas fue despedido del Servicio Secreto Británico para que mostrara esos síntomas de declive físico y moral que engañaran a nuestros agentes y pensaran que era un desertor potencial.
Leamas'ın tanıklığıyla dürüst bir soruşturmaya sebep olmuştu.
Hizo que se investigara escrupulosamente al testigo Leamas.
Evet Bay Leamas.
Bien, señor Leamas.
Eğer bu iki tanık arasında herhangi bir ilişki varsa Leamas'ın mahkemeden çıkartılması gerekir.
Si hay comunicación de alguna clase entre los dos testigos el hombre, Leamas, será llevado fuera del tribunal.
- Alec Leamas sizin aşığınız, değil mi?
Alec Leamas era su amante, ¿ cierto? Sí.
Leamas'tan mesela?
¿ De Leamas?
Oysa Leamas hiç parası olmadığını, borç batağında olduğunu söylemişti.
Pero Leamas nos ha dicho que no tenía dinero, sólo deudas.
Leamas ortadan kaybolduktan sonra sizinle temasa geçen biri oldu mu?
¿ Se puso alguien en contacto con usted desde que Leamas se fue?
- Leamas'ın bir arkadaşı falan?
- No. - ¿ Un amigo de Leamas?
Leamas gibi sıradan bir aşık mı?
¿ Un amante pasajero como Leamas?
Smiley, Leamas'ın arkadaşıydı tabii.
Smiley era efectivamente amigo de Leamas.
Ashe ile yediği öğle yemeğinden sonra Leamas'ın taksiyle gittiği yer Smiley'nin Chealsea'deki eviydi.
Fue a casa de Smiley en Chelsea a donde Leamas fue en taxi tras comer con Ashe.
Leamas ve kız da tutuklanacaklar.
Leamas y la muchacha están bajo arresto.
Leamas.
TRABAJOS EN OTROS DISTRITOS VACANTES PARA HOMBRES Leamas.
- Hoş geldin Leamas.
Bienvenido, Leamas.
- Hayır, sen bizi eve götürdün, Leamas.
Ha resuelto el misterio, Leamas.
Tanık Leamas'ı dinlemek ister misiniz?
¿ Desea interrogar al testigo Leamas?
Alec mi yoksa? Leamas mı?
¿ Es Alec?
Evine dönmek istiyorsan, yüzüme bak çocuğum.
¿ Es Leamas? Míreme, muchacha.
Neler diyorsun sen, Leamas?
¿ De qué está hablando, Leamas?