English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ L ] / Legos

Legos translate Spanish

107 parallel translation
Değerli analistler, psikiyatrlar psikologlar ve meslekdışı insanlar bugün ele almak istediğim konu Psikobiyolojik Terapi'nin daha az bilinen kimi yönleri.
Compañeros analistas, psiquiatras psicologistas y legos hoy me gustaria discutir algunos de los aspectos menos conocidos de Terapia Psico-Biologica.
Bir keresinde bütün blok yığınlarını raflardaki kitapları ve bütün Lego parçalarını aldım ve hepsini yerlere saçtım ki tek başı belaya giren Annabel olmasın diye.
Una vez tomé mis bloques apilados y los libros del estante y la gran bolsa de bolitas y los legos y los tiré así Annabel no sería la única en problemas.
Değerli analistler, psikiyatristler psikologlar ve konuya ilgi duyan diğer katılımcılar.
Compañeros, psiquiatras, psicólogos, y legos en la materia,
- Legolarımdan biri.
- Es uno de mis Legos.
Şu Lego şeylerine ne dersin?
¿ Uno de esos Legos?
Legolarla oynar mıydı?
- ¿ Tiene "Legos"?
İnsan anatomisi ve fizyolojisi hakkında ki bu notlar meslekten olmayanlar için yazılmadı. Bunlar tamamen teknik.
Este trata de anatomía y fisiología humana, pero no están escritos para legos, son muy técnicos.
Nhilifobi- - yokluk korkusu, veya mesleği tıp olmayanların deyimiyle... yokluk.
Nihilifobia... temor a la nada, o en términos legos, temor a... la nada.
Gidip legolarımla oynamalıyım.
Tengo que ir a jugar con mis Legos.
Geçen hafta bizimki sandaletini uzağa atma konusunda bahse girdi ve elli dolar kazandı.
La semana pasada, esta aposto que podia arrojar la tanga mas legos que yo y gano 50 dolares.
Ben sadece yemek yapmak için uğradım. Sonra legodan kale yaparız. Böylece ders çalışabilirsin.
Pensé en venir a cocinar la cena y a hacer castillos con legos para que puedas estudiar.
- Legos desem yeter.
- Encajas como los Lego.
17 yaşıma kadar Legolarla oynadım ve bir renk uzmanına gittim, ben renk körüyüm. İşte gerçekler.
Jugué con LEGOs hasta los 17 y me tiño el cabello porque tengo canas prematuras.
Resim çizmeyi ve legolarla oynamayı seviyor.
Le encanta dibujar y jugar con Legos.
Hazır buradayken, LEGO setimle uzay komuta merkezinin fotoğrafını da al bakalım.
Oye, mientras estás de visita aquí tienes mis legos y la imagen del centro de comando espacial.
Ve eğer buna göğüs geremezsen, burada oturup yaşlanana kadar Leggo oynayabilirsin.
Y si no puedes enfrentarlo, entonces deberías sentarte y jugar con los legos hasta la vejez.
Öncelikle Lagos Müzesi'ne, bu muhteşem tören için teşekkür etmek istiyorum.
Primero quisiera agradecer al museo de Legos por esta magnifica recepcion.
Adamların onlarla Lagos'ta ilgilenecek sanıyordum.
Pense que su hombre se ocuparia de ellos en Legos.
Dinozorları çok çirkin ve onun çok fazla Lego'su yok.
Sus dinosaurios ya están hechos y no tiene muchos Legos.
yükseltiler ve budaklar ve oyuklar. Ve bunlar, laiklerin terimleridir, kuantum fiziğinin iki ekolüdürler.
Esas, para legos, son las corrientes de la física cuántica.
Pikseller, lego büyüklüğündeyken doku karakteristiği yapmak imkansız.
Es imposible caracterizar tejidos cuando los píxeles son del tamaño de legos.
Lego gibi bir araya getirdim.
Como ensamblar Legos.
6 yaşındaki yeğenim Legolarla oynuyor.
Bueno, mi sobrino de seis años juega con los Legos.
Porter bütün legoları aldı.
Porter está acaparando todos los legos.
- Lego çığı altında mı kaldın?
- ¿ Una avalancha de Legos te sepultó?
- Evet, mesela küçük Timmy'nin doğum günüdür ve birisi ona oyuncak almasında yardımcı olur.
Sí, en caso de que sea el cumpleaños de Timmy... y de que a alguien le falten unos Legos o lo que sea.
Peki şimdi neden bazı şeyleri düzeltmek için Bay Griffin'e legolarını göstermiyorsun?
Ahora, ¿ por qué no terminas de arreglar tus asuntos con el señor Griffin enseñándole tus Legos?
Legoların mı var?
¿ Tienes Legos?
Legolardan yapılmış bir ayakkabı giymemi de istediler. Bu yüzden istemedim.
También quieren que use zapatos hechos con legos así que estoy indeciso.
Davetsizler için bir çakal üçkağıtçılar için Kızılderili.
Es un coyote para los legos y un embustero para los indios navajo.
Legos'taki UNICEF programına kabul edilip dört ay boyunca orada kalmadan önce.
- Antes de ser aceptado en África el programa de UNICEF donde ha estado los últimos cuatro meses.
Şey, GI Boblarla bu legolara süpriz bir atak yapıcam.
Bueno, los soldados van atacar por sorpresa a esos Legos.
Önce Legolar çatışma noknasına gidicek, ne yaptıkları önemli değil onlar yem.
Cuando los Legos lleguen a la zona de ataque, hagan lo que hagan, están fritos.
Drew'e teşekkür etmelisin Legolarla nasıl saldırı yapılıcağını öğrettiği için.
Dale las gracias a Drew por enseñarte a atacar a tus Legos.
Bu iş legolarla oynamaya benzemez.
Esto no es como jugar con Legos.
Hiyerarşilerde Krizden Kaçınmak için Lego Yapımı
Es el acrónimo en inglés de utilización de legos para negar la crisis de jerarquías.
Kardeşimin Lego Ölüm Yıldızını eBay'de sattım ve geriye bu kadar kaldı.
Vendí unos Legos de mi hermano en E-bay y esto es todo lo que me sobró.
Adamın dolabında legoları var ve hâlâ da oynuyor.
Tiene una caja de legos en el armario... - con los que todavía juega.
Eminim küçükken Legolarla aran iyiydi.
Apuesto que fuiste realmente bueno con los Legos de niño.
Legonun ne olduğunu biliyorum.
Se lo que son los Legos.
Bildiğin dilden mi anlatayım?
¿ En palabras para legos?
Davetsizler için bir çakal üçkağıtçılar için Kızılderili.
Es un coyote para los legos... y un embustero para los indios navajo.
Kendi cehennemini kendin yaratırsın. Ben sadece sana parçaları veririm.
Construiste tu propio infierno, pero yo te facilité los legos.
Gidecek legolarıyla, arabalarıyla oynayacak.
Él va a jugar con sus Legos y sus coches...
Dean'in havalandırmaya attığı legolar. Bugün bile sıcak hava geldiğinde tıkırdadıklarını duyuyorlar.
Los legos que Dean empujo en la ventilación... hasta la fecha, el calor se enciende y pueden oírlos sonar.
Yine bir stop-motion Lego filmi mi çekiyordun?
¿ te quedaste despierto haciendo una película en stop-motion de Legos?
Söylemem lazım ki, Lego'ları hareket ettirmek yetmiyor insanın kalbine dokunması lazım.
Porque déjame decirte no es suficiente con hacer que los Legos se muevan también tienen que capturar tu corazón.
Ahşaptan yapılmış Lego seti gibi.
Como Legos, pero hechos de madera.
Legolarla oynamak için sadece 24 dakika ayırmıştım ki annem gelene kadar hazırlanmama da 2 dakikam kalıyor.
Solo he programado los legos des de las 4 : 55 hasta las 5 : 19, lo cual me deja con dos minutos de tiempo de transición hasta que viene mi madre.
O birbirine bağlanan oyuncaklara ne denirdi...? - Lego?
- ¿ Legos?
Legolar mı?
¿ Legos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]