Lexington translate Spanish
465 parallel translation
Bu kız kardeşim, Lexington'dan bizi ziyarete yeni geldi.
Mi hermana, que viene de Lexington a visitarnos.
Louise DeRham, Helen Lexington.
Louise DeRham, Helen Lexington.
Belkide Helen Lexington dikkatini daha fazla vermeli.
Tal vez Helen Lexington haya prestado más atención.
Lexington'un dışındaki Blue Ridge'de bir yer.
Está en el Blue Ridge, a las afueras de Lexington.
Lexington, Concord.
Lexington, Concord.
Lexington'daki Schoenfeld'dan şu itfaiye arabalarından bulabilirsin.
Avenida Lexington.
Onu Lexington'a gönderebilirdim.
Podría haberlo hecho entrar a Lexington.
Sadece Lexington'dayken.
- Sólo en Lexington.
Üstüme kalmış bir cinayet varken gidip Lexington'a başvuramam.
No puedo pedir que me lleven a Lexington... mientras me acusen de asesinato.
Lexington 0-5-5-4-9.
Lexington 0-5-5-4-9.
Lexington'daki barları mı, Madison'daki barları mı yoksa 3. Cadde'deki barları mı seversin?
Dime, ¿ te gustan más los bares de Lexington, Madison o Tercera?
- 75. Cadde, Lexington'un hemen dışı.
- A la 75, cerca de Lexington.
Aslına bakarsanız Lexington'un biraz yukarısında oturuyorum.
De hecho, vivo un poco más arriba por Lexington.
Seni onunla birlikte Lexington Caddesi otobüsünde görmeyi çok isterim.
¿ Cómo harás para subirla en el autobús de la Lexington?
Lexington'da 38. cadde ile 6. cadde arasında yaşlı adamın işlettiği küçük bir bar var. Huysuz denyonun teki. Bize devamlı sorun çıkarıyor.
Hay un viejo que tiene un bar en la calle 38 entre Lexington y la sexta.
Lütfen dikkat... Buckner, Bluffington, Lexington, Waverly, Marshall yolcuları... ve ara duraklar için son çağrı.
Esta es la última llamada para pasajeros con destino Buckner, Bluffington, Lexington, Waverly, Marshall y todas las paradas intermedias.
Excalibur ve Lexington.
La Excalibur y la Lexington.
Enterprise, Komodor Wesley, USS Lexington'dan.
A la Enterprise del comodoro Wesley a bordo de la U.S.S. Lexington.
USS Enterprise, Lexington ve Excalibur yıldız gemilerinden.
A la U.S.S. Enterprise de la Lexington y la Excalibur.
Enterprise'dan USS Lexington'a, dinliyoruz, Lexington.
Enterprise a la U.S.S. Lexington, adelante Lexington.
Lexington'dan ses sinyalleri alıyorum.
Recibo una señal auditiva de la Lexington.
Enterprise, USS Lexington.
Al Enterprise de la U.S.S. Lexington.
Lexington darbe aldı.
Alcanzaron a la Lexington.
Tekrar Lexington'a yaklaşıyoruz.
Nos volvemos a acercar a la Lexington, señor.
- Lexington darbe aldı.
- Alcanzó nuevamente a la Lexington.
Lexington'la görsel kontak.
Contacto visual con la Lexington.
Lexington'ın Yıldız filosuna verdiği mesajı alıyorum.
Intercepté el mensaje de la Lexington a la Comandancia.
Lexington Yıldız filosundan mesaj alıyor...
La Lexington recibe un mensaje de la Flota, ellos...
Lexington, tamam.
Lexington, cambio y fuera.
Lexington'daki bakımı bitirmek üzereyiz.
Estamos reparando el Lexington.
Bizimki ve Lexington.
Nosotros y el Lexington.
Birinin dediğine göre Lexington Caddesi üstünde fahişelik yapıyormuş.
Alguien dijo que andaba de callejera por la Lexington.
- Lexington'daki hastane var ya.
El hospital Lexington.
Lexington'u kaybettik.
Hemos perdido el "Lexington".
Lexington battı, Saratoga kızağa alındı, elimizde sadece Hornet, Enterprise, ve Yorktown kaldı.
Con el "Lexington" hundido, y el "Saratoga" fuera de combate sólo nos quedan el "Hornet", el "Enterprise" y el "Yorktown".
Cadde, Lexington'a lütfen.
A la 86 y Lexington.
" Yine Ciello'dan narkotik madde aldığım bir başka olayda... bir İspanyol marketinde üç kişi tutuklanmıştı. Yer, 122. Cadde ile Lexington Bulvarı'nın köşesi.
" Otro caso de 1971 en el que recibí estupefacientes de Ciello directamente involucró el arresto de tres personas en una tienda española en la esquina sudeste de la calle 122 y la avenida Lexington.
Bir sonraki... - gözetleme noktasından önce kayboldular.
Los teníamos hasta Lexington en la 34 y desaparecieron entre esa y el control siguiente.
Lexington'daki pilotlar şu an subaylar kulübüne gidiyorlardır.
Los pilotos de Lexington deben estar llegando al Club de Oficiales.
Bu, Salisbury Patlayıcı ve Silah Kontrol'den Albay Bradley Lexington.
Él es el coronel Bradley Lexington del Control de Explosivos de Salisbury.
Albay Lexington, yardım eder misiniz lütfen?
Coronel Lexington, ¿ me puede dar una mano, por favor?
Flüt çalıyorum efendim, Concord ve Lexington'da ölen atalarımızın şerefine.
Toco la flauta, señor, en honor de nuestros padres fundadores... que murieron en Concord y Lexington.
- Parti makenlerii. 81ci cadde ve Lexingtonda ki yanlız adamlar dükkanından aldım.
Las compré... en la tienda "El hombre solitario", en la calle 81 con Lexington.
Kahya kadın, Bayan Lexington'a göre Hiams Bay Oldacre'ın terzisinin adı.
De acuerdo a la señora Lexington, la ama de llaves, Hiams... es el nombre del sastre de Oldacre.
Bayan Lexington.
La señora Lexington.
Bayan Lexington, bu benim arkadaşım ve ortağım... Dr. Watson.
Señora Lexington, este es mi amigo y asociado, el Dr. Watson.
Bayan Lexington, bildiklerinize dayanarak patronunuzun hiç düşmanı var mıydı?
Señora Lexington, por lo que usted sabe, ¿ tenía su amo algún enemigo?
Teşekkürler, Bayan Lexington. Çok yardımcı oldunuz.
Gracias, señora Lexington, ha cooperado mucho.
Birinden bahsediyorum Bayan Lexington yoldan bir adam.
Un vagabundo, señora Lexington, un hombre de la calle.
Adamlarımdan birinin dikkatini buraya çekmesini sağlayan kişi Bayan Lexington.
La señora Lexington... fue quien se lo hizo notar a mi agente.
Lexington'u sordu.
- Se refiere a Lexington.