Liao translate Spanish
128 parallel translation
Ama baş rahip Liao Kung burda değil.
Pero el abad Liao Kung no está aquí.
Baş rahip Liao Kung geldiler!
El Abad Liao Kung está aquí, señor.
Sınıf arkadaşım Liao Kung başrahip olmuş.
Mi antiguo compañero, Liao Kung, es el abad.
Liao Kung!
¡ Liao Kung!
Sen... Sen başrahip Liao Kung musun?
Tú... ¿ tú eres el Abad Liao Kung?
Ying Ying, Ta-ming mektubunda. Liao Tung'a gidiyorum demiş.
Ying Ying, Ta-ming dijo en su carta que irá a Liao Tung.
Neden sınırdaki Sung ordusunu geri çekme... sözünüzü tutmadınız? Böylece benim Liao birliklerim serbestçe içeri girebileceklerdi.
¿ Porqué no ha mantenido su promesa... de retirar el ejercito Sung de la frontera para que los Liao puedan entrar?
Yüzbaşı Takehara, Bai Hua Liao'ya bizim yeni çavuşumuzu bulmaya gitti.
El Captain Takehara ha ido a Bai Hua Liao para buscar al nuevo sargento.
Neden bizim Bai Hua Liao'ya gitmemize izin verilmiyor?
¿ Por qué no vamos a Bai Hua Liao?
Harbin'e gitme şansını yakalayacak olursanız bu ister buradan ayrılırken, isterse izin gününüzde olsun,.. ... mutlaka ve mutlaka üniformalarınızı, sivil kıyafetlerle değiştireceksiniz. Ve geri döndüğünüzde Bai Hua Liao'de tekrar üniformalarınızı giyeceksiniz.
si tienen la posibilidad de ir a Harbin, cuando deban hacerlo o en su día libre, deben ponerse su ropa de civil antes de irse, y cuando regresen, se ponen sus uniformes en Bai Hua Liao.
- Beni drama öğretmenim veriyor.
Pues yo he liao a mi profesor de teatro para que haga de padrino.
Liao'nun kardeşi.
El hermano de Liao.
Liao'nun ailevi bir meselesi için.
Un problema en la familia de Liao.
Liao.
Liao.
Liao Qun'a bakmıştım.
Estoy buscando a Liao Qun.
O zaman Bayan Liao'ya soralım.
Le preguntaré a la Sra. Liao entonces.
Shen-ma, Bayan Liao'yu arar mısın?
Shen-ma, ¿ puedes llamar a la Sra. Liao?
Bayan Liao'lara, annesiyle mahjong oynamaya gideceğim.
Iré donde la Sra. Liao a jugar mahjong con su madre.
Muhteşem komutan ve fatih olan Liao Dong'a yaraşır olan kişidir.
Uno que se convierte en un gran general y conquiste Liao Dong.
Rüyamda seninle Liao Dong düzlükleri boyunca avlandığımızı gördüm.
Soñé que cazaba a través de las llanuras de Liao Dong contigo.
Genç Usta, Liao usta burada, sizi görmek istiyor.
- Dime. - Joven amo, lo busca un tal Maestro Liao.
Ben Liao'nun Yumruğu Okulu'nun ustasıyım.
Soy el Maestro del estilo Liao.
Liao usta, yemek yediniz mi?
¿ Maestro Liao, ya comió?
Ip Man'in "Kuleleri yıkan Göksel Kral" tekniği, sonra da "Bin okkaya dört arşın" tekniği Liao Usta'yu yere fırlattı.
El "Rey celestial que golpea la torre" de Ip man, luego los "4 toros que tiran de 100 carretas" con eso arrojó al Maestro Liao al suelo.
Liao usta yine yenilgiyi kabullenmedi. Sonra, Ip Man hızla onu kovaladı ve dövdü.
El Maestro Liao no aceptó su derrota y luego Ip Man lo persiguió y lo golpeó.
Fakat Liao usta dövüldükten sonra hala tatmin olmadı ve Ip Man'i yenmek için "Aç köpek dışkısını kapar" tekniğini kullandı.
Pero luego el Maestro Liao no está satisfecho. Y usa el "Perro hambriento que muerde rostros", para golpear a Ip Man. Este tipo de hojas de té son muy buenas.
Önce Liao usta'nun Kung Fu'sunun iyi olduğunu düşündüm ama bir kez bile vuramadı.
Creía que el Kung Fu del Maestro Liao era bueno, pero ni siquiera pudo defenderse.
Duydum ki, Liao usta ile dövüşmüşsünüz ve onu hemen yenmişsiniz.
Escuché que tuviste un duelo con el Maestro Liao. y que lo derrotaste fácilmente.
Lütfen, herkese anlat Liao usta ile düello edip onu yendiğini söyle.
Por favor, dígales a todos que luchó con el Maestro Liao y lo venció.
Ne tesadüfmüş ki uçurtman Man biraderin bahçesine düşüyor ve ne tesadüfmüş ki Usta Liao ve Man biraderin... düello ettiğini görüyorsun ve tesadüfen bütün sahneyi bir sen gördün!
Que coincidencia. Tu barrilete se cayó justo en el jardín del Hermano Man. y por coincidencia viste el duelo del Hermano Man y el Maestro Liao.
Liao usta...
Maestro Liao.
Dayan, Liao usta.
Resista, Maestro Liao.
Cao Hong, Zhang Liao.
Cao Hong, y Zhang Liao,
Harbiden fena siktik onları!
Esta vez sí que la hemos liao.
Liao, fotoğrafta, kızın teninin yosmaları andırmasını istiyorum.
Liao, en la película, me gustaría... que su piel evocara el jade.
Ben evdeydim habeirm bile yok.
Me sobreestima, Señora Liao.
Bayan Liao.
Señorita Liao.
Sophia Liao hastanemizde komada.
Sophia Liao está en coma en nuestro hospital.
Bayan Liao bisiklet sürüyormuş ve bir taksi ona çarpmış.
La Sra. Liao iba en su bicicleta y fue atropellada por un taxi.
- Bayan Liao evde yok.
- La Sra. Liao no está en casa.
Bayan Liao.
Señora Liao.
- Bayan Liao.
- Señora Liao.
- Artık bayan Liao değilim ben!
- ¡ Ya no soy la Sra. Liao!
Param varken bayan Liao'ydum!
Cuando tenía dinero, era la Sra. Liao.
Bayan Liao, başınız sağ olsun.
Señora Liao, lo siento por su pérdida.
Liao Ning büfesinin açık olup olmadığını merak ettim.
En Taipei ahora debe ser de noche...
Liao Ning büfesine gittim.
Pasé una noche en Taipei antes de ir a Hong Kong.
Liao usta
Maestro Liao.
Kazanmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim, Liao usta.
Gracias por dejarme ganar, Maestro Liao.
Hepimiz sana güveniyoruz, Liao usta.
Dependemos de usted, Maestro Liao.
Liao...
Liao...