Lie translate Spanish
170 parallel translation
Teşekkür ederim M'ling.
Gracias M'lie.
# Hayatsa bir yalan
♪ Living is a lie ♪ ♪ Is a lie ♪
# Hayatsa bir yalan
♪ Living is a lie ♪
# Yalan
♪ Is a lie ♪
- That you can lie under them... on a moonlit night with the breeze blowing... ball your brains out.
- No, ¿ Que? . Tumbarme bajo ellos a la luz de la luna... y hacer el amor como loca.
I'm going to the hotel to lie down.
Me voy al hotel a echarme.
"How still we... lie"
"Como todavía... mentira"
O, Pil-Lie'nin kızı.
Es la hija de Pil-Lie.
Pil-Lie, Oak-Nye nerede?
Pil-Lie, ¿ dónde está Oak-Nye?
# I want to lie, shipwrecked and comatose
"Quiero tumbarme, como un náufrago comatoso,"
# Yalan yok yani?
No lie?
# Shame on you, you told a lie
- Niña tonta - Qué vergüenza. Mentiste
"Lie" in geçmiş zamanı "lay" dir. L-A-Y.
El presente de yacer es yazgo.
Hiç bir şeyin doğru gitmeyeceği, geleceğin eğlence parkı.
El parque de atracciones del futuro en el que nada puede salir bien ( posib _ lie ).
Bana : "Why did you lie to me?" dedi.
Ella dijo : "¿ Por qué me mentiste?"
Nils Gunnar Votten, Birger Votten, Sigrid Votten, Hans Lie, Gong Li...
Nils Gunnar Votten, Birger Votten, Sigrid Votten, Hans Lie, Gong Li...
Çeviri : pitiko
Temporada 2 - Episodio 7 Lie to me
Onu hastaneye yetiştirdik.
La lie v amos al hospital. Tenía neumonía.
Beni tatile Easter'ın dışına götürdü. Ve tiyatroya.
Me lie v ó de v acaciones durante Pas cua.
You know you lie to me in the beginning Ne yapmam gerektiğini bilir.
Él sabrá lo que hacer.
- As I Lie Dying.
- As I Lay Dying.
TOO BEAUTIFUL TO LIE
NO LE CREAN
Kim söyledi? - Charlie, Charlie, Charlie!
¡ Char-lie, Char-lie, Char-lie!
# But keep my body here to lie upon ( Vücudumu burada tutun dinlenmesi için ) #
# # Pero quédate con mi cuerpo # # # # Sobre el que recostarte aquí # #
You lie filth.
Me mentiste.
12 yılda 3 ayrı kolejdeydim ve 3 dulla ilişkim olmuştu!
¡ En 12 años, yo estuve en 3 facultades y me lié con tres viudas!
Chicago'da, yayımcının karısıyla ilişkim oldu.
En Chicago me lié con la mujer del editor.
- Ve biraz daha çeşitlendirmek için beşinciyi de aldım.
- Y me lié con una 5ª para airearme.
Bir sorun çıktı...
Me lié con...
Beraberliğimiz başladığında onun yaşlarındaydım.
Y pensar que yo casi tenía su edad cuando me lié contigo.
"Bunun gibi bir serseriye nasıl bulaştım?"
"¿ Por qué me lié con este tipo?".
Sarhoş oldum ve kazaya sebep oldum.
Me emborraché y la lié.
İçine biraz tütün koyup içtim.
Lié con él un poco de tabaco y me lo fumé.
Sırf senin ilgini çekmek için Okuhata ve Itakura'yla arkadaşlık ettim.
Me lié con Okuhata e Itakura... para llamar vuestra atención.
Roma'daki dedem bir lokomotif müdürü Her şeyi berbat ettim.
"El abuelo de Roma es funcionario... de locomotoras." Lo lié todo.
Yazıyorum, yemek pişiriyorum, mutfakta ortalık dağınık ve...
Escribí, cociné, la lié en la cocina...
Başladığımda ise, bir kadına takıldım.
Y cuando lo hice, me lié con una mujer.
Bir de "Uygulama" yerine "Uydulama" dediğimde kaçıp gitmeyi düşündüm.
Y cuando me lié con lo del pan y lo del plan... ¡ me quería morir! ( RISAS GENERALES )
Birşey oldu.
Me lié.
Niye hastasıyla yattım hiç bilmiyorum.
No sé por qué me lié con su paciente...
Yine aynı satırda karıştırdım. Biliyorum...
La lié otra vez en la misma línea.
Bu bir yalan!
That's a lie!
Üzgünüm, takıldım.
Lo siento, me lié.
Haaaah. Timmih, livin'a lie!
¡ Timmy!
Bu ilişkiye başladım çünkü bana evliliğinin sona ermek üzere olduğunu söylemiştin.
Me lié contigo porque dijiste... que tu matrimonio hacía aguas.
Evet bu. Özür dilerim.
Lo siento, me lié.
Çok tuhaf, hep kanseri yenmek için bana ihtiyacı olacağını düşünürdüm, ama işin aslı bana ihtiyacı yok.
Es cómico, me lié pensando que me necesitaba para derrotar el cáncer pero en verdad, no me necesitaba.
Ama şimdi iyiyiz.
Yo lo lié. Y ahora estamos bien.
Birçok kadınla oldum.
Yo me lié con un montón de mujeres.
Ben sadece kadar asılı biraz var...
Es que me lié en... En el curro.
Çok ciddiyim! Neden Becky'e asla asılmıyorum sanıyorsunuz?
Va muy en serio. ¿ Por qué crees que nunca me lié con Becky?