English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ L ] / Lift

Lift translate Spanish

73 parallel translation
Thanks for the lift, sailor!
Gracias por el viaje, marinero.
"I told you I get a lift, I've got to have a lift from my friends."
"I told you I get a lift, I've got to have a lift from my friends."
- Fork-lift operatörüyüm.
- Opero carretillas elevadoras.
Hatırlıyorum da, bir defasında, genç bir İtalyan tenor arka arkaya 5 defa "let me like a soldier fall" u söylemişti. Her defasında tiz mi'yi çıkarmıştı.
Y luego, recuerdo en una ocasión a un joven italiano tenor cantando 5 bises al "Lift me like a soldier for" e introduciendo un do alto cada vez.
Şimdi, Lift'de hatırlaman gereken en önemli şey denge! Whoa!
Lo más importante que debes recordar en esto es el equilibrio.
Lift için hazırmısın?
¿ Lista para que te levante?
Şimdide Owen Lift'in arkadaşım Harry'nin cinayeti adlı hikayesi
"Asesinato en casa de mi amigo Harry". De Owen Lift.
- Tanıştığımıza memnun oldum, bayan Lift
"Encantado de conocerla, señora Lift". ¡ Para!
Bayan Lift, biliyorum bunu duymak hiç hoşunuza gitmeyecek...
Señora Lift. Sé que no quiere oír nada.
... bu işlerden uzak olmalıyım burada bulunuşumun tek sebebi ona engel olmak istemem... beni dinleyin, bayan Lift.
Estoy aquí para pararlo... ¿ Cómo se dice, señora Lift? Escúcheme, señora.
Bay Lift?
¿ Señor Lift?
Bay Lift Valley üniversitesinde Profesör Donner'ın derslerine devam ediyormuşsunuz...
Sabemos que tomas la clase del profesor. - En la Universidad Valley.
Bay Lift, Profesör Donner size karısından bahsetti mi hiç?
¿ Oyó al profesor alguna vez hablar de su mujer?
- Bizim için fark etmez, Bay Lift. Biz içmeyeceğiz - Çıkar onları buradan.
Lo que quiera pero no tomaremos.
Bay Lift, Profesör Donner'a geri dönebilir miyiz acaba?
¿ Podemos volver al profesor Donner?
Bayan Lift...
¡ Señora Lift!
Bayan Lift! Yapmayın...
¡ Señora Lift!
- Bayan Lift?
¿ Señora Lift?
- Buraya gelin, bayan Lift.
Venga, señora Lift.
- Bayan Lift!
Señora Lift. ¡ Mamá!
- Bayan Lift, buraya gelin.
¡ Vuelva, señora Lift!
- Bayan Lift, dikkat edin!
- ¡ Tenga cuidado!
- Bayan Lift...
Déjame.
Hadi, bayan Lift!
Vamos, señora Lift.
- Bayan Lift, iyi misiniz?
¿ Está bien, señora Lift?
Evangelion Birim 01, harekete geç!
Evangelion Unidad 01, lift off!
Tanrı Rama bile Sitay'yı kazanarak Tanrı Shiva'nın boyununu yukarı kaldırdı.
Even Lord Rama had to lift Lord Shiva's bow, to win Sita.
I could barely even lift it now.
- Apenas puedo levantarlo.
Görev üzerine görev onu zamanla
# Task upon task that can lift him Tarea a tarea que él puede levantar
Ski lift kablosunu kopardın.
Nos cortaron el cable del teleférico.
Lift your voice
Alzen la voz
Gonna lift my voice and sing
Gonna lift my voice and sing
Want to lift my voice and sing
Want to lift my voice and sing
Praise, I lift my hands to Thee
Praise, I lift my hands to Thee
Yüze feminizasyon cerrahisi. Kaşların kaldırılması.
Cirugía plástica para dejar el rostro femenino, lift en los senos,
Bazen seviştikten sonra, beni halter gibi kaldırıyordu.
A veces, después de hacer el amor... me hacia el Dead-Lift.
Dördüncü lift mi?
- ¿ En la aerosilla 4?
Size vajinal canlandırma adını verdiğimiz yeni bir yöntemden bahsetmek istiyorum.
Me gustaría contarles sobre una nueva técnica que hemos inventado llamada lift vaginal.
Eşim, vajinamın ona biftekli sandviçi hatırlattığını söylediğinde çok utanmıştım. Ama vajinal canlandırma ameliyatımdan sonra daha çekici ve daha kendimden emin hissediyorum. Bunun yanında golf kulübüne gittiğimde artık çişimi tutabilmem de cabası.
Sentí mucha pena cuando mi marido me dijo que mi vagina le recordaba a un sandwiche de bife tostado, pero desde mi lift vaginal, me siento más atráctiva y con mas confianza, y el extra es que no tengo esa incontinencia molesta cuando juego al golf.
Oradaki fork lift çok komik bir alet.
Ese montacargas funciona mal.
- Seni eve bıraksam iyi olacak.
- Debería llevarte [lift] a casa.
Fork-lift aracı için eğitildiğimizi söylemek zorunda kaldım ama eğitilmemiştik.
Todo lo que tenía que decir era que nos habían enseñado a usar el elevador, pero no lo fuimos.
Her ikisine de ayrıntılı talimatlar verildi. İki ya da üç saat fork - lift eğitimi aldılar.
A Ambos le fueron dadas instrucciones detalladas sobre operar el elevador, y tuvieron dos o tres horas de formación.
Parmağını kaldır ve burun kıllarının
"Lift your finger up and dig"
Lift your stein, drink your beer!
¡ Deja tu Stein y bebe tu cerveza!
Dominik Cumhuriyetli bir büyükbabayım ve en sevdiğim hareket kaldırma.
Soy un abuelo de la República Dominicana. y mi paso de baile favorito es el lift.
Cabaret'in To Lift My Spirits şarkısının sözünü özellikle mi söyledin yoksa o zamanı iyi ayarlanmış bir kaza mıydı?
¿ Acabas de citar intencionadamente una canción de Cabaret para animarme, o fue un afortunado accidente?
Bayan Lift sizi çok iyi anlıyorum aslında kötü bir çocuk değil hatta iyi bir çocuk sayılır.
Es un buen hombre, la verdad. Pero es un lunático, señora. Un lunático.
Bayan Lift?
Voy a leer el diario.
# The major lift ( Majör'e çıkma ) #
# # El rey confundido componía # #
I need you and you to lift his arms... göğüs kafesini genişletmek için onları ileri geri, yukarı aşşağı oynatın.
Arriba y abajo, para expandirle el tórax.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]