Lowell translate Spanish
604 parallel translation
Ann Lowell'ı hatırladın mı?
¿ Te acuerdas de Ann Lowell?
- Yapamayız Bayan Lowell.
- Imposible.
Altı aydır onu takip ettiriyorsun.
Susan Lowell... Hace seis meses que la sigues. ¿ Por qué?
Bay Brown Bayan Lowell'ın bırakılmasını istiyor.
El Sr. Brown quiere que la Srta. Lowell sea liberada. Quiere llevarla a un hospital privado.
Bayan Lowell? Beni duyuyor musunuz, Bayan Lowell?
Srta. Lowell... ¿ Me oye?
- Bayan Lowell, tek bir soruya yanıt verin.
Responda una pregunta. - No.
Sadece bir dakikanızı alacağım, Bayan Lowell.
No le quitaré mucho tiempo.
- Sizce bu kürk mü, Bayan Lowell?
¿ Cree que esto es visón?
- Bunlar insan derileri, Bayan Lowell. Bay Brown tarafından dövülen, satılan, soyulan uyutulan ve öldürülen insanlar.
Son pieles de seres humanos... de personas, golpeadas, robadas, drogadas y asesinadas por Brown.
Size zarar vermeye gelmedim Bayan Lowell.
No vine a herirla.
Buna inanamam, Bayan Lowell.
Eso no lo creo. Jamás lo creeré.
Niye Bayan Lowell'a bekçilik etmiyorsunuz?
Si no, ¿ Uds. hubieran cuidado a esa chica? ¿ Saben dónde está ella?
Adım Susan Lowell.
Me llamo Susan Lowell.
Ertesi sabah Bayan Lowell onunla kahvaltı yaptı.
Al día siguiente la Srta. Lowell desayunó con él.
Yalnız değil, Susan Lowell da yanında.
No está solo. Tiene a Susan.
Gördüğünüz adamın adı Alex Lowell birçok büyük yatırımcının güvendiği bir girişimci.
El hombre que está viendo es Alex Lowell, promotor de varios grandes fondos de inversiones.
Birkaç hafta önce, ortaklarının oy çokluğuyla kontrolünü eline aldığı Sud-Aero şirketi, aynı zamanda NATO ülkelerinden bazılarının çok gizli savunma teçhizatlarını da üretiyor.
Hace unas semanas, la empresa de Lowell logró el control... de la mayoría de las acciones de Sud-Aero, una empresa extranjera que fabrica... material de defensa de alto secreto para la O TAN.
Lowell, uyanıklık ederek Sud-Aero hisselerini hemen kendi üzerine geçirdi ve Güney Amerika'da ulaşamayacağımız bir yere yerleşti.
Lowell puso inmediatamente el material a su nombre... y se fue con él a América del Sur, fuera de nuestro alcance.
Görevin Dan, eğer kabul edersen Lowell'a patentleri satma şansı vermeden durdurmak ve şirketin kontrolünün artık onda olmadığına emin olmak.
Su misión, Dan, si decide aceptarla, es detener a Lowell antes de que venda las patentes... y asegurarse de que no guarde el control de la compañía.
Lowell tam bir kumarbaz.
Lowell es un jugador.
Lowell hep buraya oturuyor.
Lowell siempre se sienta aquí.
Sen farkı anlıyorsan Lowell da anlayabilir.
Si tú puedes diferenciarlo, Lowell también.
Çok yakında zengin bir adam olacaksın, Bay Lowell.
Pronto será un hombre rico, Sr. Lowell.
Cinnamon, Lowell'ın arkadaşlarını ondan iyi tanıyor.
Cinnamon sabe más de los amigos de Lowell que él mismo.
Bay Lowell, konuşalım.
Sr. Lowell, tenemos que hablar.
Sert görünmeye çalışıyorsunuz, Bay Lowell.
Puede jugar tan duro como quiera, Lowell.
Ben falcı değilim, Bay Lowell.
No soy un mago, Sr. Lowell.
Tek söyleyebileceğim, gördüklerim sadece Bay Lowell ile ilgili değil.
Digamos que no veo nada sobre el Sr. Lowell.
Şimdilik idare eder, Bay Lowell.
Ya está, Sr. Lowell.
Deneyeceğini sanmıyorum, Bay Lowell.
Yo diría que no, Sr. Lowell.
Bu adam artık canınızı sıkmayacak, Bay Lowell.
Ese hombre no volverá a molestarle, Sr. Lowell.
Bay Lowell!
Sr. Lowell.
Hata yaptınız, Bay Lowell.
Mi hombre cometió un error, Sr. Lowell.
Buna ihtiyacınız olmayacak, Bay Lowell.
No necesita eso, Sr. Lowell.
Sonra görüşürüz, Bay Lowell.
Hasta luego, Sr. Lowell.
Birşey görüyorum, Bay Lowell.
Veo algo, Sr. Lowell.
Bu oldukça fazla para, Bay Lowell.
Es mucho dinero, Sr. Lowell.
Bence, bir şekilde anlaşabiliriz, Bay Lowell.
Creo que podremos llegar a un acuerdo, Sr. Lowell.
Bu en üstteki kart değildi, Lowell.
Ésa no era la carta de arriba, Lowell.
Hile yaptın, Lowell.
Ha hecho trampas, Lowell.
- Seni yakalayacağım, Lowell.
- Me las pagará, Lowell.
Lowell'a para yatıran hissedarlar bunları aldığımıza çok memnun olacaklar.
Los accionistas de los fondos de Lowell... se alegrarán de recuperar esto.
Peki Lowell, Birleşik Devletler'e dönüp kendisini mahkemede savunur mu?
¿ Y si Lowell vuelve y presenta cargos?
Lowell'ın yolda bana fırlattığı küreği gördünüz mü?
¿ Habéis visto cómo Lowell me tiraba el rastrillo?
- Neden Lowell'ı bir parça rahat bırakmıyorsunuz?
- ¿ Por qué no lo dejáis en paz?
Hey, Lowell!
Oye, Lowell.
Hey, Lowell, rüya görüyorsun.
Lowell, estás soñando.
Çok uzattın, Lowell.
Ha pasado demasiado tiempo, Lowell.
Hey, Lowell, Üzgünüm.
Lowell, lo siento.
Lowell, bu zırvalığı burada yemek zorunda mısın?
Lowell, ¿ tienes que comer eso aquí dentro?
Bayan Lowell.
Srta. Lowell.