Luchar translate Spanish
12,153 parallel translation
- Direnmenin anlamı yok.
Ya no hay necesidad de luchar.
Buradan gücümüzle çıkacaksak bize lazım olacak.
Lo necesitamos si queremos luchar para salir de aquí.
- Seninle dövüşmeyeceğim.
- No voy a luchar contigo.
- Bu dövüş değil.
- No es luchar...
- Savaşacağız.
- Vamos a luchar.
Birlikte savaşıp birbirimizi koruyoruz.
Unidos para luchar juntos, para protegernos.
Bize mücadele şansı verir diye düşündüm.
Pensé que podría darnos una oportunidad de luchar.
Ama katı halde kalırsa o zaman onunla savaşabiliriz.
Pero si puede volverse sólido, entonces deberíamos ser capaces de luchar con ello.
Savaşabilirsiniz, evet ama yok edemzsiniz.
Luchar con ello, sí, pero no puedes destruirlo.
Hayatım boyunca her şey için savaşmam gerekti.
Yo he tenido que luchar por todo en la vida.
Sabote etmek istesem başkan yardımcısı konusunda herhangi bir şey söylemezdim.
Si quería sabotearla, Que dejaría que el presidente lo hace a sí mismo, en lugar de luchar en esta cosa VP.
Tüm sinyalleri...
Tuvimos que luchar todo el...
- Savaşmalıyız!
¡ Tenemos que luchar!
Ra's al Ghul güçlü düşmanlarla savaşmak konusunda birkaç şey öğretti.
Ra's al Ghul me enseñó un par de cosas sobre luchar contra adversarios poderosos.
Aakash, ben onun dövüşünü gördüm.
Aakash, yo lo he visto luchar.
Ve tıpkı senin gibi dövüşmeye.
Y luchar en el mismo suelo como usted.
Efendim, ben de bunu istiyorum. Güreşi öğrenmek istiyorum.
El asunto es, señor, quiero aprender a luchar.
Peki sen buraya romantizm için mi yoksa güreş için mi geldin?
¿ Estás aquí para luchar o para un romance?
Ben bu düşünceyi yıkmak için başladım.
Comencé a luchar para cambiar esa idea.
- Ben de istiyorum, benim adımı da yaz.
Quiero luchar, por favor, llene mi planilla.
Şaka yapmıyorum. Dövüşmek istiyorum.
No estoy bromeando, quiero luchar.
- Ve Aarfa güreş meydanında!
¡ Qué manera de luchar la de Aarfa!
Güreşi neden bıraktığını biliyorum.
Sé por qué dejaste de luchar.
- Kusura bakma, ben dövüşemem.
Lo siento, pero no puedo luchar.
- Senden isteyen kim?
¿ Quién te pidió luchar?
Hadi senin şu güreş tekniklerinle alçakta dövüşelim.
En tu técnica de lucha, comencemos por luchar bajo.
Ben seni, şampiyonluk için atletlerle dövüşebilmen için eğittim.
Te entrene para luchar contra otros atletas.
- Böyle dövüşmene izin veremem.
No te dejare luchar, arrojare la toalla.
Ver onu bana. Güreşmek istiyorsan başka tabii
Entrégalo, a menos que quieras luchar por ello.
Dövüşmeden buradan çıkamazsın.
No vas a conseguir este avión sin luchar.
Dövüşmemize gerek yok artık.
Ya no necesitamos luchar.
Sizin için de artık geleceğin savaşmaya değer olup olmadığını karar vermenin zamanı geldi.
Bueno, para el resto de ustedes, es el momento de decidir si merece la pena luchar por el futuro.
Çıkış yolu için savaşmaya hevesli mi oldun birden?
De pronto, ¿ estás dispuesto a luchar para salir?
Ona karşı koymalısın. Çünkü seninle ben Firestorm'uz ihtiyar.
Así que tienes que luchar contra ella... porque tú y yo, somos Firestorm, gris.
İçimde direnme gücü kalmadı.
No me quedan ganas de luchar.
Bunu yapmamızı umuyorlar.
No podemos luchar como solíamos hacerlo.
Ben de yapacağını düşündüm... İlk dönüşümünü geçirdi, kendi kavgasını yapabilecek gücü elde etti.
Y pensé que había... tenido su primera mutación, y aumentaría la fuerza para luchar su propia pelea.
Daisy karşı koymadan pes etmeyecek kadar güçlü.
Daisy es demasiado fuerte para perder el control sin luchar.
S.H.I.E.L.D'in var olmasının tek sebebi savaşmak.
La única razón por la que existe S.H.I.E.L.D. es para luchar en guerras.
Ya ben de geleceğim ya da Zaman Efendileri'nin dövüşü Suikastçiler Birliğin kadar iyi öğretip öğretmediklerini öğreniriz.
Así que yo también voy con Uds. o podemos averiguar si los Amos del Tiempo son tan buenos enseñando a las personas a luchar como lo son la Liga de Asesinos.
Deathstroke'la savaşmak için ordu kurmaya çalıştı ama herkes buradan çıkmak istiyordu.
Intentó levantar un ejército para luchar contra Deathstroke, pero... la gente solo quería irse.
- Dövüşmeyi öğrendin, değil mi?
Aprendiste a luchar, ¿ no?
Dövüşemeden arkadaşlarıma nasıl yardımım dokunacak?
¿ Cómo se supone que voy a ayudar a mis amigos si no sé luchar?
- Dövüşmeyi unutmadın ya.
Todavía sabes luchar.
Mason'ı öldürmek isteyen biriyle dövüşmek istiyorsan gidip Parrish'i bul.
¿ Quieres luchar contra alguien que realmente quiere matar a Mason? Ve a luchar con Parrish.
Ve onunla adil bir şekilde savaşamadığım için de o karanlık nesnelere ihtiyacım var.
Y como no puedo luchar contra ella limpiamente, necesito esos objetos oscuros.
Benim yerime dövüşmeleri için kardeşlerime emredebilirim.
Podría ordenar a mis hermanos para luchar en mi nombre.
Dövüş!
¡ A luchar!
Dövüşmem için bana bir sebep verdin.
Tú me diste otro motivo para luchar.
Yanımda savaşacak büyük bir yardımcı.
Va a ser un gran teniente para luchar a mi lado.
Kılıç kullanmayı nasıl öğrendin peki?
¿ Cómo aprendiste a luchar con una espada?