Madde translate Spanish
6,074 parallel translation
- Evet. Madde beş.
Sí, punto cinco.
Ama benim genel kanım, Parlamentonun imzası olmadığı bir antlaşmadaki madde tarafından zincire vurulması gerekmiyor.
Pero mi opinión es que el Parlamento no necesita estar encadenado... por una cláusula de un tratado, en el que no intervenido.
Yarada bulduğum siyah, kumlu madde silahtan bulaşmış.
La sustancia negra arenosa que encontré en la herida fue transferida del arma.
Madde keratin hidrolizat, asetat nitroselüloz,
Es keratina hidrolizada, acetato nitroceluloso,
Üste bir sürü tehlikeli madde ve onlardan daha tehlikeli bir hastalık var.
La base está llena de materiales peligrosos y una infección aún más peligrosa.
Eminim içi koruyucu madde doludur.
Sí, seguro que está lleno de conservantes.
Koruyucu madde içermeyen çikolata bulmak çok zor.
Es muy difícil encontrar productos de chocolate sin...
Bu yüzden bu madde hiçbir enerjiyi emmiyor.
Entonces este material no absorbe ninguna energía.
A sınıfı Tehlikeli Madde giysisi giyen askerlerdi, özel kuvvetler eğitimli, ve MP5 makineli tüfek korumasındaydılar.
Esos eran soldados con trajes para materiales peligrosos nivel A, entrenamiento de fuerzas especiales, y fuego de cobertura de una subametralladora MP5.
Aslında Terrance, bu sentetik bir madde.
Actualmente, Terrance esta es una sustancia sintética.
Bir sik alamıyorum. Kontratta ahlaki madde varmış.
Hay una cláusula de moralidad en el contrato.
Madde bağımlılığı ve fahişeleri boğazlama sevdasından mı konuşalım? Kesin işe yarar.
¿ y le hablo de su adicción por las drogas y esa pasión suya por estrangular prostitutas?
Saat 11'de yüksek oranda madde altında kalarak araç sürmüş.
DUI de alta gama a las 11 : 00.
Bir yerden toksik madde alması lazım
Tuvo que conseguir las toxinas en alguna parte.
Madde kaynaklı kuruntulu rahatsızlıklar ve mani ve bunama gibi kuruntulu davranış bozuklukları.
Trastornos delirantes inducidos por sustancias, y también trastornos del estado de ánimo como la manía y la demencia.
O çözülmeli bir madde.
Es un agente disociativo.
Acil durum enerji tasarısına tröst karşıtı bir madde ekleriz.
Añadimos un acuerdo antimonopolio al Proyecto Extraordinario de Ley de la Ley Energética.
Roland Umber'ın madde bağımlılığı geçmişi var mı?
¿ Tenía Roland Umber antecedentes de drogadicción?
- pH seviyelerini test edip elimizde ne tür organik madde veya izlenebilir elementler olduğuna bakarız.
- Voy a comprobar los niveles de PH, ver con qué tipo de materia orgánica u oligoelementos nos encontramos.
Mateo'un aracında bulduğumuz madde özel karışım enzimler ve septik tedavisinde kullanılan bakterilermiş ve sanayide çok ender bulunan şey bu.
La sustancia encontrada en el coche de Mateo... es una mezcla básica de enzimas y bacterias usada para tratar sistemas sépticos y es única en la industria.
Kurbanın incelemesini yaptığımda,... Bir takım alçı zerrecikleri ve bir çeşit pembe ipliksi elyafla kırıcı madde buldum.
Cuando hice el examen a la víctima, encontré algunas manchas de yeso, y algunos trozos de fibras... rosas, de material refractante.
Kanındaki zehir temel kimyasal bileşenler içeren bir toksik madde.
El veneno en tu sangre es una toxina con propiedades químicas básicas.
Büyümeye yardımcı madde ekliyorum. Böylece hücreler genom dizileme için gerekli kütleye erişecekler.
Añado el factor crecimiento para que las células construyan una masa crítica para secuenciar el genoma.
Herhangi bir uyuşturucu ilaç, marihuana, alkol veya sarhoş edici madde alımında satımında, işleminde, kullanımında, tüketiminde veya kullandırma da bulunamaz ya da sık sık gittiğiniz yerden sözleşme gereği kanunsuzca satılan, dağıtılan, kullanılan ya da hibe edilen bir yerden de temin edemezsiniz.
No puedes comprar, vender, poseer, usar, consumir o administrar ningún narcótico, marihuana, alcohol, ni estupefacientes de ningún tipo o frecuentar lugares donde tales artículos se vendan, distribuyan, usen, o regalen de forma ilegal.
Gözümün içine baka baka bir madde istismarı problemin olmadığını mı söyleyeceksin?
¿ Vas a decirme que no tienes un problema de abuso de sustancias?
Ona, bana da enjekte ettikleri bir madde enjekte edilmişti ama o madde beni öldürmedi.
Le inyectaron algo y me inyectaron lo mismo a mí, pero no me mató. Me hizo...
Gözümün içine baka baka bir madde istismarı problemin olmadığını mı söyleyeceksin?
¿ Vas a mirarme a los ojos y decirme que no tienes un problema de abuso de sustancias?
Fakat bu resmen gelecekteki zenginliklerin madde dışı olacağının habercisi gibi.
¡ Pero esto! Esto me ha demostrado que las siguientes grandes fortunas serán el resultado de lo inmaterial :
Madde dışı şeylerden servet kazanmaya çoktan başlamışlar bile.
Si ya están ganando una fortuna con lo inmaterial.
Onlar bronzlaşıp, kimyasal madde banyosu yaparken...
Mientras ellas se bronceaban y bañaban en productos químicos...
Bu madde ciddi zehirlidir.
Esta cosa es realmente tóxica.
Yüzünde, hapishane kafeteryasından daha fazla zehirli madde vardır.
Tiene más bótox en la cara que en la cafetería de una cárcel.
Bu teori ve savcılığın dava dosyasındaki bir çok diğer madde, 1986 yılında çıkan bir yasaya dayalıydı.
Esa teoría, y mucho del juicio en el caso de Swartz involucraba una ley originalmente creada en 1986.
İlk madde. Greendale öğrenci sayım belgeleri geçerliliğini yitirmiş durumda.
Artículo uno, el censo de estudiantes de Greendale está fuera de fecha.
- Başka bir madde var mı?
Cualquier otro artículo?
Benden daha fazla kimyasal madde üretmemi mi istiyorsun?
¿ Quieres que haga más suplementos químicos?
Tehlikeli madde malzemelerini al.
Consigan su equipo.
Biz çalışmalarımızın düşünüyorum rejeneratif olarak. biz kadar koyarak konum toprağa madde hayat veren Biz götürüyoruz olarak.
Que estamos poniendo tanta sustancia que da vida en la tierra... ya que estamos sacando.
Birkaç sefer madde etkisinde araç kullanması onu katil yapmaz.
Conducir bajo la influencia del alcohol no lo convierte en asesino.
Uzayli derken, bilinmeyen madde gibi mi?
Extraterrestre, como en... ¿ poco común?
Ve o madde sizin içinizde yaklasik bir süredir var ve siz de iyisiniz, degil mi?
Y ha tenido esta cosa dentro por... algún tiempo ya, y está bien, ¿ no?
"Açık alanda soyunmaktan ve yasak madde bulundurmaktan tutuklandı."
"Detenido por desnudez pública y posesión de una sustancia controlada."
Madde kullanımı?
- ¿ Abusas de alguna sustancia?
Şey, biri için, Madde bir düşüşe neden olabilir fetal kan basıncı ve kalp hızı, ölümcül olabilir edilmektedir.
Bueno, para empezar, la sustancia puede causar una disminución de la presión arterial y la frecuencia cardíaca fetal, que puede ser letal.
Dikkat! Patlayıcı madde.
ADVERTENCIA POTENTE EXPLOSIVO
- Konsantre karanlık madde nasıl yapılır?
Ooh, ooh! Como haces materia oscura conentrada?
- Konsantre karanlık madde.
Concentrada eh?
Eminim onu birçok kez konsantre karanlık madde yaparken görmüşsündür.
apuesto a que lo has visto hacer materia oscura concentrada muchas veces.
14. madde.
Objeto 14.
Tehlikeli madde için ekip geldi.
Hazmat está aquí.
Konsantre karanlık madde.
Materia oscura concentrada?