Mahvoldu translate Spanish
1,424 parallel translation
Benito'yu bulamıyorum yemek gösterimi mahvoldu..
No puedo encontrar Benito y ahora la demostración de cocina en ruinas.
Elliot beni terk ettiğinden beri, hayatım mahvoldu.
Cuando Elliot me dejó, mi vida se hizo pedazos.
Hayatım senin yüzünden mahvoldu.
¡ Mi vida esta arruinada por tu culpa!
Galiba TB mahvoldu. Zavallı adam.
Supongo que el pobre T.B. está jodido.
Şükran günü mahvoldu!
Esta arruinado el dia de accion de gracias!
Makyajım mahvoldu.
Se me arruinó el maquillaje.
Battı, gelinliğim mahvoldu.
Esta arruinado. Mi vestido esta arruinado.
Kariyerim mahvoldu.
Mi carrera está arruinada.
Suikast girişimden sonra vücudum mahvoldu, her yerim yara oldu.
El atentado en mi contra me ha dejado con cicatrices y deforme.
Yanlışı düzelteyim sen gelmeden uzun süre önce mahvoldu bu aile.
Como se pronuncia su apellido?
Bütün mısırımız ve yemeklerimiz mahvoldu.
¡ Se arruinó todo el maíz y la comida!
Sandaletlerim mahvoldu.
Mirá cómo tengo las sandalias.
Bak hayatım mahvoldu.
Mi vida ha sido un desastre infernal.
Çünkü Kat'in okuldaki popüler çocuklarla arası çok iyiydi. Bir keresinde çok yaklaştık ama son anda herşey mahvoldu.
Teníamos nuestras razones ya que tenía mucho éxito con los chicos en la escuela y una vez estuvimos bastante cerca pero, como todos saben, eso se desmoronó.
Araştırmamız mahvoldu.
Nuestra investigación se arruinó.
- Elbisem mahvoldu!
- ¡ Este vestido está arruinado!
Meteor yağmuru vardı ve her şey mahvoldu.
Hubo una lluvia de meteoritos y todo fue destrozado, una cosa salió del sótano...
Babam mahvoldu ve bir kaç yıl sonra üzüntüsünden öldü.
Mi padre llevó mal la pérdida y murió de pena pocos años después.
- Şimdi kız mahvoldu.
- Ahora está arruinada.
Üç-beş kuruş para kazanacağım diye iki senem mahvoldu.
Estuve 2 años adentro, pensando que haría algo de plata
Diyorlar ki, artık çok geç kalındı. Zaten her şey mahvoldu.
Dicen que... antes de que alguien llegue allí, ya es demasiado tarde.
Senin yüzünden herşey mahvoldu.
Por tu culpa, todo se ha ido al traste.
Korkunç bir durum. Ambar mahvoldu.
Esto es terrible, el deposito está en ruinas.
Babam mahvoldu
Papá se había roto.
İtibarım mahvoldu kendi DVD'sine benim numaralarımdan birini koyan Philip Litt hıyarı yüzünden.
Mi reputación está arruinada gracias a Phillip Litt, que puso mi metida de pata mágica en su DVD.
HoJo'daki IUD kullandığını söyleyen ucuz garsonlar yüzünden bir sürü hayat mahvoldu.
Muchas vidas se arruinaron porque una camarera del Howard Johnson dijo que tenía puesto un DIU.
Ve Carmen de bu yüzden mahvoldu.
Y, asi fue como se arruinó Carmen.
- Tüm günümüz mahvoldu.
- ¡ Todo el día se ha arruinado!
Günümüz mahvoldu!
¡ Se arruinó el día!
Girişim mahvoldu.
Bueno, se arruinó mi entrada. Se arruinó.
Ayaklarım da mahvoldu zaten.
Maldición, mis pies se están incendiando.
Ve hepsi, her biri de, mahvoldu... neticende uygun olmayan bir şey vardı.
Y cada una de ellas salió mal por algo que hiciste...
" Baskı makinelerim mahvoldu.
" Mis imprentas son un desastre.
Ama anın hatırası, bir sonraki gün mahvoldu.
El recuerdo de ese momento quedó arruinado justo al día siguiente.
Gecem mahvoldu.
Mi noche se ha acabado.
Dizlerim mahvoldu.
Mis malditas rodillas.
Ama girişi mahvoldu.
Pero arruinó su entrada.
Şükrangünüm zaten mahvoldu.
Mi Día de Acción de Gracias ya se ha arruinado.
Noel Partim mahvoldu. İlk önce Alex, ve görünüşe göre kar da yağmayacak.
Entiendo que ambos estamos saliendo con alguien más.
Tesekkurler, randevum mahvoldu.
Gracias a ti, mi cita está arruinada.
Adamım bu Noel Partisi mahvoldu.
Esta fiesta de Navidad está arruinada.
Belki de bunu haketmişimdir. Hayatım mahvoldu.
No, no, puede ser que yo mereciera que me destruyeran la vida.
Aslında, herşey iyi gidiyordu. Yani, gerçekten uğraştım. Herşey mahvoldu.
Siempre que pienso que algo marcha realmente bien aunque lo intente se va a la mierda
Herşey mahvoldu, çünkü eğer karısı yada başka biri
Porque ahora si su esposa o alguien moría... por tetrachlorodrine, sabrían que fue él. - Así es. Arruinó todo.
Şimdi her şey mahvoldu ve geriye kalan tek ailem de o.
Todo se ha ido a la mierda y el es la única familia que me queda.
16 yıl önce affedilemez bir hata yaptım, Öyle ki nerdeyse evliliğim mahvoldu.
Hace 16 años, cometí un error de juicio uno que casi arruina mi matrimonio.
Evlilik yıldönümü planlarım... resmen mahvoldu.
Mi fin de semana de aniversario de bodas está oficialmente arruinado.
Mahvoldu.
Arruinado.
Ayağım mahvoldu.
Esto duele.
Yani bir anlamda hayatım mahvoldu.
Así que, en cierta manera, arruinaron mi vida.
Herşey mahvoldu. Doğru.
- Arruinado todo.