English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Mareşal

Mareşal translate Spanish

616 parallel translation
Mareşal Bugeaud bunu yapabilseydi Cezayir'i almıştı.
- Argelia ya fue conquistada por el Mariscal Bugeaud.
Mareşal Sebastiani sizi odasında görmek için bekliyor.
El Mariscal Sebastiani espera verla en su aposento.
Ben Mareşal Sebastiani.
Soy el Mariscal Sebastiani.
- Mareşal mi tuttu?
- ¿ El mariscal le ha contratado?
Mareşal ne kadar düşünceli.
El mariscal es muy considerado.
Mareşal gazeteleri bana gösterdi. Neler söylediklerini hayal edin.
El mariscal me ha enseñado los periódicos. lmagine lo que dicen.
Mareşal Herring sizi bekliyor ekselansları.
El mariscal Herring.
Ben Mareşal Herring, kuledeyim.
Herring. Estoy en la torre.
Bu işgal hazırlığı Mareşal Herring'in dehası sayesinde gerçekleşmiştir. Kendisinden bu madalyayı kabul etmesini rica ediyorum.
Esto lo debemos a la iniciativa y al genio del mariscal Herring, en quien prenderé una señal de agradecimiento.
Mareşal Herring'e ve Avusturya'nın işgaline.
¡ Por el mariscal Herring! ¡ Por la invasión de Austerlich!
Avusturya'daki Mareşal Herring ile temas halindeyiz. Yol iyi korunuyor.
He contactado con el mariscal Herring en Austerlich.
- Sen, Mareşal Murat.
- Se refiere a usted, mariscal Murat.
Mareşal Murat her sabah kahvaltıda bir tabak yermiş.
Leí que el mariscal Murat se comía una fuente entera para desayunar.
Mareşal hep onun 4. olduğunu söylerdi.
Hasta ese momento seguramente el 4º de "Los mejores hijos de La Marmora".
İmza, Mareşal Erwin Rommel.
Firmado : Erwin Rommel, Mariscal de Campo.
Mareşal'e Ekselansları diye hitap edeceksin, anladın mı?
Debe llamar excelencia al Mariscal de Campo, ¿ entendido?
Mareşal onun ne kadar kullanışlı bir adam olduğunu görecek.
El Mariscal verá que ha sido eficaz como hombre avanzado.
- İçlerinde Mareşal Rommel de var.
Entre ellos el Mariscal Rommel.
- O banyo Mareşal'e ait.
Es para el Mariscal.
Mareşal Rommel efendim.
El Mariscal Rommel, señor.
İzin verirseniz Mareşal'e gelişinizi haber vereyim.
Anunciaré su llegada al Mariscal, discúlpenme.
Mareşal'i otururken öldürmek sportmenliğe aykırı mı?
¿ Por qué no? ¿ No es elegante matar a un Mariscal sentado?
Beyler, Mareşal ayrılmadan önce sizi yemekte ağırlamak istiyor. - Teşekkür ederiz.
Caballeros, el Mariscal solicita que le acompañen a comer.
- Mareşal çok nazikler.
Encantados.
Mareşal, en son Roma'da bulunduğunuz zamanı hatırlıyor musunuz, spagetti -
Señor Mariscal, ¿ recuerda la última vez, en Roma, aquellos spaghetti?
Gayet olası bir şey Mareşal.
Es muy posible.
- Mareşal bölebilir de.
Y desde luego que puede.
Bu cömertliğiniz görülmemiş bir şey Mareşal.
No suele ser tan generoso, Mariscal.
Mareşal, iki kez Trablus'ta peşinize düştük.
Mariscal, dos veces les empujamos hacia Trípoli.
Mareşal, şu lastik banda dönelim.
Mariscal, volvamos a esa goma.
Evet Mareşal, nasıl?
Sí, Mariscal, ¿ cómo?
- Araba hazır Mareşal.
¿ Cuándo se van? El coche está listo, Mariscal.
- Mareşal seni görmek istiyor.
El Mariscal quiere verle. Sí, señor.
Mareşal'in yanına gittiğinde beni o kızla hizmetçi odasında konuşurken gördüğünü söylemezsin umarım.
Preferiría que no le dijera al Mariscal que me vio con ella.
Mareşal Rommel'i hatırlayacaklar.
Se acordarán del Mariscal Rommel.
Mareşal'in haritalarının geride kalmaması gerektiğini düşündüm.
Pensé que no había que dejar aquí los mapas.
- Mareşal için biraz mum lazım.
Unas velas para el mariscal.
Peki yukarıda Mareşal'in odasında ne yapıyordun?
Y arriba, ¿ qué hacía en la habitación del Mariscal?
Ondan önce kızın dizlerine kapanan emir eri olan bir Mareşal de olabilirdi ileride.
Quizá hubiera acabado de Mariscal con alguien de rodillas delante.
Herr Mareşal.
Herr Mariscal.
General, kişisel doğaçlamanın hiç vakti zamanı değil. Fransa'da bir liderimiz var, Mareşal Pétain.
Mi general, supongo que es su opinión personal pero, en Francia, hay un jefe, el mariscal Pétain.
Şansıma, Verdun Savaşı'na katılmıştım. Anlaşılan, Mareşal Pétain bizzat kendisi cezamın azaltılması için telgraf çekmiş.
Afortunadamente, algunos amigos consiguieron mandar un cable al mariscal Pétain para que permutara mi sentencia.
Sizce Mareşal Petain de Pierre Laval gibi sizi hain olarak mı görüyordur?
¿ Cree que son traidores para el mariscal Pétain... al igual que Pierre Laval?
Mareşal Petain'ın artık yaşlı bir adam olduğunu ve barbarların elinde olduğunu unutmamaya çalışıyorum.
Trato de recordar que el mariscal Pétain ya es mayor... y está en manos de bárbaros.
Eminim yüzbaşı kendini Mareşal Petain'den ve genelkurmaydan daha akıllı sanmıyordur.
Seguramente el Capitán no se cree más listo... que el mariscal Pétain y el estado mayor.
" Mareşal Petain liderliğindeki Fransa Almanya ile ateşkes imzalamıştır.
"Francia, bajo el liderazgo del mariscal Pétain... " firmó un armisticio con Alemania.
Birleşik Devletler Mareşalı da dahil olmak üzere herkes beni duyacak.
Cuando lo haga, me oirá hasta el Ministerio de Justicia.
Yani De Wendeller, Henri Bordeaux ve yaşlı Mareşal gibi adamlar tarafından.
Hombres como De Wendels, Henri Bordeaux, y por vuestro viejo mariscal.
Evet ama Mareşal'in bu gece yiyecek getirmek için harika bir planı var.
pero el mariscal ha conseguido un plan para introducir comida esta misma noche.
Gördüğünüz gibi, Yüzbaşı, önemli olan vakit kazanmak. Mareşal dönene dek dayanmalıyız.
Como veis capitán se trata de ganar tiempo resistir hasta que el mariscal vuelva.
Mareşal haklı olduğunu söylüyor. Mareşal?
- El mariscal ha dicho que tiene razón.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]