English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Mariam

Mariam translate Spanish

66 parallel translation
Bu, güzel bir takma isim, ama benim için her zaman Maria olacaksın. - Benim Mariam.
Legionaria es un bonito apodo, pero para mí siempre serás María.
- Mariam bir hazine gibi değil mi?
- ¿ No es Mariam un tesoro?
Mariam!
¡ Mariam!
Başka yapılacak ne var ki, Meryem?
¿ Qué estás haciendo, Mariam?
Meryem, ahududu şurubu, ahu...
Mariam, jarabe de frambuesa, rasp...
Percy ve Mariam beni gemiden aldı ve eve götürdü.
Percy y Mariam me recogieron de la barca y me llevaron a casa.
Mariam biraz soğuktu.
Mariam era un poco reservada.
Ama Mariam mesafeli ve nazikti ve sanırım buna ihtiyacım vardı çünkü gerçekten de oraya ait olduğumu hissetmekte zorlanıyordum.
Pero Mariam era distante y amable. Creo que eso era Io que necesitaba. Porque costaba trabajo sentir que realmente pertenecía ahí.
- Mariam ne yapıyor?
- ¿ Y cómo esta María?
Bana kızının ismini söylemedin.
No me has dicho el nombre de tu hija. Mariam.
Mariam. Miriam gibi küçük kızlar tehlikede.
- Chicas como Mariam están en peligro ahora mismo.
Hayır! Mariam. Aman tanrım.
Mariam, ¿ te sientes bien?
Mariam, sen iyi misin?
- ¿ Estás loco?
Çünkü o zaman görmüştüm ki...
Porque fue cuando me di cuenta. Cuando vi la sangre de Mariam.
Mariam.
Mariam.
Mariam, ne diyorlar?
- Mariam, ¿ qué dicen?
Mariam?
¿ Mariam?
Anne, ben ders çalışacağım.
- Mamá, voy a estudiar. - Mariam.
- Mariam. Çörekleri sen mi pişirdin?
- ¿ Hiciste tú las galletas?
Bir çörek daha ister misin, Mariam?
- ¿ Quieres otra, Mariam?
Ne var, Mariam?
¿ Qué ocurre, Mariam?
Benim adım Meryem Hayaat Khan, Zaara'nın annesiyim.
Mi nombre es Mariam Hayaat Khan. Soy la madre de Zaara.
22 yıl önce, Meryem Hayaat Khan bu muskayı bir Hindistanlı'ya veda ederken onu koruması için takmıştı.
Hace veintidós años, Mariam Hayaat Khan... le ató este amuleto a un hindú mientras le pidió a Dios... que lo protegiera.
Yeşil Canavar.
Mariam, lo siento mucho.
Oğlu Charles ve kızı Mariam tarafından sevgiyle yaptırılmıştır. "İÇKİ İÇERKEN ARABA KULLANMAYIN"
"NO BEBER Y CONDUCIR".
Mariam kim?
- ¿ Quién es Miriam?
Oxana Sagdiyev'in eski kocası. Miriam Tulyakbay'la tecavüzcü Boltak'ın kızıydı.
Soy ex esposo de Oksana Sagdiyev... que fue hija de Mariam Tulyakbay y Boltok el violador.
Üzgünüm, Anna Mariam doğal sebeplerden dolayı öldü.
Lamentablemente, mi Anna Maria fue golpeada por causas naturales.
Mariam her zaman, herkese çay vermek zorunda.
Miriam, la que siempre prepara té para todo el mundo.
Mariam'ın kafede aşçılık yapması konusunda görüşmeye geldim.
He venido a ver si a Miriam le gustaría cocinar en la cafetería.
Meryem'le görüşmeden mi gideceksiniz?
¿ Te vas tan pronto? ¿ Y sin ver a Mariam?
Hacı Efendi gitmemiş olsaydı şimdiye Peşaver'e varmış ve Meryem'in nerelere gittiğini tartışıyor olacaktık.
en ese momento me pregunto hasta dónde habría llegado Mariam.
Meryem'i götüreceğim.
Me llevo a Mariam.
Efendimiz, Meryem İngiltere vatandaşı olsa da çocuk Pakistanlı diyor.
Él dice que puede que Mariam sea ciudadana británica pero el niño es paquistaní.
Çocuk Meryem'le Londra'ya gidecek olursa o da annesi gibi dinsiz olacak.
Si dejamos que se vaya a Gran Bretaña con Mariam se convertirá también en un no-musulmán como su madre.
Sarmat'ı kandırarak zorla Meryem'le evlenmesini siz mi sağladınız?
¿ Aceptas que te animaste a Sarmad a casarse por la fuerza con Mariam?
Meryem'e karşı yaptığım yanlış da beni ömrüm boyunca huzursuz edecektir.
El mal que le he hecho a Mariam es algo que no me permitirá vivir en paz durante el resto de mi vida.
Meryem Meryem beni affetse bile beni cezalandırın ki kimse bir daha böyle bir şeye kalkışmasın.
Si Mariam aunque Mariam me perdone... Castigadme de una manera que nadie se atreva nunca a repetir este acto.
Annenin kardeşi Mariam Londra'da Somali büyükelçisinin karısı.
Marium, una hermana de tu madre, es la esposa del embajador de Somalia en Londres.
- Mariam.
- Hola, soy Mariam.
Yukarıdaki bize yardım etmeyecek Meryem.
El cielo no nos ayudará, Mariam.
Mariam da iyi, oğlum.
Mariam está bien también, hijo.
Yoksa Mariam'a anlatırım.
O le diré a Mariam.
Canım, Mariam öleli iki sene oldu.
Mija, ya han pasado dos años desde que murió Mariam.
- Adım Mariam.
- Me llamo Mariam.
- Mariam.
- Mariam.
Ailenin karnını doyurmalısın Mariam.
Tiene que darle de comer a su familia, Mariam.
- Mariam önceden bir kızı olduğunu söylemedi.
Mariam no mencionó que también tuvieran una hija.
Mariam'ın da böyle düşündüğü anlamına gelmez.
Eso no significa que Mariam piense igual.
Mürettebat yoktu Mariam.
No había tripulación, Mariam.
İyi bir annesin Mariam ama kötü bir yalancısın.
Es usted una buena madre, Mariam, pero muy mala mentirosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]