Marsha translate Spanish
405 parallel translation
Etrafta gezen Gestapo var mı bak. Eğer Marsha gelirse yukarı çıkartma.
Si viene la GESTAPO, no la dejes subir.
Ne şanssızlık, Marsha.
Un mal trago, Marsha.
Marsha, sana sadece şunu söylemek istiyorum...
Marsha, sólo quiero decirte...
Bir alış-veriş mağazasında, dokuzuncu kata ekspres asansör... Bayan Marsha White'ı en olağan, alelade, sıradan bir işi için taşıyor.
Un elevador expreso hacia el noveno piso de una tienda departamental,... que lleva a la señorita Marsha White por un encargo bastante prosaico y común.
Bayan Marsha White dokuzuncu katta... Özel Ürünler Bölümünde altın yüksük arıyor.
La señorita Marsha White en el noveno piso,... departamento de especialidades, buscando un dedal de oro.
Tuhaf olan nedir, Marsha?
¿ Qué es, Marsha?
Koca kat bomboş duruyor. - Bana Marsha dediniz. - Öyle mi?
El piso completo, se ve tan vacío y... usted me llamó Marsha.
Marsha.
Marsha.
Kimi kandırdığını sanıyorsun, Marsha?
¿ A quién cree estar engañando, Marsha?
Hatırlıyorsun, Marsha.
Usted recuerda, Marsha.
- Hatırlıyorsun, Marsha.
- Usted recuerda, Marsha.
- Marsha.
- Marsha.
- Hatırla, Marsha.
- Usted recuerda, Marsha.
Marsha...
Marsha...
Gel haydi, Marsha.
Vamos, ahora, Marsha.
Biliyorsun, Marsha.
¿ Sabe, Marsha?
- Sanki ne, Marsha?
- Como si... ¿ qué, Marsha?
Eğlenceli miydi, Marsha?
¿ Lo disfrutó usted, Marsha?
Marsha White, normal ve doğal haliyle.
Marsha White en su estado normal y natural.
Marsha, bana bir iyilik yap ve çeneni kapat.
Marsha, hazme un favor, ¿ quieres? Cállate.
Onu tanıyor muyuz, Marsh?
¿ Nosotros lo conocemos, Marsha?
Ara onu, Marsh.
Acéchalo, Marsha.
Marshall tren yaklaştığında bize haber verir.
Marsha nos dirá cuando el tren esté cerca.
Marshall'ın buralarda uçtuğunu gördüm.
He visto a Marsha volando allá arriba.
Marshall sayesinde.
Fue Marsha.
Marshall. Taze İsveç eti vermeni istiyorum.
Marsha, ¿ cómo te gustaría un poco de fresca comida sueca?
Marshall! Çirkin yaratık!
¡ Marsha, largo de aquí!
Marshall. İsveç etini sevmemişsin.
Marsha, ¿ no te gustó la carne sueca?
- Bilmiyorum... - Marshall onları bulmuş olmalı.
Marsha debe haberlos encontrado.
Marshall'ı sindirmekle meşguller.
Están ocupados digiriendo a Marsha.
Twinkiler tıpkı Marsha gibi.
Los estos bollitos saben justo como Marsha.
Marsha'yı yeğelerdim dostum.
Preferiría a Marsha, tío.
Nasıl Marsha gibi?
¿ Qué quiere decir que sabe como Marsha?
Twinkie'yi Marsha'ya değişir misin yani?
¿ Quieres decir que preferirías comerte un bollito que a Marsha?
- Marsha köpek besleyebileceğimizi söyledi.
- Marsha dice que podemos tener un perro.
Biliyorum, Marsha, gerçekten.
Ya lo se Marsha. Ya lo se. De verdad.
Marsha, yapma.
Marsha, déjalo ya.
Aspirin nerde, Marsha?
¿ Dónde están las aspirinas?
Dikkat et, Marsha.
Ten cuidado, Marsha.
Haydi Marsha, devam et.
Vamos, Marsha, date prisa. DeVries.
Marsha, isim künyeni tak.
Marsha, vuélvete a poner Ia etiqueta con tu nombre. Vamos.
- Marsha orada mı?
- ¿ Marsha está allí?
Marsha nerede?
¿ Dónde está Marsha?
Olur. Ünlü aktris Marsha MacNeil gerçekten annen mi?
Bueno. ¿ Tu madre es realmente Marsha MacNeil, la actriz?
Merhaba, Marsha. Nasılsın?
Hola, Marsha. ¿ Cómo estás?
Marsha'dan birçok şey öğrendik.
Todos podemos aprender mucho de Marsha.
Marsha yemek pişirmeyi sever.
- A Marsha le encanta cocinar.
Donna ona Adam-yiyen Marsha diyor.
Donna la llama "Marsha la devora hombres".
Marsha, tatlım.
Marsha, querida.
Bir şey bulamadın mı Marshall?
¿ No encontraste nada, Marsha?
Bazen sadece dinliyorum. Mesela, Marcia Blair bir tek notayı bile düzgün söyleyemiyor.
Por ejemplo, Marsha Blair no puede afinar ni una nota.