Marte translate Spanish
3,066 parallel translation
Şimdi bunları bu Marslı Çocuk bu uzman mı getirdi?
¿ Usted ha oído algo sobre que han traído a este tipo experto en Marte?
Evet, Marslı çocuk.
Sí, el tipo de Marte.
Neden bir Mars Uzmanı getirirsiniz ki... Mars'tan gelen birşey ile ilgileniyosanız getirirsiniz.
Por que traer un experto en Marte... a no ser que estés tratando con algo que ha venido de Marte
- Mars'tan gelen bir şey mi?
- ¿ Algo que ha venido de Marte?
Ve araştırmaya bir Mars Uzmanı dahil edilmiş.
Y un experto en Marte como consultor en la investigación.
Bence bir sonda Mars'a gitti ve birşeyi alıp buraya getirdi.
Creo que una sonda enviada al planeta Marte trajo algún tipo de contaminante.
Şimdi herkes bu adamın Mars ile ilgili söylediklerinin... sadece delilik olduğunu düşünecekler.
Ahora alguien oye a cualquiera hablar acerca de Marte... y pensarán que es un chiflado.
Bu çok ilginç çünkü ne zaman İtalya desen, aklıma Mars geliyor.
Es gracioso, porque cada vez que tu dices Italia, yo pienso Marte
Bak bir kaç İtalya yolculuğu sonrası o kadar da Mars gibi durmayacak tamam mı?
Mira, después de los primeros viajes a Italia no parecerá que vives en Marte ¿ verdad?
Martinus'dan geliyor. Ve Martinus'ta Mars'tan geliyor. Gezegen olan.
Viene de Martinus, y Martinus viene de Marte, el planeta, no Marsella.
Mars savaş tanrısıydı.
Marte era el dios de la guerra.
Bu Marslı adamlarla ilgili gazete zırvasına gelince... - Hanımlar.
Y con respecto a esta basura sobre hombres de Marte...
Komşu gezegenlere robot araçlar gönderdik ve keşfettik ki Mars demir açısından zengin. Bu demir oksijenle birleşerek pas rengine benzer bir renk almış.
Hemos enviado robots exploradores a nuestros planetas vecinos y descubrimos que Marte es rico en hierro, el cual se combinó con oxígeno para darle su familiar color rojo-óxido.
Güneşi şuraya, Venüs'ü de buraya Dünya burada, Mars şurada, aslında Jüpiter'e kadar güneş sisteminde olan her şeyi bu yıldızın içine koyabilirsiniz.
Si pones el sol aquí, entonces Venus podría estar aquí y la Tierra por aquí, y Marte aquí, y de hecho podrías encajar todo el sistema solar hasta Júpiter dentro de la estrella.
Komşu gezegenlere robot araçlar gönderdik ve keşfettik ki Mars demir açısından zengin. Bu demir oksijenle birleşerek pas rengine benzer bir renk almış.
Hemos enviado robots a nuestros planetas vecinos descubriendo que Marte es rico en hierro, que combinado con oxígeno forma su característico color rojo oxidado.
Güneşi şuraya, Venüs'ü de buraya Dünya burada, Mars şurada, aslında Jüpiter'e kadar güneş sisteminde olan her şeyi bu yıldızın içine koyabilirsiniz.
Si pusiéramos el Sol ahí, Venus estaría aquí la Tierra ahí, Marte aquí, y de hecho podríamos encajar todo el Sistema Solar hasta Júpiter dentro de la estrella.
Şey yayılımına Mars, Satürn ve Uranus!
Un despliegue de variables con Marte, Saturno y Urano.
Kazalar yaşamın bir parçasıdır değil mi?
Tú sabes que los incidentes son marte de la vida, ¿ No?
- Mars.
De Marte.
Sabit 2.95 Dünya-Güneş arasındaki ilişkiyi gösterir Güneş-Merkür, Güneş-Venüs Güneş-Mars ve Güneş-Jüpiter.
La constante 2.95 se refiere a la relación entre la Tierra y el Sol... El Sol y Mercurio, el Sol y Venus... El Sol y Marte y el Sol y Júpiter.
Mars'takinden farklı değil..
En Marte no es diferente.
Fakat, Mars'a yol almayı düşünmek için henüz erken.
como para formar un pequeñito agujero negro subatómico. Pero todavía no se preocupen por mudarse a Marte.
Ben de Mars'ta olmak, yalnız.
Yo quería estar en Marte... sola.
Lobide bir Mars Günü resepsiyonu olacak.
Hay una recepción sobre el día de Marte en el vestíbulo.
Mars Günü için sizi videoya çekmiştim.
Te grabé para el día de Marte.
Huzurlarınızda, Mars'tan gelen rock yıldızı.
Por favor, den la bienvenida a la Estrella de Rock de Marte,
Charlie, turnede her gece seyircilere Mars'tan gelen bir sihirbaz olduğunu söylüyorsun.
Charlie salió en una gira de Comedia Nacional donde todas las noches, Charlie, tú aparecías en el escenario y le dijiste a la audiencia que eras un brujo de Marte.
Karısını döven keş herifin teki. Güya Mars'tan gelen bir rock yıldızıymış.
Este cocainómano maltratador de mujeres dice que es una estrella de rock de Marte.
Ama, Charlie, sakın ola Mars'tan gelme bir rock yıldızı değilmişsin gibi yapma. Çünkü öylesin.
Sin embargo, Charlie, nunca pretendas que no eres un totalmente una jodida estrella de Rock de Marte, porque lo eres.
Sen Marslı bir rock yıldızısın.
Eres una estrella de Rock de Marte.
Ta Mars'ta tanırlar beni.
Quiero decir, yo soy el maldito Charlie Sheen. Me conocen hasta en Marte.
evet. marstaki mağaraların ne kadar sıcak olduğunu bilir misin? işe yaramıyor.
Sí. ¿ Sabes que tan caliente se pone en las cuevas de Marte?
Miss Martian!
La señorita de Marte!
Ve Bayan Marslı da ayrılmadan önce telepatik bağlantı kuramamış.
Y la señorita Marte no pudo establecer... una conexión telepática antes de separarnos.
Evet, Bayan Marslı. Repor ver.
Sí, la señorita de Marte.
Bayan Marslı.
La señorita Marte.
Bayan Marslı, Superboy, şimdi.
La señorita de Marte, Superboy, ahora!
Miss Martian memnun etme gayretinde.
La Señorita Marte permanece muy dispuesta a agradar
Ve M'gann'la 5 ay önce tanışmış, son Mars-Dünya gezisinde onu gemisinde bulmuş.
Y la primera vez que conoció a M'gann fue hace cinco meses. Cuando ella viajó escondida en su último viaje desde Marte a la Tierra.
Evet Ay'gitmek, Mars'a gitmek istemiyorum.
Sí, quiero ir a la Luna, quiero ir a Marte.
4.5 milyar yıl önce Mars'ın büyüklüğünde bir cisim saatte 40.000 km hızla gezegene çarpar.
4.500 millones de años atrás, un objeto del tamaño de Marte choca contra el planeta a 40.000 kilómetros por hora.
1700'lerde bir kargonun ya da bilginin dünyayı dolaşması bir yılı aşkın bir süre alıyordu. Günümüzde Mars'a gitmemiz için geçen süreden daha uzun.
En el año 1700, lleva más de 12 meses que los cargamentos y la información den la vuelta al mundo, más de lo que tardaríamos hoy en llegar hasta Marte.
Venüs Mars ile aynı hizada, bu da havada aşk kokusu var demek ve belki hafta sonları izin yapabiliriz.
Venus se ha alineado con Marte, lo que significa que el amor está en el aire y tal vez vamos a conseguir fines de semana libres.
Kurak Vadiler, Mars'ın yüzeyine dünyanın başka her yerinden daha çok benzer.
Los valles secos se parecen más a la superficie de Marte que cualquier otra superficie en la Tierra.
Ay, Mars, gezegenler temelde mevcut konumlarını değiştirmemiş olacaklar.
La Luna, Marte, los planetas quedarían básicamente sin alterarse comparándolos con sus condiciones actuales.
Kurak Vadiler, Mars'ın yüzeyine dünyanın başka her yerinden daha çok benzer.
Los Valles Secos son más como la superficie de Marte que es cualquier otro lugar en la Tierra.
- Bilemeyeceğim orasını. - Piramitler ve Mars'ın bağlantısını gördün mü?
No lo sé, amigo. ¿ Has visto eso sobre las piramides y la conexión con marte?
Ay arazisi, Mars, çöl falan.
Paisajes lunares, Marte, desiertos, ya saben.
Hayat verdi eski Mars'a Biz yıkadık onunla araba
Dejó que vida en Marte se produjera. Y lavamos los autos gracias a ella.
Marsın Kralı mı ne olmak istiyordu.
Quería ser Rey de Marte o algo así.
.. Orange of Mars.
- Creo que nos despertamos Naranja de Marte.