Masaj translate Spanish
4,479 parallel translation
Kalp masajı yapılmadığını söylediler.
No le hicieron resucitación.
Masaj yapmamı istermisi?
Déjame darte un mansaje.
Dur.Sana biraz masaj yapayım.
Vamos, déjame darte un masaje.
Ev yapımı beleş masaj.
Masaje gratis, por cuenta de la casa.
Bayan Robinson eski bir amigoydu. Bu yüzden antrenman sonrası bacaklarıma nasıl masaj yapacağını çok iyi biliyordu.
La Sra. Robinson era ex-porrista así que sabía cómo masajear mis piernas luego de la práctica.
Masaj lisansınız var mı?
¿ Tienes tú titulo de masajista?
Masaj lisansınız var mı?
¿ Tienes el titulo de masajista?
Her neyse, masaj lisansımı aldım. O yüzden öğle vakti bu azmış, berbat bahşiş veren erkekler için kıyafetlerimi çıkarmak zorunda kalmam.
De todas formas, conseguí mi titulo de masajista, para no tener que quitarme la ropa en el almuerzo, para esos tipos cachondos que dan propinas de mierda.
İlk masajın nasıldı?
¿ Cómo estuvo el primer masaje?
Ben masaj yaparım.
Me gano la vida dando masajes.
Masaj yaptırmak için yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba a por un masaje.
- Bir de bana ayak masajı yapacaksın.
Y me das un masaje en los pies.
- Ayak masajı mı?
¿ Un masaje?
- Daha önce bir kıza ayak masajı yaptın mı?
¿ Le has dado un masaje de pies alguna vez a una chica?
Hint baş masajı düz?
¿ Masaje indio de cabeza?
Kaderin zalim eliyle karşılaştığı sırada masaj yaptırıyormuş.
Estaba en un prostíbulo cuando la mano cruel del destino tiró de su cadena.
Masaj salonunda mı öldü?
¿ Murió en un salón de masajes?
Masaj salonundaki kaza ahlaki otoriteni sarsabilir.
Ese pequeño incidente en el salón de masajes podría haber mermado su autoridad moral.
Sanki sen hiç masaj yaptırmadın.
¿ Tú nunca?
Alkolikler, zina yapanlar. estetik ameliyat bağımlıları masaj müdavimleri, adını sen koy.
Alcohólicos, adúlteros secretos, adictos a la cirugía plástica, asiduos al rasca y gana, cualquier cosa.
Kalp masajı yaptım.
Estaba flotando boca abajo. Le hice el RCP.
Kalp masajı sırasında yaygın görülen bir yaralanmadır ama buna değer.
Es una lesión normal del RCP, pero merece la pena.
Arkadaki sundurmayı da masaj odasına çevirdik.
Y hemos convertido el porche trasero en una sala de masajes.
Alışverişe, masaj salonlarına.
De compras, a darse masajes.
Isı, masaj sanal gerçeklik terapisi.
Calor, masajes, terapia de realidad virtual.
O da kalp masajına başladı.
Él comenzó con las compresiones cardíacas.
Masaj sadece ovalamaktan ibaret olmalı.
Ya sabes, un masaje debiese tener que ver con el frotamiento.
Hakkıyla geçimini sağlayan, işinin hakkını veren çok iyi bir masaj için çok makul ücretler alan.
Haciendo tu trabajo, cobrando un precio justo... por una malditamente... buena... masajeada.
Çoktan bir masaj daha ayarladım. Yani, size sonra katılırım.
Ya he agendado otro masaje... así que, luego los alcanzo.
Ne için istiyorsan kullanabilirsin örneğin : titreşimli bir masaj koltuğu ayin sonrası herkese pizza gibi.
Bancos con masajeador, pizzas para todos después del servicio.
Biz ayak masajı için, çift indirimi almak istiyoruz.
Quisiéramos el descuento para parejas en un par de masajes para pies.
Sedona'da bir haftalık kalmalı dinlendirici masaj mı?
¿ Estancia para una semana en un tranquilo spa en Sedonna?
Hatta bebek için sıcak çakıl taşı masajı bile yaptırabilirsin.
Incluso pueden hacerte un masaje de piedrecitas para el bebé.
Emily'e masaj yapan Lucas'tı.
Lucas le dio a Emily ese mensaje.
Sonra, birdenbire omuzlarıma masaj yapmaya başladı.
Y de pronto, empieza a masajearme los hombros. - Me asusté.
Ben de Kore masajından hoşlanmıyordum.
! Bueno, a mí no me gustaban los spas coreanos hasta que aprendí...
Bence artık sıcak çikolata ve ayak masajı faslına bir son vermeliyiz.
Creo que es hora de olvidar el chocolate caliente y los mimos.
Burası sadece ihtiyaçlarımızı gidermekle kalmıyor aynı zamanda isteklerimizi de önceden seziyor. 24 saat oda servisi. Odada masaj servisi.
Este sitio no solo está conociendo nuestras necesidades... se está anticipando a nuestros gustos... servicio de habitaciones alrededor del reloj, masaje en la habitación, servicio de limpieza dos veces al día, y la mejor parte,
Sonra, şu başının arkasına konan makinelerden on dakikalık masaj. O makine değil.
Luego, un masaje de 10 minutos en una de esas máquinas nuevas que ponen detrás de tu cabeza.
Kazanan fazladan masaj ve pudingle ödüllendirilecek!
El ganador se lleva un masaje y un pudin extra!
Eğer gerçekten gülmek için bir akupunktur noktası varsa, Sana çay servisi ve sonrada masaj yapacağım
Si en verdad hay un punto de presión para la risa, te serviré el té y te enviaré el mensaje :
Bayan sokakta birden yere yığıldı, kalp masajına cevap vermedi.
La señorita falleció en la calle, no respondió al RCP.
Bir başka erkeğin sana masaj yapmasından... hoşlandığını bilmiyordum.
Pensé que no te gustaba que un hombre te de masajes.
Tom bize shiatsu masajı yapıyordu.
Tom nos está dando masajes shiatsu.
O herkese yemek hazırlayıp masaj yapıyor.
Hace la cena, le da masajes a todos.
Fakat adam bize masaj yapıyor.
Pero el hombre nos está dando masajes a todos.
Ona kalp masajı yapmaya çalışıyordum.
Yo estaba tratando de darle CPR.
Bu adamın da masaj salonu baskınıyla bağlantısı varmış.
Todos han tenido algún tipo de cosa. Ese tío estaba conectado con la redada del salón de mensajes.
Yasal masaj yapan insanlar alacağım.
No lo hago.
- Masaj ister misin?
¿ Quieres un masaje?
İki saat sonra masaj randevum var.
Tengo un masaje en dos horas.