Masterson translate Spanish
235 parallel translation
Bat Masterson'un şef Paiute'yi öldürdüğünden beri böyle ateş eden birini görmedim.
No he visto una puntería así desde que Masterson mató al jefe Paiute.
Martha'nın ve o çocuğun, yani Sam Masterson'ın yerini polise o söyledi.
Le dijo a la policía adónde fue con Sam Masterson.
Buralarda tanıdığınız Masterson soyadını taşıyan birileri var mı?
¿ Conoce a algún Masterson por aquí?
- Soyadınız Masterson mı? - Evet.
- ¿ Se apellida Masterson?
- Gerçekten sizsiniz Bay Masterson. - Sizi tekrar gördüğüme sevindim.
Me ha parecido que era usted.
İlginç bir isim değil mi Bay Masterson? Sam.
¿ A que es raro, señor Masterson?
Şunu al, otel kâtibine Sam Masterson genç bir hanım için bir oda ayırtıyor de.
- Como todo el mundo. Reserve a mi nombre una habitación para la señorita.
Çantaları çoktan odanıza çıkarttım Bay Masterson.
Las maletas ya están en su habitación.
Günaydın Bay Masterson.
Buenos días, señor Masterson.
Başçavuş Masterson.
Sargento Masterson.
- Sammy Masterson.
- ¡ Sammy!
- Küçük Walter O'Neil.
¡ Sammy Masterson!
Adım Masterson.
- ¡ Hola!
Samuel Masterson hakkında bilgi istiyorum. Buralı değil.
Quiero que investiguen a Samuel Masterson.
Tabii Bay Masterson. Sizi güçlükle tanıdım efendim.
¡ casi no le reconozco, señor Masterson!
"Sam Masterson raporu."
Un informe sobre Sam Masterson.
Sam Masterson hakkında sana çok daha ayrıntılı bir rapor verebilirim.
Yo podría haberte descrito mucho mejor a Sam Masterson.
Sam Masterson denen adamla ilgili bilgileri.
Cómo es Sam Masterson.
- Bay Masterson. Randevusu var.
- El señor Masterson, tiene cita.
Sam Masterson'la konuşmak istiyorum. - Kapat o telefonu.
- Quiero hablar con Sam Masterson.
Mermilerinizi Bat Masterson ve şeriften alın. Ve atış çizgisinde pozisyon alın.
Cojan las balas que les darán Bat Masterson y el sheriff y ocupen sus puestos en la línea de tiro.
Bir şey yapmaya kalkışma, Bat Masterson ve Wyatt Earp etraftayken olmaz.
Pero no intentes nada delante de Masterson y Earp.
Bir keresinde görmüştüm, Bat Masterson bir genci botlarıyla tekmelemişti.
Una vez vi a Fast Mason enfrentarse en un duelo con uno. El tiro se desvió y lo dejó sin dedo gordo.
- Peder Masterson'la görüşsen iyi olur.
- Ojalá viera al padre Masterson.
O yok oldu. Sonra öğrendik ki Pat onu babasının Masterson'daki çiftliğine çağırmış.
Pa t lo invitó a ir a la hacienda de su padre en Masterton.
- Bilemedin. Sky Masterson.
Sky "Cielo" Masterson.
Sky Masterson buraya gelmiş.
Cielo Masterson está aquí.
Sky Masterson, en yüksek bahislerin oyuncusu.
Cielo Masterson, el jugador más grande de todos.
Sky Masterson.
- ¡ Cielo Masterson!
- Sky Masterson.
Cielo Masterson.
Sorununuz nedir Bay Masterson?
¿ Qué le preocupa, Sr. Masterson?
Lafı değiştirmedik mi Bay Masterson?
¿ No hemos intercambiado lugares, Sr. Masterson?
Korkarım size güvenmiyorum Bay Masterson.
No confío en Vd.., Sr. Masterson.
- Bay Masterson.
- Sr. Masterson.
- Bay Masterson, neden buraya geldiniz?
Sr. Masterson, ¿ por qué vino aquí?
Siz beni ne sandınız Bay Masterson, salak mı?
¿ Por qué me toma, Sr. Masterson? ¿ Una tonta?
Bu yaklaşımı deneyen ilk erkek siz değilsiniz Bay Masterson.
No es el primero en intentar esa táctica, Sr. Masterson.
Sky Masterson'la bir kızı Havana'ya götüremeyeceğine dair bahse girdim.
Le aposté a Cielo Masterson que no llevaría a La Habana a una cierta chica.
Nathan, bir dakika önce gelmiş olsan Bayan Sarah'nın, Sky Masterson'ı nasıl başından savdığını görürdün.
Nathan, si hubieses llegado un minuto antes... habrías visto a la Srta. Sarah ignorar 100 % a Cielo Masterson.
- Kardeş Sky Masterson, eski bir günahkâr.
Hermano Cielo Masterson, ex pecador.
Sarah Kardeş, Sky Masterson'ın senin hakkındaki rehber kitabını okuyayım.
Hermana Sarah, permítame leerle del libro de Cielo Masterson sobre Vd..
Bay Masterson, sizce ben aşırı ahlakçı biriyim, değil mi?
Sr. Masterson... piensa que soy demasiado puritana, ¿ verdad?
Masterson, seni gerçek suçlular listesine yazmıştım.
Masterson. Lo tenía en mi lista de los grandes.
Sarah, Sky Masterson'ın dün gece burada olanlardan benden daha fazla sorumlu olduğuna inanmıyorum.
Sarah, no creo que Cielo Masterson haya tenido más que ver... con lo que pasó aquí anoche que yo.
- Sky Masterson. Ruhlarımız üzerine 1000 dolara bahse girdi.
Cielo Masterson nos apostó mil dólares por nuestras almas.
Buraya gelmelerinin tek nedeni Sky Masterson'a zar oyununda yenilmeleriymiş.
Quiere decir que están aquí sólo porque Cielo Masterson... les ganó en un juego de dados.
Sen, Sarah Brown, Sky Masterson'ı eşin olarak kabul ediyor musun?
Sarah Brown, ¿ aceptas a Cielo Masterson como esposo?
Bay Masterson.
¡ Masterson!
Sam Masterson.
- Soy Sam Masterson.
Sammy Masterson.
¡ Sammy Masterson!
Sam Masterson'ın sizi işe aldığını söylediniz.
No trabaja para Masterson.