English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Matar

Matar translate Spanish

46,004 parallel translation
Onu sen öldüreceksin.
Lo vas a matar.
Strickland yasal yollarla Neil'ı öldürür moruk.
Strickland podría matar a Neil.
Ya Musa'yı öldürmeyi kabul etseydik?
¿ Y si hubiéramos accedido en matar a Musa?
Masumları öldürmek, cennete götürmez, Musa.
Matar inocentes no conduce al cielo, Musa.
İşi bir daha geciktirirsen maymunları teker teker katletmeye başlarım.
Si vuelves a dificultar el trabajo, comenzaré a matar a los monos, uno por uno.
Beni arıttı. Amacımı daha belirgin hale getirdi. Mikrop kapan diğer herkesin öldürülmesi emrini verdim.
Ordené matar a otros infectados, todos a uno.
Oğlunu öldürmek istemedim.
No quería matar a tu hijo.
Lütfen kendini bu şeyin üzerinde öldürtme doktor.
Yo también te amo. Por favor, no te vayas a matar en esta cosa, doctor.
Bebeği öldürecekti.
Iba a matar al bebé.
Buradaki her şey seni öldürür.
Todo aquí lo va a matar.
Ve seni öldürecek.
Y te va a matar.
Beni neden öldürmek istesin ki?
¿ Por qué me querría matar?
Peki beni neden öldürmek istiyorsun?
¿ Entonces por qué me quieres matar?
Mave'i öldürmeyeceksin.
No vas a matar a Mave.
Onu öldüreceksin!
¡ Lo vas a matar!
Babasını öldürdüğü için.
Por matar a su padre.
Annem beni gebertecek.
Mi mamá me va a matar.
- Onu öldürdük mü şimdi?
- ¿ Acabamos de matar a ese tipo?
Çünkü Kristalin yerini söyleyene kadar hepinizi tek tek öldüreceğim.
Porque los voy a matar... uno por uno, hasta que me digan...
Yoksa arkadaşlarını öldürdükten sonra mı söyleyeceksin?
O puedes decirme después de matar a todos tus amigos.
"Bülbülü Öldürmek."
"Matar a un Ruiseñor".
Neden "Bülbülü Öldürmek?"
¿ Por qué en Matar a un Ruiseñor?
İçlerinde pilot yoktu. Sadece öldürmeye programlı makinelerdi.
Sin pilotos dentro, solo máquinas programadas para matar.
Bir şeyi öldürmeye çalışıyorlardı.
Intentaban matar algo.
O helikopterde bu şeyi öldürmeye yetecek kadar mühimmat var.
Hay suficientes municiones en esa nave como para matar a esta cosa.
Bizi bu adadan çıkarmak yerine o maymunu öldürmek istiyor sanki.
¿ Quizá quiere matar a ese simio en vez de sacarnos de aquí?
Kong'u öldüremezsiniz, albay.
No puede matar a Kong, Coronel.
Kong'u öldüremeyiz.
No podemos matar a Kong.
Kong'u hakladıktan sonra.
Después de matar a este.
Gidip şu şeyi öldürelim.
¡ Vamos a matar a esta cosa!
Hadi ama ya, öldürüyorlar çocukları.
Vamos, estos tipos no me van a matar.
Birini öldürmem gerek.
Necesito matar a alguien.
ÖLDÜRMEM GEREK
NECESITO MATAR
Kimi öldüreceğini hatırlayamıyorum.
No puedo recodar a quién ibas a matar.
Üç yol önce, babam birini öldürmek istediğini söylemişti.
Hace tres años, mi padre me dijo que quería matar a alguien.
Babamın kimi öldürmek istediğini hatırlayamıyorum.
No recuerdo a quién quería matar mi padre.
Babamın öldürmek istediği kişinin adı.
El nombre de la persona a la que mi padre quería matar.
- Birini öldürmem gerek.
- Necesito matar a alguien.
Belirli bir kişini öldürmeyi değil, herhangi birini öldürmek istiyor.
No quiere matar a una persona, quiere matar a cualquiera.
Öldür.
Matar.
Öldürme dürtün ve paran olsaydı?
¿ Y si sintieras la obsesión de matar y del dinero?
Hayal edin, eğer Kraliçe birilerini öldürmek isteseydi, o zaman ne olurdu?
Imagínese que la reina quisiera matar a alguien, ¿ qué pasaría?
Bir otel inşa etti, insanları öldürmek için özel bir otel.
Construyó un hotel, un hotel especial para matar gente.
İnsanları öldürmek beni acayip mutlu ediyor.
Matar seres humanos... me hace increíblemente feliz.
Dr. Taylor'a, ailesini öldürmesi gerektiğini önerip durdu. - Ve?
Le sugería siempre al doctor Taylor que debía matar a su familia.
- Karımı öldürünce bunu yapmış olacaksın.
- Lo que hace es matar a mi mujer.
Gerçekten bir fark yaratıyor mu? Suçlu yerine masumları öldürmek?
¿ Realmente cambia en algo matar al inocente en vez de al culpable?
Şüphesiz, fırsatı olsa tekrar öldürecektir.
Sin duda, volverá a matar si tiene ocasión.
Biraz adam öldürmek istiyorum!
¡ Quiero matar a algunos!
Tüm komuta birimleri öldürme amacıyla ateş edin.
A todos los módulos de comando... disparen a matar.
Bizi bırakıyor musunuz?
Vamos a pasar por el bosque, y matar puede parar. Dile a tu coronel que me has visto ahora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]