Material translate Spanish
7,862 parallel translation
Kâbusların hammaddesi.
La clase de material que pulula en las pesadillas.
Ve vücudunun herhangi bir kısmını herhangi bir cisme çevirebiliyor. - Tamam.
Y puede transformar cualquier parte de su cuerpo en cualquier material.
Saldırı ile ilgili herhangi bir görüntü var mı?
¿ Hay algún material de archivo del ataque... cualquier cosa?
- Angus'ın bir çalışanının elinde neden ölmüş Donanma askerlerinin bir listesinin, bazı gizli materyallerin olduğunu ya da neden onu bana getirdiğini bilmiyorum.
No me imagino por qué un empleado de Angus... tendría una lista de miembros de la Armada fallecidos... y material clasificado, o por qué me los traería a mí.
Ve elimde tonlarca malzeme var. Ooh.
Y tengo mucho material.
İyi malı buldun mu Harry?
¿ Encontraste buen material, Harry?
İnanılmaz entriklar var ve tıbbi malzemeler çok doğru kullanılmış.
Las tramas son en verdad geniales... y el material médico es bastante exacto, también.
- Senin Sinatra'ya yeni laflar lazım.
- Tu Sinatra necesita material nuevo.
Evimde bıraktığın eşyaları alabilirsin, sekreterimde bir kutu içindeler.
Puedes recoger el material que dejaste en mi casa, están en una caja donde mi secretaria.
Nihayetinde kaynak materyali yayınlayacak olursan muhtemelen anında benimle bağlantısını kuracaklardır.
Si se publica el material original, probablemente, me vea implicado de inmediato.
Sağladığım materyal ve gereken araştırma yükü tek bir kişi için fazla gelecektir.
El material que te proporciono y el trabajo de investigación necesario, será demasiado para una sola persona.
Yaptıklarını okuyunca yani. Malzemeleri temin ediyor ardından Amerika'nın ona ulaşmasının çok zor olduğu bir yeri seçiyor ki bu yer, Hong Kong, teknik olarak Çin sınırları içinde aslında tek bir ülke ama iki farklı politik sisteme sahip bu da bir miktar korumaya sahip olabileceği anlamına geliyor.
Cuando lees lo que hizo, primero obtuvo el material, luego decidió... irse al lugar que había identificado como complicado para dar esquinazo al gobierno, es decir, Hong Kong, porque, claro, técnicamente, dentro de China, la política... que tienen de "un país, dos sistemas"... le otorgaría potencialmente protección...
Sana okuyacak birkaç materyal getirmiştim.
Te traje material para leer.
Seni materyallere boğduğumu biliyorum, o yüzden eğer soracak bir şeyin varsa üzerinden geçmekten mutlu olurum.
Sé que te he inundado con todo ese material, así que si tienes alguna pregunta, estaré feliz de guiarte con cualquier cosa.
Şansımıza o zamanki temizlik ekipleri beni kandırabilecek kadar kalifiye değilmiş.
Sí. Por suerte, los equipos de limpieza de entonces no tenían el material necesario para engañarme.
En güzel şeyler, iş yerinde tuvaletteyken geliyor.
Vengo con todo mi mejor material del baño en el trabajo.
Bedenin genetik maddesi kendi genetik anılarını onlara yerleştirip ruhsal bölünme yaratıyor olabilir.
El material genético del anfitrión puede estar implantando su propia memoria genética en ellos, creando el cisma psíquico.
Yok! Yönetimle işim olmaz.
No, no estoy material de gestión.
Güvenliğe kamera görüntülerini çıkarmasını söyledim.
Le dije a la seguridad para tirar vigilancia material de archivo de la leva
- Millete zorla oynattın.
Nunca he jugado. Me mantengo alejado del material.
Sanırım o da tıbbi gereçler işinde değil, öyle değil mi?
Supongo que... no trabaja vendiendo material médico, ¿ no?
Eğer yeni materyallerle halledecekse, neden bunu stüdyoda yapmıyor?
Si está trabajando con material nuevo, ¿ por qué no hacerlo aquí en el estudio?
Bu efsanelerden sadece bir tanesi, insanlar arasında yayılıyor, bu yüzden bilmen gerektiğini düşündüm.
Es el material de leyendas, la clase de historia que se extiende, así que pensé que lo deberías saber.
En son teknoloji ürünü.
Material de gama alta.
Tüm önceki hafta güvenlik kayıtlarının yedeklenip kartların yenilendiği zaman.
Eso es cuando todo el material de seguridad de la semana anterior es respaldado y las memorias son vaciadas.
Ekipmanlarını kaybedersen olay çıkar.
Has perdido material, eso es un tema serio.
Marvel Studios'un başarısı kaynak materyale duydukları derin saygının bir göstergesidir.
El éxito de Estudios Marvel es un testamento a su profundo respeto por el material de origen.
Yayıncılar sorgulanabilir bir materyal yayınlamaktan korkuyorlardı.
Los editores tenían miedo de publicar material que sería considerado cuestionable.
40-50 yaşlarında bir adamsanız biraz bakar ve "bu ne" dersiniz.
Siendo un hombre de 40-50 años, ves algo de ese material y dices : "¿ qué?"
- Eğer o şeyler üretilmiş olsaydı...
- Si se llega a fabricar ese material...
Fury, güvenlik kayıtlarında bir şey görünmüyor.
Fury, el material de seguridad no muestra nada.
Sunset Scoop'un ilgileneceği konular değil.
No es material para el Sunset Scoop.
Ve dediler ki, "Sammy, senin müziğin biraz daha sert sallıyor" dediler.
Y ellos me dicen "Sammy, tu material es el mejor"
Şu andan itibaren tüm kampanya materyalleri onaylanacak.
De ahora en adelante, cualquier material de campania necesita ser aprobado.
Elindeki espriler bir hayli sağlam.
Tiene material del bueno.
- Hayır. Bizim genç Sebastian'ı parçacık saplantısı dosyalarla boğmak istemedim. Ama birsürü dosya koleksiyonum var.
- No, no quise... abrumar al joven Sebastian... con esa obsesión particular... pero tengo una pila de archivos... casos sin resolver... que son mi material de lectura, para noches en que no puedo dormir.
Darrin kaynaklara bakabilir mi bilmek istiyor.
Darrin quiere saber si el puede diferenciar el material de origen.
Kampanyan bana karşı araştırma yaptı mı?
¿ Tu campaña tiene material sensible sobre mí?
Bende de aynı karşı araştırma var.
Yo tengo también material sensible sobre ti.
Bunun işe yarayacağı konusunu basına söyledin durdun.
- No he hecho nada, Alicia. No parabas de decirle a la prensa que era material muy bueno.
Senegal'de Sınır Tanımayan Doktorlar'da her şey yolunda gitmişti ama orada idareci değildim ben.
Ya sabes, como lo haría con los médicos sin fronteras, lo cual está bien en Senegal, pero no me hace material administrativo
Birkaç alternatif çekim yapacağız.
Estamos grabando material extra.
Bunlar dün akşama ait görüntüler mi?
¿ Ese es todo el material de anoche?
Alüminyum, vakum odasını kaplamak için en iyi ve en güçlü madde değildir. Bu yüzden radyasyon kalkanı ve harici basınç tankının parçası olarak dışına beton bir kaplama yapılmış.
El aluminio no es lo mejor, el material más fuerte, para construir con él una cámara de vacío, así que construyeron un revestimiento externo de concreto que es en parte protección contra la radiación y en parte un recipiente de
Böyle bir hammadde ile neler yapabileceğim merak uyandırdı.
Me intriga que podría hacer de tan puro material.
İkarus projesiyle ilgili her türlü sağlık kaydına, programlara, uçuş verilerine ve malzemelere el koyuyoruz.
Nos permite llevarnos historiales médicos, programaciones, datos de vuelos y todo el material relativo al Proyecto Ícaro.
Ofis malzemelerini çalmamalısın, Amit.
No deberías robar material de oficina, Amit.
Bu yılın babası olacak olay.
Vaya, tenemos... aquí material para el padre del año.
- Ofisin ihtiyaçlarını karşılıyor.
Comprando material de oficina.
bu sana fazla malzeme vermez.
Tres días tras las rejas... eso no te da mucho material.
Muhtemel yanıcı madde.
Posible material combustible.