Mather translate Spanish
196 parallel translation
- Yaşadığım müddetçe bir daha asla cadılar bayramı partisine gitmeyeceğim. Özellikle de Steve Mather'ın evine.
Nunca vuelvo a ir a una fiesta de Halloween, especialmente una que dé Stevie Mackle.
Sahibi Bill Mather ile ürünümü taşımak için 1000 dolara anlaştık ama o hiç gelmedi.
Su dueño, Bill Mather, aceptó un adelanto de mil dólares para transportar mi cosecha y nunca se presentó.
Lone Horse Trucking'ten bir hizmet satın aldınız öyleyse Bill Mather'ın bize gereken kamyonu sağlayacağına inanıyorum.
Le pagó a Transportes Caballo Solitario así que Bill Mather proveerá los camiones.
Bill Mather ile konuşmak istiyorum.
Comunícame con Bill Mather.
- Ben Bill Mather. Bu yükün sahibiyim.
- Bill Mather, el dueño de los camiones.
Bunlar Bill Mather'ın kamyonları.
- Son camiones de Bill Mather. - Incluso consiguieron dos.
Geri kalanlar benimle gelsin ve Bill Mather'ı arayıp malını almasını söyleyin.
El resto de ustedes, síganme. Llama a Bill Mather.
Rahip Mather? Evet.
- ¿ El reverendo Mather?
Kimse Rahip Mather'a bir şey enjekte etmedi.
Nadie inyectó nada en el reverendo Mather.
Biri Rahibi bu şekilde kullanıp onu öldürmüş olabilir?
¿ Cómo pudo alguien usar así a Mather y luego matarlo?
Bu olayda Rahip Matter'ın öldürüldüğünü kanıtlayacak kadar.
Bueno, en este caso, podría probar que el reverendo Mather fue asesinado.
Mather mıydı?
¿ Mather?
Bu yüzden bana tam olarak anlatmanı istiyorum. MacGyver Rahip Mather'ın öldürülmesinden tam olarak kimi şüpheli görüyor. Ve nasıl?
Es por eso que quiero que me digas exactamente de quién sospecha MacGyver que mató al Reverendo Mather y cómo.
Mather.
Mather.
Ve hikâyenin sonu. Cotton Mather tarafından yazıldı.. ... yazar, bir papaz, onun anlatımıyla, New England efsaneleri.
Y esa fue la historia que contó Cotton Mather el autor clérigo, en su volumen de leyendas de New England.
Cotton Mather, bir papaz ılımlı ve aklı başında bir yazar ve atalarımdan birinin günlüğü.
Cotton Mather, un clérigo moderadamente cuerdo y autor y el diario de mi ancestro.
Cotton Mather...
La región de algodón...
24 yaşında, evlenene kadar Ogilvy Mather'da danışman olarak çalışıyordu. 24!
"Hasta hace poco, la novia, de 24 años trabajaba como supervisora en Ogilvy Mather". - ¡ 24!
Wayne Mather'ın fotoğraflarını hemen bastıramadık çünkü SID parmak izi ve DNA incelemesi için film kutularını açılmadan önce incelemek istedi.
No podemos revelar las fotos de Wayne Mathers de forma tradicional porque Investigaciones quiere buscar huellas y ADN en los rollos antes de abrirlos.
Bayan Isringhausen, bana, Sophia'ya... ve tabii ki kendinize gösterdiğiniz... davranış biçimini, tutucu papaz Cotton Mather bile... sert ve sıkıcı bulurdu.
Srta. Isringhausen, Cotton Mather habría hallado duras y faltas de alegría a las normas que tan resolutamente nos aplica a Sofia y a mí y, claro, a Ud. misma.
Size.... şunu söylememi istedi. Şirketinin ihtiyaçlarını halledecek başka bir firma arayacakmış. ve Bay Mather ve Bay Boyd.... siz ofise döndüğünüzde görüşmek istediklerini söylediler.
EI... me dijo que le dijera que buscará otra firma que se encargue de las necesidades de su empresa y el Sr. Mather y el Sr. Boyd han pedido verlo cuando regrese a la oficina.
Cindy Mather öldü mü?
¿ Cindy Mather esta muerta?
"Mather chod" Adın!
¡ Hijo de perra, nombre!
"Mather chod" O seni aramıyor ama.
¡ Hijo de perra! Él no te busca a ti.
Slathery and Mather'ın yeni genel müdür yardımcısına bakıyorsun.
Estás viendo al nuevo vicepresidente de Slathery and Mather.
Mather ve ben, elimizde sadece dört günlük yiyecek vardı.
Todos me unieron hacia el sur,... solo teniamos para 4 dias.
Senin hakkını ben alabilir miyim, Mather?
- Eso es. - ¿ Quiero manchar mi conciencia?
Çakmaktaşı, Mather.
Dame eso.
Sırtım dönük, güzel bir ovaya baktığımı hatırlıyorum. Mather yanıma geldi.
Recuerdo sentarme al principio de un valle,... Mather se me acerco.
Mather bize katılmadı. Eğrelti otu kökleri bulmuştu onları kaynattı.
Mather no nos acompaño,... tuvo idea de hervir unas raíces.
Mather'ın eli kırılmıştı ve zamanının azaldığını biliyordu...
Fue evidente para Mather que su tiempo estaba contado.
Her birimiz Mather'den bir parça aldık.
Cada uno se llevo una parte de Mather consigo.
Mather'ın katledildikten bir hafta sonrasıydı...
Eso fue una semana después del asesinato de Mather.
Hala Greenhill'i görüyorum. Öbür taraftan Mather beni izliyor.
No podía, el Señor me estaba viendo desde el otro lado.
Kurtulan birisi tarafından yazılmış hayatta kalan bir mahkûm İlana Mather.
Es de una sobreviviente una prisionera que sobrevivió Ilana Mather.
Bayan Mather, sizi bekliyorlar.
Sra. Mather, están listos para usted ahora.
- Bayan Mather?
- ¿ Sra. Mather?
Bakın, Mather'in evinde bu cuma büyük bir parti vereceğiz, o yüzden sağlam kızlar gerek.
Escucha, tienen una gran fiesta el viernes y tiene muchos estudiantes allí,
Gabriella ve Emily Mather.
Gabriella y Emily Mather.
Ağır ol bakalım, Cotton Mather.
Oye, tranquilo, Cotton Mather.
Dönemin iktidardaki Yüce'si Prudence Mather tükenmeye başlamıştı ve yolculuğu tamamlayamayacak kadar zayıf olduğunu biliyordu.
La Suprema reinante en ese momento, Prudence Mather sufría de consumo y sabía que estaría muy débil para hacer el viaje.
Yüce Increase Mather'ı mı?
¿ Al todopoderoso Increase Mather?
Hoş geldiniz Papaz Mather.
Bienvenido de nuevo, Reverendo Mather.
En önde olmanı istiyorum. Cotton Mather'ın senden etkilenmek dışında bir seçeneği kalmasın.
Te quiero en la primera fila... donde Cotton Mather no pueda evitar sino prendarse de sus encantos.
Küçük Mather'ın dikkatli olduğunun ölçüsü olarak üç insanı mı asacağız?
¿ Y debemos ahorcar a tres personas como la medida de la precaución de Mather hijo?
Yargıç Hale ile kızımızın iç güzelliği için endişeliyiz Papaz Mather.
El Magistrado Hale y yo estamos preocupados por la belleza interior de nuestra hija, Reverendo Mather.
Büyük Increase Matter.
El gran Increase Mather.
Cotton Mather alametleri kafaya takmış,... onlarla ilgili bir bölüm ve mısra yazmış
Nuestro Cotton Mather está bastante obsesionado con señales... escribió un capítulo y un verso sobre ellas.
- Yine hızlıca bir yargılama mı?
¿ Otro juicio apresurado, Mather?
Biraz kafam karıştı Mather.
Estoy un poco confuso, Mather.
Bence, bunun mümkünatı yok, Mather...
Creo... y sé que esto es impensable para usted, Mather...