Md translate Spanish
18,371 parallel translation
Umarım seni çok fazla dışarıda tutmamışımdır.
Espero no haberte hecho llegar muy tarde.
Eski bilekliklerimizden biri lazımdı ama Jaha hepsini yok etti.
Necesitaba uno de nuestros antiguos brazaletes, pero Jaha destruyó todos ellos.
Söylentilere göre ölmeniz lazımdı.
Bueno, por lógica, debería estar muerto.
Belki bir süreliğine uyanmışımdır. Ama çok kısa bir süreliğine.
Creo que quizá me desperté, pero solo durante un segundo.
O kulübeden uzaklaşmam için bir sebep lazımdı.
Necesitaba una excusa para salir de aquella cabaña.
Bunu paylaşmamız lazımdı!
¡ Mierda! ¡ Tenemos que actualizar nuestro estado!
Belki de yanılmışımdır.
Puede que me equivoque.
Ben kanepe gibi yumuşağımdır.
Soy blando, como un sofá.
Şimdiye çıkarmaları lazımdı, ben gidip bir bakayım.
Lo deberían traer. Voy a fijarme.
Onu hastaneden çıkarmam lazımdı, böylece sorumluluğu alıp onu koruyabilir, ve eski haline getirebilirdim.
Tenía que sacarla de ese hospital... por lo que podría tomar el relevo y protegerla... y devolverla a lo que ella es.
- Görevin böyle mi sonuçlanması lazımdı Rip?
¿ Así es como se supone que funciona el plan, Rip?
- Arkadaşımdın benim.
Ha sido mi amiga.
Tanrı benim çobanımdır.
"El melón".
Korkmuştum, daha çok. Kalıcı bir anımdır.
Asustado, sobre todo, es mi recuerdo imborrable.
Belki de yanılmışımdır.
Tal vez estaba equivocada.
Belki ben şanlıyımdır... Belki de sen...
A lo mejor tengo suerte..., o la tienes tú.
- Keskin nişancıyımdır.
- Tengo excelente puntería.
Umarım kızdırmamışımdır.
Espero no haberte dado mal rollo.
İş parfüme geldi mi erbabıyımdır.
Soy un gran conocedor cuando se trata de olores desagradables.
Çünkü onun "İşle bağlantısının ortaya çıkmaması lâzımdır bu yüzden kimliği belli olmasın diye ek tedbirler alınır."
Porque él necesita... "No debe ser relacionado con el trabajo... así que se merece anonimato adicional".
Hayatının gidişatını neyin böyle bozduğunu bilmiyorum ama belki ben de yaşamışımdır.
No sé qué habrá hecho cambiar tu vida... pero tal vez yo también he estado allí.
O trende öldürdüğün adamlar benim adamlarımdı.
Los hombres que asesinó a bordo de ese tren... eran mis hombres.
Hayatımdaki karanlık güçleri pek anlamamışımdır.
Comprendo muy poco las fuerzas de mi vida.
Daisy benim ortağımdı.
Daisy era mi compañera.
Çünkü Theo, Korku Doktorları'nın doğru yöne attığı ilk adımdı.
Porque Theo fue el primer paso en la dirección correcta para los Doctores.
Şaka bir yana, dediğin gibi takıma kattığım şey aklımdır ve o konuda bende bolca var.
Bromas aparte, como has dicho, lo que aporto al equipo es mi mente, y hay muchas cosas en ella.
Sokağın sonuna kadar gidip bir bardak kahve alamıyorum ve bu akşam bir şeyi belli ediyorsa o da iyi olmam gereken tek şeyi yapamadığımdır.
No puedo bajar a la calle y comprar un café, y si lo de esta noche es una señal de algo, es que puedo hacer la única cosa que se supone que todavía puedo hacer.
O üç ölü adam benim ajanlarımdı.
Esos tres hombres muertos eran mis agentes.
Sana Lotus için kanıt lazımdı bana da babam için kanıt lazımdı.
Tú necesitas pruebas sobre el Lotus, yo necesito pruebas sobre mi padre.
Birlik'in gözünde bu kadın benim karımdır.
Ante la Liga, esta mujer es mi esposa.
Daima harika bir takımdık.
Siempre hicimos un gran equipo.
Arkadaşımdı ve onu çok seviyordum.
Era mi amiga, y la quería.
Çoklu görev ustasıyımdır ben aslında, ama bu sefer bana güvenebilirsin.
Soy excelente en multitareas, pero puedes confiar en mí esta vez.
Belki bu demek oluyordur ki, zihnimin derinlerinde en çok korktuğum şey seni hayal kırıklığına uğratma kaygımdır.
Quizá esto significa que en el fondo lo que más temo es decepcionarte. ¿ A mí?
Pekâlâ, sesiz sinema oyununda harikayımdır.
Muy bien, soy increíble en charadas.
Biliyorum, ben de umarım ki başına fazla belâ açmamışımdır.
Lo sé y espero que no te causara demasiados problemas.
Çabucak güç yükseltmesi lazımdı.
Necesitaba carga.
Benim departmanımdı çünkü üstesinden gelemiyordun.
Porque tú no eras capaz.
Cap ve Ajan carter, benim çocukluk kahramanlarımdı.
El Capi, la Agente Carter... eran mis héroes mientras crecía.
Jel matrisinde dondurulması lazımdı.
Necesita ser congelado en un cubo de matriz en gel.
Bizimle ilgilenmeniz lazımdı, anlaşma böyle.
El trato es que tenéis que cuidarnos.
Daima iyi not almışımdır. Biliyorsun.
Siempre he sido bueno tomando notas, tú lo sabes.
O eve gidiş aracımdı!
¡ Ese era mi camino a casa!
Benim oda arkadaşımdı geçen sene.
Ella es mi compañero de piso desde el año pasado.
Bataryayı önceden kontrol etmen lazımdı...
Debes comprobar la batería primero.
Memelerini ben yapmışımdır belki.
Tal vez la operé yo.
Üstünüzdeki New York Giants formalarının ucuz olmadığını biliyorum ama ben burada kalıyorum, ve bu nihai kararımdır. Üzgünüm beyler.
disculpen, chicos.
Küçük kızımdı.
Lo era.
Anlaman lazımdı.
Debí haberlo visto venir.
Kendini bir görmen lazımdı.
Deberías verte ahora.
Uysal bir ev arkadaşıyımdır.
Soy un compañero de piso fácil.