Medine translate Spanish
47 parallel translation
Medine'ye saldırdılar.
Ellos han atacado Medina.
Medine'ye 800 km. yakın bir yerlerde.
A unos 500 km de Medina.
Türkler, Medine'de Arapların tüm azmini tabii eğer vardıysa, havan toplarıyla yok etti.
La moral, si la tuvieron, cosa que dudo la destruyeron los turcos en Medina con obuses.
Türklerin Medine'deki topları gibi.
Como tenían los turcos en Medina.
Akabe Medine'yle bağlantılı.
Aqaba está unida a Medina.
Onları Medine'den çıkarmalı mıyız?
¿ Cree que debemos echarlos de Medina?
Şimdi biz 300 küsür tanrıyı bırakıp, yerine tek birini mi geçirelim? Taif'te, Medine'de, hatta burada kendi evimde olan bir tanrı.
¿ crees que remplazaríamos 300 dioses por uno solo, invisible... que está en todas partes, hasta en la luna?
Muhammed, inandığı yolda başarısız gibi görünürken, birden bir mucize ile her şey değişti. zengin ama fazla varlık gösterememiş Medine den bir heyet Onunla Akabe kayalılarında buluşup şehirlerine davet etti.
Luego, milagrosamente, cuando su misión parecía fracasar, su situación cambió... una delegación de la rica pero convulsionada ciudad de Yatrib... fue a verlo por la noche...
Dünyayı değiştiren bir yolculuk oldu bu Hicret, yada Medine ye göç. 70 kişi, küçük gruplar halinde çölü geçti Bu yürüyüşün etkisi öylesine derin öylesine uzun sürdü ki...
Ese viaje cambió el mundo, la Hégira o huida a Medina sólo 70 personas caminando 400 kilómetros de desierto... tan profundas fueron las huellas de esta marcha... que a partir de ella los musulmanes datan su calendario... el Islam encontró su futuro.
Ve sen İbni Selül, Medine kralı olduğunu söyleyen sen dün gece uyurken krallığını kaybettin!
Y tú Salool, rey de Medina, perdiste tu reino anoche!
Suriye ye bir damla esans satmak için, Medine'den O'nun önünden sürünerek geçmek
Se interpone en tus negocios.
- Medine'de bir değişikliğe ihtiyaç var.
Medina vale una conversión.
Medine'de müminleri O'nun yolunu gözlüyor, başına bir şey gelmesinden korkuyorlardı.
En Medina los aguardaban con la bienvenida, pero temerosos por su viaje.
Mukaddes şehir Medine'ye hoş geldin Allah'ın Resulü... bundan böyle bu şehir senin!
Bienvenido a Medina, la ciudad bienaventurada... su ciudad, Mensajero de Dios!
evim Medine'nin en güzel evidir.
Poseo la mejor casa de Medina.
Bugün her bir Medine'li, her bir Mekke'li ile sarılacak!
¡ Hoy un hombre de Medina abrazará a uno de Meca!
Muhammed'i Medine'deki caminin yanına defnettiler. Ama bu din, insanların kalbine girmişti. Oradan dört bir yana yayıldı, büyüdü, büyüdü.
Enterraron a Muhammad en Medina, en la mezquita... pero la religión que predicaba llegó a los corazones... resistió, se multiplicó la humanidad todavía se acerca a Meca.
Sanırım rüşvet vermeyi kabul etmedi. Medine'de uyuşturucu fabrikası işlettiğini biliyor muydun?
¿ Sabía que tenía una fábrica de droga en Medina?
Medine'de ki Hans'ın eski ilaç fabrikasında.
En la vieja fábrica de droga de Hans, en Medina.
Daha sonra Mekke ve Medine'yi gör. Ben daha yeni oradan geldim.
Y luego, ve a la Meca y Medina.
İmparatorluk, kutsal Medine ve Mekke şehirlerini barındıran uçsuz bucaksız çöl bölgesi Hicaz'a kadar Aarabistan'ın bir ucundan diğer ucuna uzanıyordu.
Su imperio se extendía por toda Arabia hasta el Hiyaz, una vasta área desértica que incluía las ciudades santas de Medina y Meca.
Mekke çabucak isyancıların eline geçti, fakat Medine'deki Türk garnizonu konumunu korudu.
La Meca cayó rápidamente ante los rebeldes, pero la guarnición turca más importante, la de Medina, aguantó.
Askerlerim ateş ve kanın al kefeninde Medine'nin yıkıntıları altında kalana dek hiçkimse Medine'nin burçlarında dalgalanan al Osmanlı bayrağını indiremez.
Hasta que mis soldados estén enterrados bajo los escombros de Medina rodeados del rojo de la sangre y el fuego, la bandera de los otomanos nunca será arriada de las torres de Medina.
Drina bizim Mekke ve Medine'mizdir!
¡ Nuestro Drina es Meca y Medina!
Mekke ve Medine bilsin, NATO ve Priştina bilsin... Sırplar asla yenilmezler...
Deja que la Meca y Medina sepan, Deja que la Otan y Pristina sepan, que nadie ganará a los Serbios.
Çok korkunç bir yolculuktu ve bizi Medine'ye götürdüler sonra da bir tüccara sattılar, Mustafa diye birine. Çok iyi bir adamdı.
Fue terrible, nos llevaron al mercado... y nos vendieron a un mercader, Mustafa... un buen hombre.
Müslümanlar için, Kaya Kubbesi ve El Aksa Camii yi kapsayan birleşke bölgesi, Mekke ve Medine'den sonra, İslam için en kutsal 3. yerdir.
Para los musulmanes, el Domo de la Roca y la mezquita Al Aqsa son, después de La Meca y Medina, el tercer sitio más santo en el islam.
Medine'deyken gelen sonraki mesajı gayet açıktı.
Su último mensaje, desde Medina era perfectamente claro.
Gerek var, biliyor musunuz 1400 sene evvel Peygamberimiz Muhammed Mustafa ( S.A.V. ), Mekke ve Medine'nin kölelerini satın alırmış.
Hay una necesidad. ¿ Sabe que hace 1400 años el profeta Mahoma compraba a los esclavos... de la Meca y la Medina a cualquier precio?
'Gerek var, biliyor musunuz 1400 sene evvel Peygamberimiz Muhammed Mustafa ( S.A.V. ), Mekke ve Medine'nin kölelerini satın alırmış.'
"Hay una necesidad. ¿ Sabe que hace 1400 años..." "... el profeta Mahoma compraba a los esclavos... "
Medine'ye hicretten hemen sonra bir anlaşma yapıldı.
Inmediatamente después de la migración a Medina un acuerdo fue firmado.
Ayrıca Bakar, Medine, Younes Marvin ve Mafiak1 Fry hayranıyım.
yo soy de Bakar, Médine, Younes, Marvin y Mafiak'1 Fry.
Medine'den Mekke'me dönüyorum.
Me vuelvo a la Meca.
8. yüzyılda Medine İmamıdırlar.
Imán de la medina del siglo octavo.
Medine Hahamlığı'nın hükmü gereği : 18 ay ayrı kalmak boşanma sebebidir. - Sebepleri var.
El rabino Di Media estableció que estar 18 meses separados es justificación para el divorcio.
Bağdat'ı, Medine-i Münevvere'yi her yeri gördüm.
Todo desde Bagdad hasta AI-Medina AI-Munawara.
"Burası benim tapınağım, Medine'm."
"Este es mi templo, es mi Medina..."
# Kesemi doldur, Medine'nin efendisi.
Por favor, llena mi bolso, oh Dios de Medina ( Profeta Mohammed ).
# Kesemi doldur, Ey Medine'nin Efendisi.
Por favor, llena mi bolso, oh portador de la corona de Medina.
# Kesemi doldur, Ey Medine'nin Efendisi.
Por favor, llena mi bolso, oh Dios de Medina.
çöldeki göçebelerin üstüne, Medine'li işçilere, Oran'lı görevlilere,
Sobre los nómadas del desierto, sobre los temporeros de Medina, sobre los asalariados de Orán, sobre los pequeños empleados de Argelia, escribo en tu nombre.
Medine'den haber var!
Noticias desde Medina!
- Muhammed Medine'den yola çıktı. Büyük Kervana saldıracak!
Muhammad ha salido de Medina para atacar la gran caravana
- Hepsi Medine Hastanesi'ne mi götürülüyor?
- Todas ellas fueron llevadas al hospital Madina.
- Medine Hastanesi evet.
- Al hospital Madina.