English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Melek

Melek translate Spanish

5,314 parallel translation
Melek ismim 18 hece uzunluğunda.
Mi nombre angelical tiene 18 sílabas.
Ama senin gözlerine baktım ve bana bakan bir melek göremedim.
Pero cuando te miro a los ojos... No veo a un ángel devolviéndome la mirada.
Bir melek olarak.
Para ser un ángel.
Öyleyse neden melek bıçağını kendine saplayıp bundan kurtulmadın?
Entonces, ¿ por qué no solo deslizas una espada de ángel en tu garganta y lo das por terminado?
Cass sana söylemeden bir melek ordusu kurmadı mı?
Y el Castiel que conoces, ¿ levantaría un ejército de ángeles sin decírtelo?
İşe yenilemez bir düşman yaratarak başlarsın. Death Star gibi ya da büyük bir ordusu olan rakip bir melek gibi.
Empiezas por crear un enemigo aparentemente invencible, como la estrella de la muerte, o un ángel rival con un ejército mayor.
- Doğru duydun. Melek olan.
- Así es, el ángel.
O bir rüya, dünyada gezen bir melek.
Es un sueño, un ángel sobre la Tierra.
Hetty bunu öğrenirse Cennette bir melek olacaksın.
Serás un ángel en el Cielo si Hetty se entera.
Tıpkı bir melek gibi.
Como los ángeles.
Bu hapın içine Melek Tozu katmak gibi bir şey olmaz mı?
¿ Eso no sería como mezclar pesticida PCP con el crack?
Sen ve ben bunu biliyoruz. Ama Clark Schiller'in avukatı o çocuğu melek yüzlü, sevimli ve geleceğin Harvard öğrencisi gibi gösterecek.
Yo lo sé, y tú lo sabes, pero el abogado de Clark Schiller va hacer que su hijo parezca como un futuro estudiante de Harvard amable con cara de ángel.
Yani bu bir sürü melek balığı ile ilk yüzüşümdü.
Fue la primera vez que nadé en un banco de peces ángel.
Her kültürde adalet efsanesi olur. Zayıf ve masumların intikamını almaya çalışan bir melek.
Todas las culturas tienen un mito justiciero, un ángel vengador que cobra venganza... para los débiles y para los inocentes.
Bunun boynuma yaptıracağım bebek melek ile birleşmesini istiyorum.
Quiero que esto se una a un ángel que voy a tener en el cuello.
Melek kanatları.
Alas de ángeles.
Evet, doğru, ben bir pisliğim ama Dany bir melek.
soy un imbécil y Danny es un santo.
Sonra anlaşıldı ki dünyaya düşmüş Meksikalı melek Kanye West'in hizmetçisiymiş.
Por lo visto, el ángel mejicano era una empleada de la casa de Kanye West.
Sihirli bir melek gelip...
Va a aparecer un ángel mágico y...
Melek gibisin.
Eres un ángel.
Gerçek bir melek gibi Lizzi bana Vejle'de oturan bir kadının adresini verdi.
Como un verdadero ángel, Lizzi me dio la dirección de una mujer en Vejle.
Melek oldu!
¡ Es un ángel!
Ben kelebek diye düşünmüştüm ama melek de olur.
Bueno, pensaba que era una mariposa, pero un ángel puede valer.
Daha çok melek bağlasak mı?
¿ Le ponemos más ángeles?
Başkomiserim, plastik kanepe kılıflarından 40 takım için kesilmiş bir fatura var. Melek Şehri adında, gençlere yönelik bir evsiz barınağına gönderilmiş.
Capitán, tengo un recibo por 40 protectores para sofá... enviados a un refugio para adolescentes llamado Angel City.
Her tutuklanışında, Melek Şehri Barınağı'na 800 metrelik mesafe içindeymiş.
Cada vez que lo hicieron, estaba a 800 m del refugio.
Ve Charles Perry, ilk kurban, kaybolduğu sırada, Melek Şehri'nin bir sakiniymiş.
Y Charles Perry, la primera víctima... vivía en el refugio cuando desapareció.
Melek Şehri Barınağı'na bir göz atmalıyız, onlar da şu fotoğraflara bir bakmalılar.
Revisaremos el refugio Angel City, y ellos verán estas fotos.
- Teşekkür ederim. Melek gibi insansınız.
Gracias, eres un ángel.
Biz de melek sayılmayız.
No es como nosotros que somos ángeles.
"April Rhodes, bir melek gibi şarkı söylüyorsun. " Ve sevişirken yatakta kaplan gibisin.
" April Rhodes, cantas como un ángel y haces el amor como un tigre.
Çünkü o büyük bir koruyucu melek.
Porque es un gran genio.
Colin Haynes koruyu bir melek.
Colin Haynes es un genio.
Peşimde bir melek var.
Un ángel me persigue.
Küçük bir grup, üç melek.
Un grupo pequeño, tres ángeles.
Birkaç tane büyük melek de Gabriel'e katılmış ve onlar da kusursuz bir şekilde insana benziyorlar.
Algunos de los ángeles mas altos se han unido a Gabriel, y pueden parecer perfectamente humanos.
Birden fazla büyük melek, bize karşı olan savaşında Gabriel'e katılmış.
Mas de un ángel mayor se ha unido a Gabriel en su guerra contra nosotros.
O zaman sana nasıl bir melek bulacağımızı söyle.
O dinos donde podemos encontrar a tu reina de las hadas.
~ Işığı istemiyorum. ~ ~ Ne de bir melek. ~
Ni una luz brillante, ni una doncella del paraíso.
Pek melek sayılmaz.
Aunque no era un ángel.
- Julie melek gibi bir kadındı.
Gracias.
Kumsalda melek figürü yaparken kendini çekmek için de kullanmıştın.
La usaste en la playa para filmarte a tí mismo haciendo ángeles de arena.
- Melek o.
Es un ángel.
Melek ve aziz hepsi bir arada, Bayan M!
Ángel y santa en una sola persona, Sra. M.
Melek ve aziz bir arada, Bayan M.
Ángel y santa en una sola persona, Sra. M.
İşin aslı oğlunuzu bir melek olarak tarif etmenize gerçekten şaşırdım.
Porque me sorprendió que describieras a tu hijo como un ángel.
Doldurulması gereken boşluklar. Benim küçük meleğim. Benim melek gözlü şeytanım.
Agujeros que deben ser llenados, mi pequeño querubín, mi ángel demonio de ojos.
Sizce bu bir melek mi?
¿ Es un ángel?
Melek misin sen?
¿ Eres un ángel?
- Üç melek, efendim.
- Tres ángeles, señor.
Koca bir melek adeta.
Es un ángel tan bueno y grandote.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]