Memoria translate Spanish
13,060 parallel translation
Ezbere bir şey söylemek zorunda olan insanlara karşı çok sempatiğimdir.
Simpatizo mucho con aquellos que tienen que recitar algo de memoria.
Geçtiğimiz haftayla denekler hafıza kaybından şikayetlendiler... Aşırı derecede paranoyadan...
Durante la semana pasada, los sujetos se han quejado sobre la pérdida de la memoria, paranoia extrema...
Hafıza kaybı, aşırı paranoya, hızlı yaşlanma, ruhsal denge bozukluğu.
La pérdida de memoria, paranoia extrema, envejecimiento rápido, invadiendo la psicosis.
Denekler hafıza kaybından şikayetlendiler... Aşırı paranoyadan...
Los sujetos se han quejado de la pérdida de memoria, paranoia extrema.
Nörolojist bu konudan daha fazla konuşacak. Ama bazı sorunlar olacak... Yüksek öfke, unutkanlık, zayıflamış hareketler.
El neurólogo hablará más sobre esto, pero va a haber déficits... aumento de irritabilidad, falta de memoria, discapacidad física.
Geçici de olabilir, hafızasına hiç kavuşamayabilir.
Podría ser temporal o tal vez nunca recupere la memoria.
Hafızan geri geldiğinde neden sen söylemiyorsun yakın mıydık değil miydik diye.
Cuando recuperes tu memoria, por qué no me lo dices. Si eramos cercanos o no...
Hafızan geri geldiğinde anlayacaksın.
Lo sabrás cuando recuperes la memoria.
Gong Byul kaza yüzünden hafızasının azıcık, çok azıcığını kaybetti.
Gong Byul perdió un poco, sólo un poquito de su memoria debido al accidente.
Evsizlere yardım ettik ve üst sınıflar için "Kullanarak Hafızayı Koruma" isimli harika bir fikrim var.
Y en otra ayudamos a los desamparados, tengo esta gran idea para los adultos mayores, lo llamo "recuperación de memoria a través del tap".
Belki bir şey ya da bir anı hatırlatır ya da hissettiğin bir şeyi açıklar.
Puede que algo que te venga a la memoria o definir un sentimiento que hayas tenido.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, onu en son kullanmaya çalıştığında gücün çalıştırmaya yetmemişti.
Si la memoria no me falla, la última vez que intentaste usarla, no fuiste lo bastante poderosa para hacer que funcionase.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, o zaman kendime güvenmiyordum.
Y si la memoria no me falla a mí... la última vez, no creía en mí misma.
Bunun "Tanıdığım tüm göt heriflerin..." bölümü altında bir inceleme yazısı olacağını biliyorsun.
Bueno, sabes que esto es va en la memoria, en el capítulo... 'De todos los pendejos Yo he conocido...'
Eğer doğruysa, ruhsal kökenli bir hafıza kaybı geçiriyor olabilir.
Si ese es el caso, la pérdida de la memoria sería amnesia psicógena.
Nancy, geçici bir hafıza kaybı yaşıyorsun.
Nancy, que está experimentando una pérdida temporal de la memoria.
Anılarından bir ipucu bulabilmek için beynini oyarlarken kendinde olmasına gerek yok. Hiç mantıklı değil.
Bueno, no necesitan que esté conciente para escarbar su memoria por pistas.
Hafızan kötüleşiyor.
La memoria está empeorando.
Ama çok kötü bir hafızası var.
Pero tiene memoria terrible.
Hafızam iyice kötüleşiyor, değil mi?
Mi memoria es cada vez peor, ¿ verdad?
Hafızamla sorunum yok!
No tengo problemas de memoria!
Ve o onu unuttu mu?
Y que tiene una hoja de la memoria?
Hafızam iyice kötüleşiyor, değil mi?
Mi memoria está empeorando, ¿ verdad?
Hafızası kötüydü.
Tuvo un resbalón de memoria.
Amca aklın karışmış ve şimdi saçmalıyorsun...
Se deslizó de su memoria y que está balbuceando ahora.
Benim mi hafıza sorunum var?
Tengo un deslizamiento de memoria?
Hafızan gün geçtikçe kötüleşiyor.
Su memoria se ha ido empeorando cada día.
Dövmeler, hafızanın silinmesi Kurt Weller'a gönderilmen.
Los tatuajes, el borrado de memoria, el enviarte a Kurt Weller.
Gizli hesap numaralarını ezberlemek için her zaman en akıllı yoldur.
Siempre más sabia para cometer cuentas secretas en la memoria.
Bu şeyin bana mükemmel bir hafıza vereceğini mi söylüyorsunuz?
¿ Dices que esa cosa me dará una memoria perfecta?
Hafıza kaybı ya da çift görme var mı?
Cualquier pérdida de la memoria? ¿ Doble vision?
Noel'in gerçek ruhu ve rahmetli babasının anısına.
En memoria de su difunto padre, en el verdadero espíritu de la Navidad.
Çok iyi bir hafızam var ve kardeşimin ayakları düztaban.
Tengo memoria fotográfica, y mi hermano tiene pies planos.
Arabanın kendi hafızasını silme kapasitesi olduğunu düşünüyor musunuz?
¿ Crees que el coche de... capaz de borrar su propia memoria?
Belki de hafızanız hatalıdır.
Tal vez su memoria es defectuoso.
Numarasını ezberlemişsin.
Te sabes su número de memoria.
Hafızasını kaybeden birine göre, oldukça iyi durumdasın.
Sabes, para alguien que hace poco que ha perdido la memoria, la tuya es bastante buena.
İnsanlar epey zayıf hafızalı, Noah. Sadece seni bir süre daha güncel tutmak istiyorum.
Las personas tienen una memoria muy corta, Noah, y quiero mantenerte relevante un poco más.
Sistemimize bu hafıza kartını sokmak içindi.
Cargar esta tarjeta de memoria... en nuestro sistema.
Pekâlâ, ismi hafızanıza kazıyın.
Muy bien, ahora cometer el nombre a la memoria.
Ona soruşturmayı engellemekten hapse girebileceğini belirtince hafızası hemen yerine geldi.
Una vez que señalamos a ella que ella podría ir a la cárcel por obstaculizar el enjuiciamiento, su memoria aclarado.
-... konunun tüm ayrıntılarını onlarla paylaşabilirim.
- puedo decírselo de memoria.
"Yüzünü çok net hatırlıyorum."
"Es como una fotografía en mi memoria".
124 nolu belgeyi size göstersem hatırlamanıza faydası olur mu?
Dígame, este documento, 124, ¿ le refresca la memoria?
Hatta hafızanı kaybetmeden önce, ön kapıdaki park yerini bana hediye etmiştin.
Por eso somos tan buenas amigas. De hecho, antes de que perdieras la memoria me prometiste cederme tu estacionamiento al frente.
Gustavo, Ana hafızasını kaybetmeden önce sana bir masaj sözü vermemiş miydi?
Gustavo... antes de que Ana perdiera la memoria, ¿ qué no te prometió darte un masaje?
Ama hazır girmişken, çarpmaya bağlı hafıza kaybının çok yaygın olduğunu okudum küçük de olsa doğru olma ihtimali var, bu yüzden sana güveniyorum.
Más bien busqué fotos sexis de Michael Strahan. Pero estando ahí, encontré que la pérdida de memoria es muy común debido a golpes en la cabeza, así que en la remota posibilidad de que esto sea verdad, confío en ti.
- Hafızanızı tazelemenize faydası oldu mu?
- ¿ Le ayudó a refrescar la memoria?
29 Kasım 2005 tarihinde olay gününü bugüne nazaran daha net hatırlıyor olabilir misiniz?
¿ Usted cree que tal vez su memoria del 29 de noviembre de 2005 era mejor de lo que es ahora?
Bu durumda sadece sizin hafızanıza güvenmek durumundayız, yanılıyor muyum?
Entonces debemos confiar en su memoria, ¿ verdad?
Fotografik hafızam vvar.
Tengo memoria eidética.