Mieze translate Spanish
178 parallel translation
Sana Mieze diyeceğim.
Te llamaré... ¡ Mieze!
Memnun oldum Mieze.
- De acuerdo, Mieze. - Bueno, ¿ cómo estás, Mieze?
Demek Mieze sensin.
Tú eres Mieze.
Mieze, ona dikkat etmelisin.
¡ Mieze, vas a ocuparte de él!
Mieze, gel de seni şaşırtayım.
¡ Mieze! ¡ Mira! ¡ Pásmate!
Mieze, sana başka bir şey söyleyeceğim. Reinhold'a dikkat et.
Mieze, hay algo más que quiero decirte, vigila a Reinhold.
Mieze kaçtı.
Ella escapó.
Üst katta Mieze'yleymişsin. Hem de yalnızmışsınız.
Estabas en su piso, sólo con ella.
Bu... Bu Mieze, değil mi?
¡ Esa es, esa es Mieze!
Küçük Mieze'miz.
Esa es mi pequeña Mieze.
Mieze gitti, kolum gitti.
Y Mieze se ha ido. Mi brazo se ha ido también.
Yapma Mieze.
- Pero, Mieze.
Mieze.
- Mieze.
Kes şunu Mieze.
No, Mieze.
Hayır. Hayır, kes şunu Mieze. Bu kadar yeter lütfen.
No, no, deja Mieze, deja por favor, ahora.
Bu Mieze.
Ella es Mieze.
Benim adım Mieze.
- Me llamo Mieze.
Mieze.
Mieze...
Artık Mieze'yim.
Ahora soy Mieze.
Tatlı şeylere bayılır.
Es lo que le gusta a Mieze.
Gel Mieze.
Ven, Mieze.
Lavaboya gitmem gerekiyor.
Mieze, voy al baño.
Beni yanlış anlamayın Bayan Mieze.
No debe confundirse, señorita Mieze.
Bu Bayan Mieze, Reinhold.
Ésta es la señorita Mieze, Reinhold.
Bize ne hakkında konuşmak istediğinizi söyleyin Bayan Mieze.
Puede decirnos de qué le gustaría hablar, Srta. Mieze.
Böylesini daha çok tercih ediyorum Bayan Mieze.
Realmente las prefiero, señorita Mieze.
Mızmızlanmayı kes Mieze.
- No te enfades, Mieze.
Ama örsün ne anlama geldiği hâlâ anlamış değilsin Mieze.
Pero todavía no entiende bien eso del yunque, Mieze.
Mieze, Franz'a sor. Benim kadar o da biliyor.
Pero Mieze, pregúntale a tu Franz, lo sabe tan bien como yo.
Mieze.
Mieze,
Peki o zaman bana ne vereceksin Mieze?
- ¿ Y qué recibo a cambio, Mieze?
Buraya gel Mieze.
Ven aquí, Mieze.
Artık onun Mieze'si yok.
Ahora ya no tiene más a Mieze.
Aptalca fikirlere kapılma. "Senin Mieze'n" gibi özellikle.
Y ni se te ocurra pensar que seré tuya.
Mieze beni terk etti.
Mieze me ha dejado plantado.
Boş ver Franz. Mieze geri dönecektir. Seni deli gibi seviyor.
Franz, Mieze seguro que vuelve, ella te quiere.
Mieze de bunu istiyordu.
Mieze lo quiso así.
Mieze onu istiyordu.
Mieze lo quiso.
Mieze gelince gereksiz yere telaşa kapılır.
Si Mieze vuelve se molestará si lloras.
Ne de olsa Mieze'yi doğru tanımışım.
Alégrate ahora, Eva, conozco a Mieze.
Mieze gideli üç hafta oldu. Ama elimden gelen bir şey yok.
Mieze no viene desde hace tres semanas y no puedo hacer nada.
İstediğin kadar saklan Mieze. Seni bulacağım.
Escóndete, Mieze, que te voy a encontrar.
Bunu yalnızca senin için yapacağım Mieze. Çünkü sen yarım değil, tam bir adamı hak ediyorsun.
Y eso lo haré para ti, Mieze, un hombre entero, no medio.
Mieze.
¡ Mieze!
Franz ise Mieze ile...
Y Franz con Mieze...
Eva ile dans etse de ta derinden iki kişiyi seviyor. Bir tanesi sevgili Mieze'si, diğeri ise Reinhold.
" Y mientras baila con Eva, ama a dos.
Bir dakika.
Mieze, espera un poco.
Orada dur Mieze.
¡ Alto Mieze, para!
Mieze nerede?
¿ Dónde está Mieze?
Söylediğin gibi, belki tüm omzunu da yıkayabilirim. Öylesine söyledim Mieze. Onu kastetmedim.
Sí, pero lo dije por decirlo, Mieze.
Hadi Mieze.
Ven, Mieze.