Miss lemon translate Spanish
128 parallel translation
Nasılsınız? Teşekkür ederim, Bayan Lemon. Tekrar dosyalama işinizin başına dönebilirsiniz.
Gracias Miss Lemon, ahora ya puede volver con su archivo.
Bayan Lemon, diğer dosyalama sistemlerini tamamen tarihe karıştıracak bir dosyalama sisteminin hayalini kuruyor.
Miss Lemon sueña con conseguir el archivo perfecto con el que todos los demás sistemas se sumirán en la noche de los tiempos.
Bayan Lemon, Albay Hastings ve ben yarına kadar uzaktayız.
Miss Lemon, el capitán y yo estaremos ausentes hasta mañana.
Ama kabul ediyorum, Bayan Lemon.
Pero lo hago, miss Lemon.
Önce can sağlığı, Bayan Lemon. Sonra dosyalama.
Primero la vida, miss Lemon, luego el archivo.
Teşekkür ederim, Bayan Lemon.
Muchas gracias, Miss Lemon.
- Bayan Lemon?
- ¿ Miss Lemon?
Bayan Lemon?
Miss Lemon,
Harika bir iş çıkardınız, Bayan Lemon.
Excelente trabajo, Miss Lemon.
Bayan Lemon, Bay Raffles'ı dinlemeye devam edin.
Miss Lemon, vuelva con Monsieur Raphels.
Bayan Lemon'a söyle de, Baş Müfettiş Japp'ı telefona bağlasın.
Por favor diga a Miss Lemon que llame al inspector jefe Japp por teléfono.
Hercule Poirot'un dişçiye gitmesine gerek yok, Bayan Lemon.
Hercule Poirot no necesita visitar al dentista, Miss Lemon.
O çamaşırhaneci düşmanlarımın elinde.
Miss Lemon? Esa lavandería es uno de mis peores enemigos.
Bu sabahki bütün randevularımı iptal edin, Bayan Lemon.
Cancele todas mis citas para esta mañana, Miss Lemon.
Hepsini, Bayan Lemon.
- Todas ellas, Miss Lemon.
Bayan Lemon.
Miss Lemon.
Teşekkür ederim, Bayan Lemon.
Gracias, Miss Lemon.
Bayan Lemon, adamın turta yaptığını söylüyor.
Miss Lemon dice que fabrica empanadas.
- Bahsi geçmişti, Poirot.
No. Miss Lemon tiene razón.
Bir bardak ıhlamur suyu daha, Bayan Lemon.
Otra tisana, por favor, miss Lemon.
Önemli meseleler beni bekliyor, Bayan Lemon.
Se requieren serias medidas, miss Lemon.
Aman Tanrım! Saati söyler misiniz, lütfen, Bayan Lemon?
Diable, ¿ tiene usted hora, por favor, miss Lemon?
Bayan Lemon, siz çok güzelsiniz.
Miss Lemon, ¡ es usted maravillosa!
Hayır, hayır, Bayan Lemon.
No, no, no, no, miss Lemon.
Hayır, saçmalamayın, Bayan Lemon.
No, no, no, no, tonterías, miss Lemon.
Ne düşünüyorsunuz, Bayan Lemon?
¿ Y... qué le parece, miss Lemon?
Bu kadar onursuz bir yöntemin hiçbir şeyi iyileştireceğini sanmıyorum, Bayan Lemon. Ve yine baş ağrılarım başladı.
No puedo creer que un método tan indecoroso cure nada miss Lemon ; ahora me duele hasta la espalda.
- Günaydın, Bayan Lemon.
- Buenos días, miss Lemon.
Poirot hiç üşütmez, Bayan Lemon.
Poirot no tiene resfriados, miss Lemon.
Bayan Lemon, dün geçmişte kaldı.
Miss Lemon ayer fue ayer.
Bayan Lemon, iyi iş çıkardınız.
Miss Lemon, lo ha hecho usted muy bien.
Acil mesajları hiç sevmem, Bayan Lemon.
No me gustan los mensajes urgentes, Miss Lemon.
Başarısız oldum, Bayan Lemon.
He vuelto a fallar, Miss Lemon.
- Teşekkür ederim, Bayan Lemon. Bu...
Gracias, Miss Lemon, eso es muy...
Ve bunun aklıma gelmesinin sebebi Yüzbaşı Hastings ile Bayan Lemon'ın söylediği aptalca şeylerdi. Margaret isminin bir sürü kısaltması vardı.
Y, cada vez que pienso en esto, me acuerdo de la estúpida conversación que el Capitán Hastings y Miss Lemon mantenían sobre los muchos diminutivos del nombre de Margareth.
Gerçekten de öyle, Bayan Lemon.
Realmente lo es, Miss Lemon.
Poirot için endişeleniyorum, Bayan Lemon.
Me preocupa mucho Poirot, miss Lemon.
Bayan Lemon, ıhlamur suyumu getirin lütfen.
Miss Lemon, mi tisana, si es tan amable.
Bayan Lemon, söylemeliyim ki anahtarlar konusunda çok endişeliyim.
¡ Santo cielo, miss Lemon, estoy preocupado por las llaves!
Düzen ve metot, Bayan Lemon.
Orden y método, miss Lemon.
Küçük gri hücreler, Bayan Lemon.
Las pequeñas células grises, miss Lemon.
Teşekkür ederim, Bayan Lemon.
Gracias, miss Lemon.
- Günaydın.
Buenos días, miss Lemon.
Bayan Lemon,... bence "Bayan Refakatçi" nin yeni elemanı, ... atlatma bir haber yaptı.
Miss Lemon, el nuevo fichaje de Lady's Companion acaba de conseguir una gran exclusiva.
Bayan Lemon!
Miss Lemon.
Bayan Lemon?
Miss Lemon. Ah.
Bayan Lemon, pastaları getirdim.
Miss Lemon, traigo las pastas.
Evet, Bayan Lemon.
¿ Sí? Sí, miss Lemon.
- Bayan Lemon?
- Miss Lemon...
Ne yapıyorsunuz, Bayan Lemon?
¿ Qué hace, miss Lemon?
Bayan Lemon bize anlatmaya çalışıyor, Hastings.
Miss Lemon está intentando contárnoslo.