Moose translate Spanish
364 parallel translation
Sonuçta, Belcher adalarındaki bir yıllık kışın ardından, Moose kabilesinden bir melez olan kaptan ve kendim, fimler, haritalar ve notlarımla beraber uygarlıktan çıktık.
Finalmente, tras invernar un año en Belcher Islands, el capitán, una procesadora de alces y yo mismo, retornamos a la civilización junto con mis notas, mis mapas y las películas.
Adım Manda.
Me llaman Moose.
- Manda Malloy.
- Moose Malloy.
- Manda bunu duyduğuna üzülecek.
- Moose lo lamentará.
Ben'Manda'diye birini tanımıyorum aynasız.
Yo no conozco a ningún Moose.
'Manda'diye birini tanımıyorum.
Yo no conozco a ningún Moose.
Manda için seni bulsaydım artık şantaj yapmaya değmezdin.
Si yo te encontraba por Moose, ya no valdría la pena chantajearte.
Manda sana aşıktı.
Moose se enamoró de ti.
Ben Manda'yı halledebilirim.
Yo me ocupo de Moose. Está enamorado de ti.
İşler planladığım gibi gitmedi Manda.
La cosa no salió como la planeé, Moose.
- Manda, dinle beni!
- Moose, ¡ escúchame!
Moose, buraya gel.
Moose, ven aquí.
Hala eve mi gitmek istiyorsun Moose?
¿ Quieres ir a casa todavía, Moose?
Bu konuda bilgi vermemi isterseniz anlatayım. Ona verdiğiniz 60,000'i, Halifax ile Moose Jaw arasındaki trende üç gün süren pokerde kaybetti.
Si quiere saber de su vida,... perdió los 60.000 que le dio en una partida de póquer de 3 días,... en un viaje en tren de Halifax a Moose Jaw.
Moose Jaw mı?
¿ Moose Jaw? .
Moose bütün gün seni aradı durdu.
Los Alces te han estado buscando todo el día.
Geciktiği için özür diledi. Bu, Moose Lodge'un verdiği ilk burs.
Dice que lamenta la tardanza, pero es la primera beca que entrega la Lógia del Alce.
Moose Hall'da senin ismini o ortaya atmıştı.
Sabes, él mencionó tu nombre en el pasillo del Alce. - Ah, sí. Sí.
Moose bursu doğru çocuğa verildi... yani sana.
Sabes, la Beca del Alce fue al chico indicado. Tú.
Bir gün iyi bir Moose üyesi olacak.
Algún día él será un gran Alce.
Moose orada mı? Yalnız gel.
¿ Está Moose ahí?
- Moose orada mı diye sordum.
Ven solo. - Pregunté si Moose está ahí.
- Moose Malloy.
- Moose Malloy.
Bira tırından yapılmış gibi. - Moose Malloy.
Del tamaño de un camión de cerveza. Moose Malloy.
'Onu gördüğümde, Moose ile neden iletişime geçmediğini anlamıştım.'
" En cuanto la vi supe por qué no se había puesto en contacto con Moose por seis años.
'Moose'a Velma'nın durumunu açıklamak için uygun yollar düşünmeye başlamıştım.'
" Empecé a pensar en formas de pasarle las novedades sobre Velma a Moose,
Moose, üzgünüm, cidden, ama...
Moose, lo siento, de verdad, pero...
Moose, bekle... Başka bir şey...
Hey, Moose, espere un minuto...
Moose Malloy'la konuşmak istiyorum.
Sólo quiero hablar con Moose Malloy.
Hayal meyaI birinin Moose Malloy'dan bahsettiğini hatırlıyorum.
Recuerdo vagamente a alguien preguntándome sobre Moose Malloy.
Moose Malloy ile konuşmak istiyorum.
Quiero hablar con Moose Malloy.
Moose'un senin müvekkilin olduğunu bu şekilde öğrendim.
Por eso sé que es tu cliente.
'Moose'u Burnette ile aynı odada bırakmaya niyetim yoktu.'
" No tenía ninguna intención de dejar a Moose en una habitación con Burnette,
'Pazar'dı ve Moose'dan haber almayı umarak öylece dolaşıyordum.'
" Era domingo y había estado dando vueltas en la oficina todo el día esperando noticias de Moose.
Moose'da başka kimse ile konuşmayacakmış.
No hablará con nadie más que con Moose.
Moose'a, sana haber verenin ben olduğunu belli etme.
No le diga a Moose que yo le pasé el dato.
'Kimse Moose'u bulmadığı sürece güvende olduğumu biliyordum.'
"Sabía que estaba a salvo mientras nadie encontrara a Moose. " Mientras él respirara, yo respiraría.
- Ben Moose Malloy. Hatırladın mı?
- Soy Moose Malloy. ¿ Se acuerda?
'Moose'a bir sürü sorum vardı, fakat onun aklında tek bir şey vardı.'
"ahora dependía de Velma. " Tenía un millón de preguntas para Moose, " pero sabía que él sólo tenía una cosa en mente.
Moose!
¡ Moose!
'Ama bu Moose'u durdurmadı.
" Pero eso no detuvo a Moose.
Sana tuza kurmuşlar, Moose.
Le pusieron una trampa, Moose.
Kim sana ulaşmaya çalışıyor, Moose?
¿ Quién quiere llegar a usted, Moose?
Moose dün gece aradı.
Moose me llamó anoche.
Moose'u öldüremedikleri zaman Bayan Florian'ı aradıklarını anladım.
Me imagino que llamaron a la Sra. Florian después de que fallaron en matar a Moose.
Her kimseler, onun, Velma'yı bulmak için Bayan Florian'a gideceğini biliyorlardı.
Quienes quiera que sean, sabían que en cuanto Moose saliera iría directo a la Sra. Florian buscando a Velma.
Moose geldiği zaman onları aramalarını istediler.
Le pidieron que llamara cuando Moose apareciera.
Moose yerine ben geldim.
Sólo que yo aparecí su lugar.
Manda.
Moose.
Kimler?
¿ Quiénes, Moose?
Moose, söylesene, kimler?
Dígamelo, ¿ ¡ quiénes!