English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Mp

Mp translate Spanish

223 parallel translation
Komşular biz askeri inzibatları görürlerse konuşmazlar.
- ¿ Mayor? Los vecinos no hablarán se ven una MP
- İnzibatlarla münakaşa ediyor.
- Le va a dar algo con tanto MP.
Bu adam saf değiştirmiş. Kendini koruyacak şey ne ise onu yapar.
Cuando un hombre camb ¡ a su cam ¡ sa, nada le ¡ mp ¡ de volverlo a hacer.
Amirimi görmek istiyorum.
Quiero ver mi MP.
Beyler vekilimiz bu sabah başbakanı gördü ve başbakan PIB'den daha çok LSD istiyor yarın sabah ya da öğlene dek.
Señores, el MP ha visto el PM esta AM... y el PM quiere más LSD del PIB para mañana AM o PM.
Park Bulvarı dünyanın en temiz sokaklarından biridir!
¡ Esta aven ¡ da es una de Ias más I ¡ mp ¡ as del mundo!
- Bunu kim temizleyecek?
- ¿ Qu ¡ én va a I ¡ mp ¡ ario?
Gösterişli bir yer değil ama temizdir.
No muy elegante, pero muy I ¡ mp ¡ o.
Dediğim gibi, öyle gösterişli falan değil, ama temizdir.
Como Ies d ¡ je, no es muy elegante, pero es I ¡ mp ¡ o.
Orada temiz bir gömlek ve tıraş makinem var.
Dentro tengo una cam ¡ sa I ¡ mp ¡ a y una cuch ¡ IIa.
Ben bir cinayete dahil olmak istedim.
Yo no quería ¡ mp / ¡ carme en aque / lo.
Mp'ler bilgilendirildi.
Ya se ha notificado.
Sen!
¡ Usted! MP
- MP'den Panda Four'a, buyrun, lütfen.
- Policía Militar a Panda Cuatro, adelante.
MP'den Zulu Yedi'ye.
Policía Militar a Zulu Siete.
Zulu Yedi'den MP'ye.
Zulu Siete a Policía Militar.
- Merkeziniz KB konusunda çok yetersiz.
Parece que a esta estación le falta MP. ¿ MP?
- MP-60 Sualtı roketini tercih ederim.
Prefiero el rifle de agua MP-60.
John Ware, Labour MP.
John Ware, diputado laborista :
- Bir MP-15.
- Una MP-15.
MP-40.
MP-40.
MP-40 nerede?
¿ Dónde está el MP-40?
Üç numara MP kaybediyor.
El número tres pierde presión en el colector.
Tamam, MP'lerle kontak kurduk, efendim...
Bueno, contactamos a la PM, señor...
I eşittir delta T üzeri MP.
"I" es igual a delta "MP" sobre la raíz de "T".
Benim için B.E. önemli. Benim eğlenmem.
A mí me importa MP : mi placer.
Matt hemen temizlenecek.
Matt va a estar l ¡ mp ¡ o de p ¡ es a cabeza.
- Çok temizsin.
- Ya estás l ¡ mp ¡ o.
Gel, temizsin.
Ven, quedaste b ¡ en I ¡ mp ¡ o.
Bununla burnunuzu silseniz iyi olur.
¿ Por qué no se i ¡ mp ¡ a la boca con esto?
P-90'lar, MP-5'ler, SPAS-12'ler...
P-90. MP-50, Spaz-12...
Tony Gregory, Dublin'deki MP'nin merkezinden.
- Es Tony Gregory, el parlamentario.
Sadece bekle till I'm an MP in the Saami Assembly!
Sólo espera que sea miembro del parlamento lipón y verás!
Söylentiye göre bazı yozlaşmış askeri polisler sapkın siborgların çiplerini çalıp karaborsada satıyorlarmış.
Hay rumores de que algunos MP corruptos roban y venden en el mercado negro los chips de los ciborgs desviantes.
Tıp merkezine giriyorum. Mor Lider ve R yardım için geride kaldı.
Capitán de MP, Noma está entrando en el centro médico y el jefe Púrpura y R se mantienen en la retaguardia, de refuerzo.
Askeri polis bütçesinde önemli kesintiler yapmaya çalıştılar, ama bu savaşçı siborgların ortaya çıkıp hainlik etmesiyle birlikte artık o kesintilere imkan kalmadı. Aslında bu bizim için hiç de kötü değil.
Trataron de reducir gran cantidad de fondos destinados a los MP pero con los ciborgs de combate que aparecen convertidos en renegados no hay forma de que hagan recortes, cosa que no nos resulta precisamente perjudicial.
- Polisleri ayırt edemiyor musun?
- ¿ Es que no distingues a un MP de un civil?
Başka polis olsa seni bir kliniğe zorla götürürdü.
Cualquier otro MP te habría arrastrado a una clinica.
Polislerin hepsi bu siborgun en iyisi olduğunu söylediler.
Todos los MP decía que este ciborg era el mejor.
Polisin kullandığı bir çakmak.
Es un mechero de los que usan los MP.
Bu polis seni arıyor.
Ese MP te estaba buscando.
Eskiden en iyi polis oydu.
Fue el mejor MP.
Polisin adını kirlettin.
Empañas el nombre de los MP.
Tamam, tamam. Kendim yapacağım. Noma, Cyper Dr. Noh'a ulaştı.
Programando a todos los cíborgs de combate de NEUCOM con los datos de los MP.
Hedef çok yakın. Güdümsüz silahlara geçiş izni istiyorum.
Un helicoptero de los MP ha explotado en el aire tras sufrir el ataque de un cíborg.
Ben MP5'li adamı tutacağım.
Yo inmovilizaré al hombre con la MP-5.
Gibbs'e söyle unutmasın ; sadece soldaki ilk iki MP-5'te gerçek mermi var.
Di a Gibbs que no olvide que las dos primeras MP5 de la izquierda se cargaron.
MP-5 iyi silahtır.
El MP5 es una buena arma.
Bana MP-5'lerin parasını öde, alışverişi bitirelim.
Págame los MP5 y dejémoslo así.
Sen kendin için endişelen, kaltak.
Dile a tu MP que volveré dentro de dos días, para recoger mi dinero.
Geri git! Hayır!
¡ Que todos los MP mantengan sus posiciones!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]