Muertos translate Spanish
23,343 parallel translation
Ne kadar sürecek Başkanı bile öldüren
Entonces, ¿ cuántos presidentes muertos harán falta...
John gittiğinde onu ölmüş sanıyordun, ama artık geri geldi ve bu seni üzecek.
Pero con John de regreso en la mesa, asuntos que pensabas muertos y enterrados cuando se fue pueden seguir causando molestia.
Tabii ki kanlı bir katliam olmuş, 100 kişi ölmüş.
Por supuesto, fue a una matanza sangrienta. Hubo como unos 100 muertos.
İkisi de ölmüş, ama bir kardeşi vardı.
Estaban muertos, pero había un hermano.
Cole 1957'ye gitmezse hepimiz öleceğiz.
Todos estamos muertos si Cole no va a 1957.
Hal Connolly, Kareem Jackson ve Willy Fisher bu sabah Washington gölünde ölü bulundu.
Hal Connolly, Kareem Jackson y Willy Fisher aparecieron muertos en la costa del lago Washington esta mañana.
Dün Washington Gölü'nde başları kesilmiş halde bulundular.
Aparecieron muertos en el Lago Washington ayer, sin sus cabezas.
FBI'ya Elizabet Keen'in- - dirildiği bilgisini verdim.
Le informé a la Agencia que Elizabeth ha resucitado de entre los muertos.
Hapishane veya ölüm.
En prisión o muertos.
Ölmüs Amerikan askerlerinin fotograflarini laptopunda sakliyor musun?
¿ Tú tienes fotos de soldados americanos muertos en tu laptop?
Üzerinde çalıştığım bir iksir var. Ölüleri diriltmek için.
Hay una poción para revivir a los muertos en la que he estado trabajando.
Ölümden dönmek için 30 saniye daha bekleyemedin mi?
- Sí. No podías esperar treinta segundos más para volver de entre los muertos, ¿ eh?
Ve ben de ölmüş ve gömülmüş askerleri deney amaçlı kullanıyordum.
Y he estado usando a los soldados muertos y enterrados para experimentar.
Ölü başkanlar mı?
presidentes muertos?
- Birliğimizdeki herkes öldü.
Todos los nuestros están muertos.
Ölü sayısı...
El número de muertos es...
Şimdilik 100 kayıp, 20 ölü ve 42 yaralı var.
Hasta ahora, hay 100 desaparecidos, 20 muertos y 42 heridos.
Bu durumda kayıp olanlar çoktan ölmüştür bile.
En esta condición, deberían considerar a los desaparecidos como muertos.
Marcus, Harper'ın hikayesini doğrularken ben de Ballantine'ın ölmesini kimin isteyebileceğini araştırıyorum eğer bunun başaramazsam ölümcül mantarları nereden temin ettiğini bulmam lazım.
Mientras Marcus confirma la historia de Harper, He estado echando sobre pistas en cuanto a quién más podría haber querido Ballantine muertos, y, en su defecto, donde adquirió sus setas letales.
Charlotte ve diğer insanların köygöçüren yüzünden öldüğünü mü düşünüyorsunuz?
Usted piensa que Charlotte y esas otras personas fueron muertos por veneno tapa de la muerte?
Rick Santorum da aynısını yaptı. Suda ölü gibi yatarken sekiz puan birden yükseldi ve o eyaleti kazanmıştı.
Rick Santorum lo hizo, y pasó de muertos en el agua a venir dentro de los ocho votos de ganar el estado.
Sivil kayıplar.
Civiles muertos.
Bana bir bak. Bir prensesi kurtarmak için zombilerden oluşan bir orduyu yönetiyorum.
Mira cómo voy, liderando un ejército de guerreros zombi medio muertos en una aventura para salvar una princesa.
Müşterilerin ölmedi.
Tus clientes no están muertos.
- Ölmediler derken?
¿ No están muertos?
# Dik durmak ve dövüşmek için ölene kadar #
* Para alzarnos y luchar hasta que estemos muertos *
- Ölüleri kontrol edebiliyor musun?
- ¿ Puedes controlar a los muertos?
Bir ölü ile çok zaman geçirmişsin derim.
Esto significa que usted pasa mucho tiempo con los muertos.
Dakikalar içinde ölmüş olacağız.
Estaremos muertos en unos minutos de todas formas.
İddiaya girerim bu ölü striptizcinin seninle alakası olduğunu düşünüyorsun.
Apuesto a que piensa que este separador muertos se trata de ti. ¿ verdad?
Yaşayan bir psikopat olmak için gereken tedavi.
La cura por ser un psicópata no-muertos.
Bir çift dün gece gizlice buraya girmiş ve onu havuzda ölü halde yüzerken bulmuşlar.
Par de flacos-dippers se colaron en la última noche. La encontró flotando, muertos en la piscina.
Sence o polis öldü mü?
Hey, usted piensa muertos de ese policía?
Sen Kaos Katilisin. Kimse ölmedi. Sadece donduruldular.
Usted es el asesino Caos muertos de nadie están congelados
Dawn of the Dead'deki gibi, insan mı yiyor?
Al igual, el amanecer de los muertos, comer a la gente?
Ama eğer beyin bulamazlarsa, evet, Dawn of the Dead 28 Days Later, World War Z. Olay bunlara döner.
Si no consiguen cerebros, a continuación, sí, es amanecer de los muertos, 28 días después, Guerra Mundial Z Elige tu opción
Kadın ve erkek olay yerinde ölmüş.
Un varón y una mujer muertos en la escena del crimen.
- Maalesef ölmüşler.
Por desgracia, muertos.
Hepsi öldü diyorum.
Te diré una cosa, están todos muertos.
Hepimizin içinde bir parça ölmüş
Todos estamos un poco muertos por dentro
Ee... Elijah ve artık kimi dirilttiysen onlar nasıllar?
Entonces ¿ cómo están Elijah y los demás que reviviste de los muertos?
Senin arkadaşların benim arkadaşlarım hepsi ölene kadar hayatlarını senin için riske atacaklar.
Tus amigos mis amigos seguirán arriesgando sus vidas intentando salvarte hasta que todos acaben muertos.
İnsanlar her istediklerinde hayata dönemezler.
La gente no vuelve de entre los muertos.
Bay Ölümden dönen.
Sr. Vuelto de Entre los Muertos.
Ama 20 katlı bir binadan atlayıp hayata geri döndüm.
Pero acabo de volver de entre los muertos después de saltar de la azotea de un edificio de 20 plantas.
Biz zaten öldük, Mansoor!
Ya estamos muertos, Mansoor!
Lobos bunu öğrendiğinde ölmüşsün demektir.
Cuando se entere Lobos de esto, están muertos.
Doğru ya, bunun önemi yok çünkü her ikisi de ölüyordu.
Oh, está bien, no importa, porque ambos estarían muertos.
Ama soramayız tabii, çünkü hepsi öldü.
Pero por supuesto no podemos porque están muertos.
Güzel bir ölüm.
Nunca había oído eso antes. Es a los muertos agradecidos.
Ölü adamlar masal anlatamaz.
Los muertos no hablan...