Narin translate Spanish
1,169 parallel translation
Özellikle de küçük şeylere, acizlere ve narin yaratıklara karşı çok gaddardı.
Especialmente las criaturas pequeñas, desprovistas y dulces.
Bir kez daha savaş tehlikesini atlattık ve narin barışa kavuştuk.
Sobrevivimos la amenaza de guerra y encontramos una frágil paz.
İnanamadım, o narin bedende o kadar kan olmasına.
No podía creer que ese cuerpo tan débil pudiera contener tanta sangre.
Benim küçük, narin çocuğum!
Vaya, eres un lindo chico en crecimiento.
Belli ki, gemileri çok narin.
Aparentemente la nave es muy frágil.
Bu görev için çok narin görünüyor.
Me parece demasiado delicada para eso.
Ve bu narin dengeyi bozacak herhangi bir şey olduğunda ise ölüm kaçınılmazdır.
Si algo sucede que altere ese delicado equilibrio... La muerte.
Dayandığın araba kaba bir tavrı kaldıramayacak kadar narin.
Ese coche es de un músculos con mal carácter.
Ama Kalahari'li, ince ve narin Buşmanlar burada oldukça rahat ve çevreleriyle uyum içinde yaşarlar.
Pero el esbelto y elegante bosquimano del Kalahari vive aquí contento y en total armonía con el ambiente.
Biraderimiz Fransa'ya, Hemşiremize sağlıklı ve iyi günler... narin, soylu kuzinimiz Katherine'e neşe, iyi dilekler... ve bu kraliyet ailesinin bir kolu... ve üyesi olarak, sizi selamlarız...
A nuestra hermana Francia salud y dicha duradera. Alegría y buenos deseos para nuestra bella y principesca prima Katherine.
Güzel Katharine'e, bir o kadar narin... bir askere bir hanımefendinin... kulağına yakışacak sözlerle aşkını... onun yüreğine ulaştırmasını öğretebilir misiniz acaba?
Bella y muy bella Katherine, ¿ enseñaríais a un soldado términos que adulasen el oído de una dama y defendiesen su amor ante su gentil corazón?
Çok narin olmalı.
Debe ser algo delicado.
Eğer birşey bulamazsam, kardeşin gidip "narin" bir pembe oje alır.
Si no hallo algo así, tu hermano irá a traer algo rosa y delicado.
O çok narin.
Es tan frágil.
Eşyaların bazısı çok narin.
Algunas cosas son muy frágiles.
Dünyalı kadınlar çok narin.
Las terrestres son demasiado frágiles.
Bu süregelen dramda üzerimize düşen görevleri... yerine getirmeye başlamadan önce, şunları söylememe izin verin. İçinde yaşadığımız bu narin gölgeler... sahneden ayrıldığında... beraber buluşacağız... ve Valhalla'da... yeniden bir sınıf yetiştireceğiz.
Antes de que asumamos nuestros respectivos papeles en este drama perpetuo, sólo déjeme decir que cuando estas sombras en las que vivimos ahora se disipen quedaremos y volveremos a brindar juntos en Valhalla.
Ne kadar narin.
Qué delicado.
Bu narin koza olmasaydı güzel gezegenimiz güneş sistemindeki en yakın komşularımız gibi cansız ve çorak olurdu.
Si no fuese por esta frágil capa, Nuestro hermoso planeta sería seco y sin vida, Como lo son nuestros vecinos mas cercanos del sistema solar.
- Bu kadar narin bir şaire.
Un poeta decente.
- Bu eller narin aletler.
- Estas manos son delicadas.
Pek narin bir şekilde yaratılmamıştı.
Aunque no es refinado como Twiggy.
O gerçekten narin Ve seksi bir kadın. evet bu doğru.
Es una chica delicada, sensual.
çok narin ve çok..
Muy delicada, mucho.
Ama sen kendini kurtarabilirsin. Sadece, sakın aklını kaybetme bu narin zamanda.
Pero puede salvarse, no debe perder la cabeza en un momento tan delicado.
Catherine çok narin ve sevecendir.
Catherine es muy amable y cariñosa.
- Parmakları çok narin ama.
- Qué deditos más pequeños.
Bu Ming hanedanından gerçek narin bir parça.
Es la verdadera cáscara de huevo de la dinastía Ming.
Ama bende narin New York'lu kanı var.
Yo tengo una líquida sangre neoyorquina. ¡ Usted ni siquiera tendrá sangre!
Narin bileğinin dokunaklı kırılganlığı mı?
¿ La vulnerabilidad conmovedora de la delgada muñeca?
# Affalatıcı... # narin ve çarpıcı
Me desarma con su encanto... ¿ Hola?
Tanık, çok güzel ve narin bir kadındı.
Ella era una mujer muy hermosa y muy dulce.
# - Ne kadar hassas ve narin. #
- tan tierno y suave.
Narin büyümesini istemezsin, herhalde.
No querrás que sea un blandengue.
Narin ve görkemli.
Con gracia y estilo.
Narin ve görkemli.
Gracia y estilo.
Bu kadar narin olduğunu bilmiyordum.
No sabía que eras tan delicado.
- Narin de ne demek?
¿ Cómo que delicado?
Günışığında tuzağa yakalandı yapayalnız yeri yurdu olmadan onu sakinleştirecek böcekler olmadan benim narin kızkardeşim, Kraliçe Rita, kendini akıntıya bıraktı.
Atrapada en la trampa de la luz diurna, sola, despojada de su reino, sin el zumbido de los bichos para tranquilizarla, mi hermanita, tan frágil, la Reina Rita, se abandonó a la deriva.
Bilekleri narin, güzel bir ayaktı ve pahalı çoraplar giyiyordu.
Era un pie muy bien formado, de fino tobillo y calzaba un zapato muy caro.
"... ve Sinderella... o çok güzel elbisedeki yuvarlağa... herbiri bir öncekinden narin... 8 tane saten içlik dikti. " Sanırım uyudu.
Y Cenicienta tuvo el vestido más bonito de la fiesta... con ocho enaguas de satén... una más delicada que la otra.
Hayır, ondan daha narin.
No, es algo más delicado.
Çok narin.
Tan frágil.
Çok narin.
Tan delicadas.
En büyük oğulları Theodore, kış ortasında kiliseye götürmek için çok narin olduğundan... burada vaftiz olmuştu.
Su hijo mayor, Theodore, muy delicado para llevarlo a la iglesia en pleno invierno, fue bautizado allí.
Bu görev, senin hayal edebileceğinden bile daha narin.
Esta operación es más sensible de lo que posiblemente pueda imaginar.
Narin pirinç bir çok kez başka yere dikilmek zorundaydı.
El frágil arroz debía ser transplantado varias veces.
Bana uyar, ben işime bakarım ve sen de o lanet olası narin kalbini götüne sokup mezarlığı boylarsın.
Está bien, Yo hago mis negocios... y Ud. se va con su jodido honesto corazón a la tumba.
Bu görev, senin hayal edebileceğinden bile daha narin.
Esta operación es más delicada de lo que se pueda imaginar.
- Narin ha?
"Joya", eh?
Biraz daha narin olabilir misin Loretta?
No puedes ser mas elegante?