Nata translate Spanish
545 parallel translation
- Sıcak kremalı.
- Con nata caliente.
Çikolatalı süt ve sıcak kremalı moka.
Un batido de chocolate y un mocca doble con nata caliente.
Kışın yağmuru anlat. Sütün üstü öyle bir kaymak bağlayacak ki bıçak kesmez.
Y de la nata de la leche que no se puede ni cortar con un cuchillo.
Bu canavar babamın zamanından kalma bir efsane mi... yoksa omlet çırpan bir ev kadınının... dile dolamaları mı olduğunu varsaymalıyım?
¿ Es el viejo y legendario monstruo de la época de mi padre, o se supone que he montado uno... como quien monta nata?
Krem şantili ve çikolatalı ekler ister misin?
- ¡ Ooh! - ¿ Un chocolate con nata batida?
Krema.
- Nata.
Ressam olarak doğmuş ve bu onun için önemli olsa da, birşeyler yemesi gerek ayrıca yağmurda, karda başını sokabileceği bir çatısı olsun ister.
Es una pintora nata... ... y sería una importante, pero debe comer... ... y también prefiere tener un techo que quedar a merced de la lluvia y la nieve.
Güneyli atların seçkini.
¡ La flor y nata del sur!
Kremalı.
Con nata.
Doğuştan hizmetçi.
Una esclava nata.
Anlıyorum Bayan Rawlins dünyanın önde gelen hayvan terbiyecilerinden birisin Avrupa'da popülersin.
Por lo que dicen, Srta. Rawlins, es una de las mejores domadoras de animales del mundo, la flor y nata de Europa.
Hakkını vermek gerekirse bir soyluluk, bir kibarlık örneği denebilir kendisine.
A decir verdad, es la flor y nata de su clase.
Doğuştan oyuncu.
Es una actriz nata.
Senin gibi üst düzey bir kız ve benim gibi bir tip daha doğru düzgün İngilizce bile konuşamayan.
Una chica de la flor y nata de la sociedad y un tipo como yo que ni siquiera habla bien...
Bay Benjamin Guggenheim için Devonshire kremi.
Nata de Devonshire para el Sr. Benjamin Guggenheim.
Hey, Nix. Gidip şöyle krem şantili bir çikolata yesek mi?
Oye, Nix... ¿ quieres que nos tomemos un chocolate con nata?
YENİ BİR KARAKTER DOĞDU!
¡ Eres una corista nata!
Güzel bir kafede, bol kremalı sıcak çikolata içmek istiyorum.
¡ Me gustaría tanto una tarta con un chocolate y nata!
Bu küçük ziyaretimizi kısa kesmek zorundayız Bay Varsev.
¡ Señor Barse! Quiere chocolate con nata.
"En iyinin en iyisi" diyecekler sana
Dirán que sois la flor y la nata
Ondan biraz krema isteyebilirim, Kashi'den.
¿ Te traigo nata montada? Está buena.
İsimlerinizi pastanın üzerine yazdırtırım.
Con sus nombres escritos con nata.
Pelteler, çikolatalı keklerler ve Boston usulü kremalı pasta, kirazlı turta...
Rollitos de mermelada, pastelitos de moka y de nata, tarta de cerezas...
Dinlenmiş ve savaşa hazır en iyi Alman kuvvetleri saldırıya öncülük edecekti.
La flor y nata del ejército alemán esperaba la orden de ataque.
Sana niye yardım ediyorsam! - Sen mağdur olmak için doğmuşsun.
- Creo que eres una víctima nata.
Gerçek şu ki Sophie, Jerry'yi tanıyana kadar hep mağdurdum.
Hasta que conocí a Jerry, yo era una víctima nata.
Cevizli çikolatanın üstündeki kremaya ve onun da üstündeki kiraza.
Un helado de chocolate con nata y una cereza encima.
Tabii kaşık kaşık kremayla istiyoruz ve krema öyle yoğun olsun ki kürekle koymak gereksin, s'il vous plait.
Con muchísima nata espesa, tanto que haya que servirla con pala, s'il vous plaît.
Her şey kaymak gibi.
- Sólo a la flor y nata.
Kremalı Et bunun adı..
- No, es la carne. - Con nata montada.
Krema, şeker.
Nata, azúcar.
İki kaynamış alabalık. Dört kızarmış güvercin patates, Brüksel lahanası ve sos ve altı büyük porsiyon çırpılmış kremalı meyveli pasta.
dos raciones de trucha hervida, cuatro raciones de faisán asado, patatas asadas, coles de Bruselas y salsa de carne, seguido de seis raciones grandes de tarta de moras con nata montada.
Lahanamın yanında taze krema istiyorum. Tamam. Aman Tanrım!
Traiga nata.
İyi pişmiş domuzla üç yumurta, ve kremli sıcak lapa ve mısır ezmesi...
Quiero tres huevos con beicon, gachas de avena con nata y...
Gudrun sıkıcı bir sevgili, Gerald'ın sıkıcı âşık olduğu gibi.
Tonterías. Gudrun es una amante nata, al igual que Gerald.
# Ve kaymak alamıyorum
Ni tengo nata
Süt beyazı ciltiniz buz gibi mi?
¿ Esta helada esta piel blanca como la nata?
Benim müşterilerim en üst tabakadır.
Mi clientela es la flor y nata.
Seni öyle seviyorum ki, Nata.
Cómo te quiero, Natascha.
Kek ve kremaya bir bak!
Vete a ocuparte del pastel y de la nata montada.
Buradan defol ve git keke bak!
¡ Lárgate de aquí! ¡ Ocúpate del pastel y de la nata!
Yollarda herhangi bir işaret levhası bulunmuyordu. Yolumuzu bulabilmek için donan atlardan kar duvarı örüyorduk. Çünkü esen rüzgar yolları karla kapatıyordu.
En Rusia, hubo Tabletas de señalización y para encontrar nuestro camino, había preparado a los órganos flor y nata de los caballos, a lo largo de las paredes de nieve, no nos perdemos, durante tormentas de nieve.
En seçme suçlular.
La flor y nata de la sociedad.
- Tavuğa ne dersin?
- Hola, Charlie. - ¿ Qué tal pollo con nata?
Yani katı yağ, biftek yaş pasta ve sıcak çikolata yok muydu?
¿ Quiere decir que no tenían grasas? ¿ Ni filetes, ni pasteles de nata, ni dulces?
İsterseniz, şeftali ve krema yiyebilirsiniz.
Puede tomar melocotón con nata, si le apetece.
Krem şantili mi olsun?
- ¿ Con o sin nata? - Con.
Pastanda yeterince krema mı yoktu?
¿ No tenía nata tu helado?
Daha fazla kreması olacak ve kuru üzüm konmayacak!
Debe llevar más nata y nada de pasas.
Bol kremalı.
Más nata.
Ve eğer izin verirseniz bu adamın şerefine özel bir kadeh kaldırmak istiyorum... bitmeyen enerjisi ve tutkusuyla... Yeni Güney'in en iyisi... sevgili arkadaşım ve yeni kıdemli ortağım... yakında New Orleans'ın Pontchartrain Arazilerinin.... en iyi çevre düzenlemezcisi olacak!
Y si me permiten, un brindis especial por este hombre... un hombre de energía y ambición inagotable... la flor y nata del nuevo Sur... mi querido amigo y nuevo socio mayoritario... en la que pronto será la urbanización más magnífica de Nueva Orleans...