Negatif translate Spanish
2,930 parallel translation
Pozitif bir dallamayı, negatif bir dallamayla toplarsan ortada sıfır dallama kalır.
Añades un imbécil positivo a un imbécil negativo y obtienes cero imbéciles.
Bu negatif kampanyasına devam ederse araştırmayı başlatacağım.
Que si continúa la campaña negativamente, Empezaré esa investigación.
Bu derece negatif bir insanla hayatimi paylasiyorum.
Esa es la cuestión, estoy viviendo con una persona completamente negativa.
- Negatif olan kim?
- ¿ Quién es negativo?
Hayır. Dört yaş altı çocuklar heterofil antikor üretemezler, o nedenle bu test, çocuk enfekte olmuş olsa bile negatif sonuç verecektir.
Los niños de menos de cuatro años no producen los anticuerpos heterófilos así que la prueba a la que te refieres siempre dará negativo aunque la niña esté infectada.
Bu gibi durumlarda belirsizlik hissettiğinizde, sonuç pozitif mi yoksa negatif mi çıkacak diye mi düşünürsünüz?
Cuando se siente insegura por cosas como esta, ¿ tiende a pensar que el resultado será positivo o negativo?
Kalp krizi geçirdiğini düşünmüş, ama test sonuçları negatif çıkmış.
Pensó que era un ataque cardiaco pero los análisis dieron negativos.
- Negatif, kontrol.
- Negativo, control
Negatif!
Negativo...
Negatif.
Negativo.
Çok negatif!
¡ Negativísimo!
Negatif, para yok, negatif.
Crisis, ni un euro, crisis.
Problemlerimiz var, negatif bir dönemden geçiyoruz.
¡ Es la crisis! ¡ Es la crisis!
Şimdi her şey inişte, negatif.
Ahora es un momento de baja un período de crisis.
Negatif bir dönemden geçiyoruz!
¡ Es un momento de crisis!
Biliyorsunuz çok negatif.
Sabéis que es muy negativo.
İnanın bana Dedektif, Bay Larson'ın tedaviye negatif tepki verdiğini fark edince ordu sorumlu davrandı ve projeyi bitirdi.
Detective, créame. Una vez que establecí que el Sr. Larson actuaba negativamente a su tratamiento, los militares fueron responsables y pusieron fin al proyecto.
Bu kadar kan kaybını karşılamaya yetecek AB negatif kan yok.
No tenemos suficiente AB negativo para manejar tanta pérdida de sangre.
- Tamam, 0 negatif ver o zaman.
- Vale, cambia a 0 negativo.
Testler negatif çıktı.
El examen salió negativo.
Biyopsi de, C-ANCA da negatif çıktı.
La biopsia y el c-ANCA salieron negativos.
Tüm alerjenlere karşı testleri negatif çıkan birinin nasıl alerjik reaksiyon gösterdiğini bana söyleyin bakalım.
Ahora, dime cómo es posible que alguien tenga una reacción alérgica cuando todas las pruebas dieron negativas para todos los alergénicos conocidos.
Otopsi raporu bulaşıcı hastalıklar için negatif çıktı.
El informe de la autopsia dio negativo para enfermedades transmisibles.
İlk BOS örneğinin gram boyaması negatif.
Tinción de Gram negativa en la primera muestra de LCR.
- Raylar yüzünden. Haberler hem iyi hem kötü. Biyopsi sonucu negatif çıktı.
Tengo buenas y malas noticias : el resultado de tu biopsia dio negativo
Etrafımda negatif enerji istemiyorum.
No voy a rodearme de energía negativa.
Als, negatif şeyler moral bozar.
Als, ya sabes que la puta negatividad da verdaderos bajones.
Söylermisin acaba Kan grubun AB ise ; negatif ve pozitif kan grubundan AB nasıl çıkabiliyor?
Dime, ¿ por qué... sus grupos sanguíneos son O - y B +, mientras el tuyo es AB negativo?
Hayvan kanı için negatif çıktı.
Ha dado negativo en sangre animal.
Son 0 negatif ünite kan.
La última unidad de 0 negativo está puesta.
Bağımlılıklar genelde uyuşturucularla ilgili bir konu olarak düşünülür. Ama daha detaylı olarak incelediğimde bağımlılığı aşırı arzulamayla bağlantılı geçici rahatlama ve uzun vadede negatif sonuçları olan kişinin kontrolü dışında, bırakmak istediği veya bırakmaya söz verdiği ancak devamını getiremediği herhangi bir davranış olarak açıklıyorum.
Normalmente, las adicciones se consideran un problema relacionado con las drogas, pero observándolo de manera más amplia yo defino adicción como cualquier comportamiento que está asociado con el ansia, con un alivio temporal y con consecuencias negativas a largo plazo
Çevre üzerindeki negatif etkilerine bir bakın.
Mira las consecuencias negativas en el medioambiente.
Aynı, bedenlerimizin fiziksel besinlere ihtiyacı olduğu gibi insan beyninin de gelişimin her basamağında pozitif çevresel uyaranlara ihtiyacı olduğu gibi, aynı zamanda negatif uyaranlardan da korunmaya ihtiyacı vardır.
Así como nuestros cuerpos necesitan nutrientes físicos el cerebro humano demanda formas positivas de estímulos del entorno en todas las fases de desarrollo necesitando, al mismo tiempo, ser protegido de otras formas negativas de estímulos.
Özetle, toplumun sosyal olarak negatif özellikleri sanayinin pozitif yönde ödüllendirildiği girişimler haline geldi ve problem çözmeye yönelik herhangi bir ilgi veya çevresel sürdürülebilirlik ve koruma doğası gereği ekonomik sürdürülebilirliğe ters düştü.
El resultado final es que los atributos socialmente negativos de la sociedad se han convertido en operaciones positivamente recompensadas por la industria y cualquier interés por la resolución de problemas o la sostenibilidad medioambiental y la conservación es intrínsecamente contraria a la sostenibilidad económica.
Neyse ki bizim için enerji kaynağı olarak kullanmak üzere güneş, rüzgar, gel-git, dalga enerjisi ısı farkından elde edilen enerji ve jeotermal kaynaklı enerjileri görüyoruz. Bu durumda bizler üretim veya kullanım sonucu çevreye dolayısı ile de bize zarar verecek "negatif reaksiyonlar" olarak adlandırabileceğimiz etkilerden kaçınmak için neyi nerede kullanabileceğimiz konusunda net stratejiler üretebiliriz.
Afortunadamente, vemos muchas posibilidades solares – eólicas – mareomotrices – undimotrices – geotérmicas y de diferencial térmico para la producción de energía por lo que podemos idear estrategias objetivas sobre qué usamos y dónde, para evitar las que se podrían llamar "retroacciones negativas"
Bağımlılık riski, negatif iletişimler.
Todos vosotros deberíais saberlo.
Julie'nin kan grubu 0 pozitif onun tırnağında bulduğum kan ve sizin boynunuzdaki sıyrıktaki kan B negatif.
La sangre de Julie era 0 positivo, sin embargo la sangre debajo de la uña y la sangre del rasguño en su cuello era B negativo.
Negatif mi?
¿ Negativo?
Negatif olduğundan eminmisiniz?
¿ Es seguro de que es negativo?
Negatif.
Inconclusa.
Burt, negatif çıktı.
Burt, dio negativo.
Görüyorum ki kampanyan negatif sonuçlandı.
Bueno, veo que la campaña se ha vuelto negativa.
Eğer bu kızla bir yerlere gitmek istiyorsan önce şu negatif tutumundan kurtulmalısın.
Sabes, si alguna vez quieres llegar a algo con esta chica tienes que dejar esa actitud negativa.
Çok negatif bir hava hissediyorum burada.
Estoy sintiendo mucha negatividad por aquí.
Aslında eğer bu kadar negatif olacaksan belki de yarın orada olmamalısın bile.
De hecho, si vas a estar tan negativo, tal vez no deberías estar ahí mañana.
Önemsediğini gösterir, değil mi? Yeniden dene, yanlış negatif olabilir.
Significa que le importa, ¿ verdad? Inténtalo otra vez.
Müdür Brackenreid'in ofisinde yedek bir negatif vardı.
- ¿ Seguro que es el asalto a la joyería?
Negatif semptomlar gösteriyordu ama bunun dışında gayet normal birisiydi.
Mostraba claros signos negativos y fue difícil llegar hasta él, pero salvo eso, nada más.
Yapılan fonksiyon testleri de maalesef negatif.
Me temo que no reacciona como corresponde a las pruebas de la operación.
HIV pozitif babaların HIV negatif çocukları olabilir.
Padres seropositivos pueden tener hijos seronegativos.
Ayrıca eşcinsel genlerini de yıkayabilirler mi diye sorabiliriz. Böylece kızımız HIV negatif ve heteroseksüel olur,..
Podemos pedir que laven los genes de la homosexualidad y así será seronegativo y hetero.