English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Negocios

Negocios translate Spanish

21,706 parallel translation
Sen bir işadamısın.
Usted es un hombre de negocios.
Evet, onun gece hayatı eğlence şefi kocanızın işine karşı haraç kampanyası yürütüyordu.
Ya, su principal fuente de diversión en los últimos tiempos dirigía una campaña de extorsión contra los negocios de su marido.
Sen bir işadamısın...
Usted es un hombre de negocios...
- Neden o zaman "işadamı" diyor?
- ¿ Por qué dice entonces "hombre de negocios"?
Sen bir işadamısın. Bunu da bir alışveriş olarak düşün.
Usted es un hombre de negocios, piense en esto como en una transacción.
Sadece biraz iş konuşmak için geldik.
Sólo vine a hablar de negocios.
Bazen, iş olmaktan da ötedir.
A veces no sólo son negocios.
Daha önce onunla iş ilişkimiz oldu.
He hecho negocios con él antes.
Ama başka bir acenta ilgilensin dersen başka.
Pero si quiere hacer negocios con otro, la cosa cambia.
- Eğer işle ilgili değilse...
- Si no es de negocios...
Irkçılık iş için çok kötü.
El racismo es malo para los negocios.
Ben bir iş adamıyım.
Yo soy un hombre de negocios.
- Aşağılık işadamı!
Maldito hombre de negocios.
Britanya'dan Marcus, Britanyalı işadamı James Caulfield tarafından destekleniyor.
Marcus, contratado por el hombre de negocios Inglés James Caulfield.
Bu spor, dövüş, benim için sadece bir işti.
Este deporte, esta franquicia, sólo eran negocios para mí.
Kate Olsen, babama ve onun işine kafayı takmıştı neredeyse patolojik seviyede!
Kate Olsen estaba obsesionada con los negocios de mi padre. Casi hasta extremos patológicos.
Kate Olsen babama ve onun işine takıntılı hale gelmişti.
Kate Olsen estaba obsesionada con los negocios de mi padre.
Bu da saygın bir işin sonu olur.
Y esa es la parte respetable de sus negocios.
International Business Machines.
"Máquinas de negocios internacionales".
Esnafımızı kurtarmak istiyorum.
Me apasiona defender los negocios locales.
Kutlama yapabilir ve iş konuşabiliriz.
Podemos festejar y hablar de negocios.
Bana kalırsa, eğer çığlık atarsam, bu kasabalılar benim tarafımı tutarlar, ayrıca yetkililerin şu an işine karışmasını da istemezsin.
Si grito, algo me dice que esos ciudadanos van a ponerse de mi parte, y no creo que quieras que las autoridades locales se inmiscuyan en tus negocios, ahora mismo.
İş meselesi...
Negocios...
Başı dertte olan ikinizsiniz.
Son negocios.
Amertek, Star City'de kalan son düzgün işlerden biri.
Amertek es uno de los últimos negocios viables en Star City.
Meğer Palmer Teknoloji de o düzgün işlerden biriymiş.
Resulta que Tecnologías Palmer es uno de esos negocios viables.
Suç, sağlık, vergi iş olanakları.
Crimen, asistencia médica, impuestos, incentivos de negocios.
Hatırlasana, otel iş merkezini bile nasıl kullanacağını anlayamamıştı hani?
¿ Recuerdas? No pudo siquiera saber cómo usar el centro de negocios del hotel.
Hong Kong'da bir çok işe sahip.
Él tiene muchas clases de negocios en Hong Kong. Ah, ¿ sí?
İş nedeniyle...
- Maryland por negocios. - Sí.
Tamamdır, hadi işimize bakalım.
Vale, hagamos negocios.
- yürüdüğünü anlatabilir misin?
-... cómo funcionan los negocios?
- İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum.
- Yo sé cómo funcionan los negocios.
Güç yemeği mi? Sağolun köpekbalıkları.
¿ Almuerzo de negocios?
Sanırım ev arkadaşım bu işlerden gayet iyi anlıyor.
Creo que mi compañera de casa entiende los negocios perfectamente.
Şirketim bu işin içinde olmak...
La compañía quiere entrar en negocios- -
- Aramızda çözümlenmemiş bir sürü..... konu olduğunu biliyorum ama buraya bir iş kadını olarak iş meselesi için geldim.
- Sé que tenemos muchos asuntos sin resolver, pero vengo como mujer de negocios para tratar de negocios.
Bence bu iş görüşmesi çok başarılı geçti hissedarlar çok memnun kalacak.
Creo que esta reunión de negocios ha sido exitosa y creo que los accionistas estarán contentos.
İş toplantılarının sonu böyle mi biter?
¿ Así es como terminan todas las reuniones de negocios?
Bir iş kadını ve bir kadın olarak daha açılmaya çalışıyorum.
Como mujer de negocios y mujer-mujer aún lo estoy procesando.
Normalde bu aşamada sana sarılırdım ama ciddi bir iş kadını olarak...
Aquí es cuando normalmente te abrazaría pero sé que eres una mujer de negocios seria, así que...
Bu arada, Aileden birileri varmı İş hakkında konuşabileceğim...
Mientras tanto, si hay un anciano de la familia con quien pueda hablar acerca de los negocios y eso.
"Anu'nun lezzetli yemekleri", "Anu'nun iş başarısı"...
"El gusto de Anu", "el sentido para los negocios de Anu".
Siz dolandırıcılarla yeterince iş uğraştım.
Ya no haré más negocios con ustedes, tramposos.
O bir dostun, bir yemek sevdalısı, bir işadamı.
Es un amigo, comensal y hombre de negocios.
- Anlaşmalar ayarlıyoruz.
- Hacemos negocios.
İş sebebiyle çok seyahat etmiş.
Hacía muchos viajes de negocios.
Bir iş görüşmesi yapacağım.
Tengo una reunión de negocios.
Benim gibi bir iş adamını niçin kıskanasınız?
¿ Por qué envidia a un hombre de negocios como yo?
İşlerimi berbat etmeye doyamadınız.
No podéis dejar de meteros en mis negocios.
Eğer Jay kaynak sormaya başlarsa seni satarım. Basın temsilcilerimizin konuşmaları yapması hoşuma gidiyor.
Que hablen nuestros negocios.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]