New york translate Spanish
27,169 parallel translation
FBI New York Ofisi.
Con el FBI, por favor, oficina de Nueva York.
New York'un dışında, zamanın dokusunu bile bozabilecek kadar güçlü bir paradoks.
Al norte del estado de Nueva York, una paradoja tan poderosa que destruye el tejido del tiempo.
Morris Morrison 10 Old Pines Yolu Binghamtom, New York
PARA CASSANDRA RAILLY DE MORRIS MORRISON
Ama gerçek bir pizza istiyorsan, New York'a gitmelisin.
Ya sabes, si deseas verdadera pizza, tienes que ir a Nueva York.
Şey, New York... Turun son durağı olacaktı.
Bueno, Nueva York habría sido la última parada de nuestra gira.
Miami'ye, New York'a, New Orleans'a...
Miami, Nueva York. Nueva Orleans.
Geziyi niye iptal ettiğimizi babamla senin nerede olduğunu bilmiyordum, Bay Beeman sorunca da New York'taki müşterilerle ilgili bir hikâye uydurmam gerekti...
Bueno, no entiendo por qué cancelamos el viaje y dónde habéis estado papá y tú. El Sr. Beeman me preguntó y tuve que inventarme toda la historia sobre los clientes de Nueva York...
New York olabilir.
Puede que a Nueva York.
Evet, New York'tan bir müşterileri hem de büyük bir müşterileri kovmakla tehdit etmiş de işleri yoluna koymaya gittiler.
Sí, tienen que ver a un cliente en Nueva York, un cliente muy importante, estaba amenazando con despedirles, así que han tenido que ir para solucionarlo.
- New York nasıldı? - Rezalet.
- Una mierda.
Reda, Guantanamo'daki iki mahkûmu temsil ediyor ayrica o ve ögrencileri New York'ta terörizmle suçlanan 5 kisiyi savunuyor.
Reda representa a dos prisioneros de Guantánamo, y junto a sus estudiantes están defendiendo a cinco clientes aquí en Nueva York acusados de terrorismo.
... FBI'dan misiniz yoksa New York polisi misiniz? "
¿ Son del FBI o de la policía? "
New York'ta olmaz.
No en Nueva York.
Bu mesele çözülene dek New York'a Felicia ve ben göz kulak olacağız.
Felicia y yo vigilaremos Nueva York hasta que esta situación se resuelva.
New York polisine danışmanlık yapıyorlar.
Consultan para la policía de Nueva York.
New York'taki bürolarına ulaştım, yardıma hazırlar, ama Underhill resmi olarak bir sivil olduğundan dava bizim.
Me acerqué a la oficina de la Oficina de Nueva York ; que están de pie junto a ayudar, pero... desde Underhill era oficialmente un civil, es nuestro caso.
Yedi ay önce tekrar New York'a taşınmışlar.
Se mudaron a Nueva York hace unos siete meses.
New York'a tekrar taşındıktan sonra Bob eski olaylarını araştırmaya başlamıştı.
Después nos mudamos a Nueva York, Bob comenzó a buscar a algunos de sus viejos casos.
Bunlar New York taksileriydi ve bizim için çok değerliydiler çünkü radyo astronomları için mükemmel araçlardı.
Eran preciados... porque eran el vehículo perfecto para los radio astrónomos.
New York Şehri.
Ciudad de Nueva York.
New York Şehri'nin tamamında bir elektrik kesintisi yaşanıyor.
Lo que ocurre aquí... es un completo apagón en la ciudad de Nueva York.
New York Şehri'ndeki hiçbir kanal yayın yapamıyor.
Cada estación está fuera del aire en la ciudad de Nueva York.
New York yayıncılık tarihinde böyle bir şeyin yaşandığını hiç sanmıyorum.
Creo que jamás ha ocurrido en la historia... de la radiodifusión en Nueva York.
Bunlar yetmezmiş gibi bir de Jane O'Brien Media bize, üç kişiyi, dünyanın diğer ucundaki New York'tan Yeni Zelanda'ya, bizimle görüşmeye gönderdiklerini söyledi.
Encima de todo, Jane O'Brien Media nos dijo que tres personas venían a vernos desde Nueva York a Nueva Zelanda.
Bir değil, iki özel dedektif tuttu. Biri Yeni Zelanda'da, diğeri New York'ta. SORUŞTURMA MÜDÜRÜ
Contrató no a uno, sino dos investigadores privados, uno en Nueva Zelanda y uno en Nueva York.
Ohio, Michigan, Florida, New York.
Ohio, Michigan, Florida, Nueva York.
David D'Amato'yu bulmak için New York'a gidiyoruz.
Nos dirigimos a Nueva York para encontrar a David D'Amato.
Bilmiyorum ama... "Şirket Avukatının Ofisi ve New York Genel Merkezi" yazıyor.
Dice "oficina de consejo corporativo y Central en Nueva York".
Fritz Julius Kuhn Lisesi Long Island, New York
INSTITUTO DE FRITZ JULIUS KUHN LONG ISLAND, NUEVA YORK
Yapımı tamamlandığında, silah New York'taki Nazi hedeflerinin menzili içinde olmalı.
Cuando esté terminado, el dispositivo debe estar en alcance de objetivos norteamericanos nazis... de la ciudad de Nueva York.
- Hadi seni New York'a ulaştıralım.
Te llevaremos a Nueva York.
Karaçi ve Frankfurt üzerinden New York'a gidecek Pan Am 73 uçağına hoş geldiniz.
Bienvenido a bordo de Pan Am 73 a Nueva York, a través de Karachi y Frankfurt.
Frankfurt ve New York'a gidecek yolcular, lütfen koltuklarınızda kalın.
Los pasajeros que vuelan a Frankfurt y Nueva York, por favor permanezcan sentados.
New York'ta mısın?
Estás en Nueva York
Sana iş bulacak zengin New Yorklu dostların yok mu?
¿ No tienes amigos ricos de Nueva York que puedan conseguirte un trabajo?
Beyaz, New York'lu aksanı. Büyük ihtimalle Queens'ten.
Blanco, con acento de Nueva York, probablemente de Queens.
Bunları New York'un her köşesine nasıl ulaştıracağınızı size öğreteceğim.
Les enseñaré cómo poner estas cosas en cada puta esquina de Nueva York.
Dunning New York'taki liderleri konusunda köşeye sıkışmış durumda Nicholas Farris.
Dunning está en estrecha con el líder de Nueva York, Nicholas Farris.
New York Giants maçında ilk sayıyı atmak.
"hacer el saque inicial en un partido de los Giants"
Sekiz milyon diyelim, New York City'deki insan sayısı, artı bir atom bombası.
Digamos ocho millones, el número de habitantes de Nueva York, más una bomba atómica.
New York, Londra ya da Paris'i saniyeler içinde yok edebilecek bir bomba yaptılar savaşın bitmesi ve hepimizin onların buyruğu altına girip aya gidecek roketi yapmalarına yardım etmemiz an meselesi...
Han hecho una bomba capaz de destruir Nueva York, Londres o París en un abrir y cerrar de ojos, y es solo cuestión de tiempo o quizás días antes de que la guerra termine y acabemos bajo la mano del Eje ayudándoles a construir cohetes para que lleguen a la luna...
Ama İnterpol'ün New York ofisindeki bağlantım Muller'in bir konferans için şehirde olduğunu söyledi.
Pero mi contacto en la oficina de la Interpol Nueva York sólo me ha dicho que está en la ciudad para una conferencia.
Lukas Muller New York'ta.
Lukas Müller se encuentra en Nueva York.
New York'a gerçekten neden geldiğini merak etmeye başladım.
Se me hizo preguntarme por qué... realmente llegó a Nueva York.
Tekrar uyuşturucu kullandığını duyunca New York'ta daha fazla kalmaya karar verdim.
Cuando me enteré de su recaída, Decidí organizar una estancia prolongada en Nueva York.
Bir sonraki nöbeti almak için New York'tan iki ekip göndersinler.
Y ten dos equipos de New York listos para cubrir el próximo turno.
Million Dollar Listing New York'ta birazdan...
A continuación en Million Dollar Listing New York...
New York ofisindeki herkesle bağlantıya geçtik.
Nos comunicamos con todos aquí en la oficina de Nueva York.
Anladım ki her sayfada New York ofisinden birinin adı vardı, benimki de dahil.
Resulta que había un nombre en cada página de la oficina de Nueva York, incluyéndome a mí.
Jane O'Brien'ın New York avukatı Romeo Salta'dan bir ihtar aldık. DİKKAT :
Romeo Salta.
New York'a geri dönmeliyim.
Tengo que regresar a Nueva York.