Neyin peşinde translate Spanish
1,465 parallel translation
Robin Hood senin neyin peşinde olduğunu bulacak ve gelip seni durduracak.
Robin Hood descubrirá lo que piensas hacer vendrá y te detendrá.
"Neyin peşinde?" Hayır.
¿ Qué es lo que busca? "
Neyin peşinde olduklarını iyi biliyorlar.
Sabían exactamente qué buscaban.
Ben sadece müvekkilinin neyin peşinde olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Simplemente busco entender lo que quiere tu clienta específicamente.
Neyin peşinde olduğunu bilmiyorum ama her neyse bize göre değil.
No sé lo que pretende ese tipo, pero sea lo que sea, no va a funcionar.
Çocuklar, size söylüyorum, neyin peşinde olduğunuzu bilmiyorum.
Chicos, les digo, no sé en qué anda.
Lex'in neyin peşinde olduğunu öğreneceğim.
Voy a averiguar qué está haciendo Lex.
Lana'nın neyin peşinde olduğunu gerçekten bilmiyorsun, öyle değil mi?
Realmente no sabes qué busca Lana, ¿ verdad?
Dışarıdan bakınca, meteorlardan etkilenenler için bir tedavi merkezi. Ama aslında neyin peşinde olduğunu ben de bilmiyorum.
En la superficie es una clínica para ayudar a los infectados meteóricos pero lo que ella está haciendo en realidad, no lo sé.
Artık neyin peşinde olduğunu biliyoruz.
Ya sabemos lo que busca.
Neyin peşinde o?
¿ Cuál es su objetivo?
Dışarı çıkmadan önce, zemine mor ışıkta parlayan toz serperseniz,... misafiriniz olup olmadığını,... ve neyin peşinde olduklarını anlarsınız.
Espolvorea harina con polvo luminiscente sobre el piso antes de salir y sabrás cuándo tuviste visitas y hacia dónde fueron luego.
Bazen neyin peşinde olduklarını belli ederler.
En ocasiones, quieren que sepas qué traman.
Onun küçük dinleme istasyonuna gideceğim,... oradan ayrılana kadar bekleyeceğim, neyin peşinde olduğunu göreceğim.
Iré a su puestito de escucha esperar a que se vaya y ver a donde se escurre.
Adamın neyin peşinde olduğunu bilen başka birileri daha olmalı buralarda.
Tiene que haber alguien más por aquí que sepa que él está metido en algo.
Eğer, adam kız kardeşini başka bir hastaneye naklederse, Cole'un neyin peşinde olduğunu ortaya çıkaracaklar.
Y si él hubiera reubicado a su hermana en otro Hospital ellos se habrían dado cuenta de lo que Cole estaba haciendo.
Katilin neyin peşinde olduğunu biliyoruz.
Bien, sabemos qué trama nuestro asesino.
Bremer neyin peşinde olduğumuzu biliyor. Evet.
- Bremer sabe lo que vamos a hacer.
Neyin peşinde kim bilir, pis sapık?
¿ A qué vino el pervertido?
Cevap vermiyor. Bu hayvan yavrusu neyin peşinde?
De que es capaz esta pequeña comadreja?
- Nedir? Bizim ilgilendiğimiz askerlerin neyin peşinde oldukları.
Sólo nos interesa para lo que fueron contratados estos soldados.
Bremer'in neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Sé de que va Bremer.
Herşeyini kaybettin. Neyin peşinde olduğunu bile bilmiyordun.
Usted desistió de todo, y no supo qué hacer para compensarlo.
Neyin peşinde olduğunu bulun.
Averigua qué es lo que está tramando.
Neyin peşinde olduğumu bilmek istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quieres saber lo que he estado haciendo o no?
Bu ibne neyin peşinde acaba?
¿ Me pregunto qué busca el desgraciadito?
Hayır, içeri sızıp Yakışıklı'nın neyin peşinde olduğunu öğreneceğiz.
No, entramos y vemos qué se trae Encantador.
Şimdi anlıyorum, Hampshire'da neyin peşinde olduğunu!
Ahora sé lo que hacías allá en Hampshire.
Tam olarak neyin peşinde olduklarından emin değiliz ama saldırı esnasında bağlantılarının kesildiğini biliyoruz, ki bu da bizi, tekrar saldırabilecekleri varsayımına götürüyor.
No sabemos qué buscaban... pero les cortaron el acceso al atacar... por lo cual creemos que volverán a tratar.
Las Vegas'ta 2. gün, ve henüz kimse neyin peşinde olduğunu bilmiyor.
Es 2º día del "Magnífico" en Las Vegas, y el campo se ha achicado notablemente.
Neyin peşinde?
¿ Qué es lo que está buscando?
Bourne'un neyin peşinde olduğu ne fark eder?
¿ Qué importa lo que Bourne quiera?
Max'in nasıl yaşadığını veya neyin peşinde olduğunu düşünürken tüylerim ürperiyor.
Tiemblo de pensar cómo vive Max o en qué se ha metido.
Neyin peşinde olduğunu biliyoruz, Winters.
Ya sabemos lo que tramaba.
Neyin peşinde?
¿ Cómo qué?
Neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Sé lo que tramas.
Binadraklar neyin peşinde?
Que quieren los Binadraks ahora?
Seela neyin peşinde olduklarını biliyor.
Ella sabe lo que pretenden.
Sizce neyin peşinde olabilir?
¿ Qué crees que este tramando?
Neyin peşinde olduklarını biliyordum ama nasıl söyleyeceklerini görmek istiyordum.
Sabía lo que tramaban pero tenía curiosidad por oír cómo lo decían.
Neyin peşinde olduğumuzu öğrenmeden, onların hepsini öldürmeliyiz.
Deberíamos matarlos. Antes de que sepan lo que estamos tramando.
Neyin peşinde olduğunu bilmiyorum. Aptalca bir şey yapma.
No sé en qué te estarás metiendo, pero no hagas ninguna estupidez.
Birkaç sene önce adam hatunun gerçekte neyin peşinde olduğunu anlamış, ve ayrılmış. Boşanma tazminatı ise hayli yüklüymüş.
Pero hace unos años, finalmente él la descubrió y la abandonó, dejándole una generosa pensión.
Neyin peşinde olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes por qué está ahí?
Aslında neyin peşinde?
Detrás de qué realmente está?
Neyin peşinde olduğunuzu bilen biri için.
Un hombre que sabe que es lo que ustedes están haciendo.
Neyin peşinde olduğunu gayet iyi biliyorum.
Sé exactamente de lo que es capaz.
Neyin peşinde olduklarını öğrenmemiz lazım.
Tenemos que averiguar qué es lo que planean.
Neyin peşinde olduğunu bana neden söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste lo que estabas haciendo?
Bu günlerde neyin peşinde belli değil.
No lo hagas. Quién sabe qué está ocurriendo estos días.
Neyin peşinde olduklarını biliyoruz.
Estamos bastantes seguros del "¿ para dónde?"
neyin peşindesin 89
neyin peşindesiniz 20
peşinden 16
peşindeyim 30
peşinden git 37
peşinden gidin 48
neyin var 1293
neyin var senin 722
neyin 172
neyiniz var sizin 95
neyin peşindesiniz 20
peşinden 16
peşindeyim 30
peşinden git 37
peşinden gidin 48
neyin var 1293
neyin var senin 722
neyin 172
neyiniz var sizin 95