Nimah translate Spanish
86 parallel translation
Şu Nimah denen kız tek kişi mi kalıyor?
¿ Esa tal Nimah tiene una habitación individual?
Nimah?
¿ Nimah?
Nimah kazanacak!
¡ Nimah es la ganadora!
- Nimah, Simon'ın sırrı bu değil.
Nimah, ese no es el secreto de Simon.
Nimah mıydı yoksa "Kaba şey" miydi?
¿ Eres Nimah o Nimehables?
Ben yaşamıyorum.
No. ¿ Y tú, Nimah?
Ya sen Nimah? Tabii ki hayır.
Claro que no.
Nimah, 2011'de Gazze'de yaşadığını söyledi ama o sıralar seyahat kısıtlamaları çok sertti, geçebilmenin tek yolu bir Filistinlinin giriş izni olmuştur, ki bu da adına uymuyor.
Nimah ha dicho que estuviste en Gaza en 2011, pero las restricciones para viajar en ese periodo eran muy estrictas, la única manera que te permitiría entrar es con un permiso de entrada palestino, que a tu nombre no existe.
Nimah, ben sen gibi değilim.
Nimah, yo no soy como tú.
Kapıyı aç Nimah!
¡ Abre la puerta, Nimah!
Yemin ederim Nimah!
¡ Te lo juro, Nimah!
- Nimah?
¿ Nimah?
Nimah grip oldu.
Nimah tiene gripe.
Simon ve Nimah, arkadan gidin.
Simon y Nimah, entrarán por la puerta de atrás.
- Merhaba Nimah.
Hola, Nimah.
Nimah!
¡ Nimah!
Hakkındaki tek gerçek, Nimah Amin'e kimsenin bakmadığını düşündüğün andaki bakışın.
Lo único real de ti es la forma en que miras a Nimah Amin... cuando crees que nadie te mira.
Tek bir ajan olarak hayatımızı sürdürüyoruz Nimah.
Nos hemos comprometido a vivir como un único agente, Nimah.
Kaybolmak istemiyorum Nimah.
Y no quiero perderme, Nimah.
Ciddi misin Nimah?
¿ En serio, Nimah?
Öfkelendigim onlar degil Nimah.
No estoy enfadada con ellos, Nimah.
Nimah? Nimah?
¿ Nimah?
Bu benim gecem Nimah.
Es mi noche, Nimah.
- Hafta sonun nasıldı Nimah?
¿ Cómo ha ido tu fin de semana, Nimah?
Nimah ve Brandon, Langdon olayını gerçekten boş vermiyorlar değil mi?
Nimah y Brandon realmente no están dejando que la cosa Langdon ir, ¿ eh?
Hamza Kouri... Nimah ile birlikte sızdıkları hücrenin lideri.
Eso es Hamza Kourí, el líder de la célula que ella y Nimah infiltrada.
Ne diyorsun Nimah?
¿ De qué estás hablando, Nimah?
Nimah, lütfen.
Nimah, por favor.
O kayıp bir insan Nimah.
Él es un ser humano perdido, Nimah.
- Nimah, dur artık.
Nimah, detener esto.
Hayır, savaşlarına inanmıyorsun diye bir askere suçlu diyemeyiz Nimah.
No, un soldado no es un criminal sólo porque usted no cree en su guerra, Nimah.
Nimah yüzünden mi?
Debido a Nimah?
Nimah, bize katıl.
Nimah, ven con nosotros.
- Burada sizinle içiyorum değil mi?
- Estoy aquí bebiendo contigo, ¿ no? - Bebe, Nimah.
- İç hadi Nimah. Güzel noktaya değindin.
Bien dicho.
Patlamadan iki gün önce Nimah veya Raina'nın Grand Central'daki görüntüleri!
Hay una grabación de Nimah o Raina por Grand Central dos días antes de la explosión.
Nimah'ı görmüşsünüz.
Visteis a Nimah.
Raina, Nimah'ın bombalama ile ilişkisi olabileceğini düşünüyor musun?
Raina, ¿ crees que Nimah pudo tener algo que ver con la explosión?
Peki, Nimah nerede?
Está bien, ¿ dónde está Nimah?
Evet, belki de Nimah'a anlatmışlardır ve bu yüzden ortadan kaybolmuştur.
Sí, o quizá se lo contaron a Nimah y entonces fue cuando desapareció.
Evet, kimse bir şey yaptırmak için Nimah'ı zorlamamıştır.
Sí, nadie ha obligado nunca a Nimah a hacer nada.
İzliyorum, bir şeyler görmeyi umut ediyorum. Nimah'ın yaşadığına dair bilgi verecek bir şeyler.
He estado vigilando esperando ver algo, cualquier cosa que me permitiera saber si Nimah seguía con vida.
Nimah'ı bulmada iyi şanslar.
Buena suerte encontrando a Nimah.
Nimah olduğunu kim söyledi?
¿ Quién ha dicho que sea Nimah?
Nimah'ın evde yalnız olduğunu öğrendiğimizde sana işaret vereceğiz.
Cuando sepamos que Nimah está sola en la casa, te daremos la señal.
- Nimah gibi davranmaya çalış.
Finge ser Nimah.
Nimah yerini aldı.
Nimah está en posición.
Nimah! Sabah sendeydi!
Sé que estáis cansados.
- Nimah.
Nimah.
Görüşürüz Nimah.
Adiós, Nimah.
Evet, Nimah.
Sí, es Nimah.