English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nitekim

Nitekim translate Spanish

241 parallel translation
Nitekim, ben suçlu olduğuna tam olarak ikna olmadım.
Es más, ni siquiera estoy seguro de que sea culpable.
Nitekim, karım ve ben onlarla ilgili bazı şeyler yüzünden biraz tartışıyoruz.
De hecho, mi mujer y yo discutimos por eso.
Nitekim kazandım. Aynı zamanda kaybettim.
He perdido... pero era al que perdía ganaba.
Ölmek... bir çırpıda söylenir, nitekim bir çırpıda da biter.
Morir. Se dice rápido, pero se hace más rápido.
Arabası yoldan çıkmış, nitekim bizim de.
Su auto y el nuestro se salieron del camino. Venía en esta dirección.
Nitekim yılbaşından sonraki malûm geceyi de!
Ni de nuestra noche de año nuevo.
Nitekim, bunu duyduktan sonra eklemek istediğim bir şey yok.
Después de esto no tengo nada más que añadir,...
Nitekim bugün onun en yoğun günlerinden biri.
De hecho, hoy es un día de lo más activo.
Nitekim, bazı işçiler trenin birkaç saniye içinde geçeceğini söylediler.
De hecho, algunos trabajadores que pasaban por aqui, me han asegurado que el tren estara aqui en unos segundos.
Onu bir alçak olarak niteleyemem. Nitekim 5,000 dolar ödül koydu.
No pretendo criticarle, después de todo ofreció $ 5.000 dólares de recompensa.
Nitekim tanrının yaratmaya M.Ö 4004 yılının 23 ekiminde sabah saat 9'da başladığını saptadı.
De hecho, él determinó que el Señor comenzó la Creación el 23 de octubre del año 4004 A. C a las nueve de la mañana.
Nitekim bu tetkik her şeyin usüle uygun olduğunu gösteriyor.
El resultado del examen técnico remitido indica que todo está en orden.
Nitekim ben de ona.
Ni yo a él.
Nitekim oldu.
- ¿ Qué quiere que le diga?
Nitekim teklifim bir erkeğin mevcudiyeti şartına bağlı.
Mi oferta queda supeditada a su presencia.
Nitekim bütün işlerin birinci sınıf.
Soy un admirador de tu estilo. Sabe a talento, sí... Esencia pura.
Nitekim, her şey ayarlandı.
Ahora le sacaré de esto.
Nitekim, yarışa başlamadan önce sanki onunla birlikte pisti geziyor gibiyim.
De hecho, antes de empezar a competir yo solía recorrer a pie el circuito con él.
Bana omuz silkmeyeceğinizden ve sırtınızı dönmeyeceğinizden eminim. Nitekim sırtınızı yalnızca bana değil, kendi ülkenize dönmüş olursunuz.
Tengo la absoluta certeza que ustedes no me volverán las espalda, ustedes no me defraudaran, porque no sería una cuestión de volver la espalda contra mí, sino contra su país.
Nitekim Williamson'ı öldürdü.
Lo mató a él.
Nitekim geçen gece burada yattı.
¿ Cuál es el problema? Francamente, durmió conmigo anoche.
Nitekim Silvertown'un kuzeyindeki Tidal Basin ve Custom House tren istasyonları yok edildi.
En realidad arrasaron por completo el dique principal, las aduanas y Silvertown no cometieron ningún solo error.
Nitekim Avustralya'dan gelen askerler, tek bir kurşun dahi atamadı. İyi eğitilmiş ve sürekli takviye edilen Japonlara karşı oldukça etkisiz bir mücadele sergilemek durumunda kaldık.
Los australianos llegaron Malasia no sabía disparar, lo nos sentimos menos la buena formación Japón y bien apoyada.
Şey, sanırım, düşündü ki, biz... şey, ondan geldiğini bilecektik, nitekim bildik de.
Supongo que dio por hecho que sabríamos de dónde provenía, y sí lo sabíamos.
Nitekim, bölümüm polisi aşırı şiddet uygulamaması için... çoktan uyardı.
Advertimos a la policía respecto al uso de excesiva violencia.
Nitekim, ben özellikle seni uyarıyorum.
A decir verdad, particularmente en la mañana.
Nitekim, Tanrı, yani Rabbimiz konuşuyor.
Por eso, así habla el Señor, el Eterno.
Bana kartpostal göndereceğine söz vermişti, "nitekim kartpostal gönderdi".
Me prometió una postal y me ha enviado una.
Nitekim, iki yer seçtik.
Finalmente, elegimos 2 lugares.
Getirdi nitekim.
Es cierto.
# Nitekim, canlı organizmaları hayatta kalmaya... #... biyolojik dengelerini ve yaşamsal yapılarını korumaya iten... #... bir dürtü bulunmaktadır.
Hay un impulso que mueve a los organismos vivos para preservar su equilibrio biológico, su estructura vital y mantenerles vivos.
Pekala, bence benim pozisyonumu alacak kişi odur... nitekim gerçekten iyi bir futbol oyuncusu.
Creo que tomará mi posición. Pero es muy buen futbolista.
Nitekim ideal kadın ya da herhangi bir kadın benim için aradığım kişi olmamıştı.
Nunca me lancé en busca de la mujer ideal, ni de la mujer en general.
Nitekim, her yeniden yapılanma yeni bir savaşın başlangıcıdır.
Igual que toda renovación es el inicio de una guerra.
Nitekim uyanmadı.
Eso le ha pasado.
Nitekim bu sabah 3 ila 4 büyüklüğünde bir deprem oldu.
Y hemos tenido un terremoto de escala 3 a 4.
Nitekim insanın özü bulunabilir ve türlerdeki tek fark budur.
La esencia del hombre se encuentra y se realiza en la especie.
Nitekim, dalcam direk!
Y yo me voy.
Nitekim, Cornish'li anne tarafımdandırlar. Bir bakıma kuzenim sayılırlar.
En realidad, por mi familia materna de Cornwell podría llamarles primos.
Nitekim onu, içi silah ve porno dergileriyle dolu bir odada buldum.
En fin, la encontré en la cama en una habitación llena de armas y revistas porno.
Nitekim Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes'u ünlü teşhisçi Joseph Bell'i baz alarak yarattı
A decir verdad, Conan Doyle modeló a Sherlock Holmes en el Dr. Joseph Bell.
Nitekim yaşamıyordum.
Lo que era verdad.
Bay Miller'ın okuldaki iyi arkadaşlarından biri Casio Şirketi'nin bir yöneticisinin oğluydu. Nitekim o zamanlar küçük bir şirketti ve fazla kazanmıyordu.
Un buen amigo suyo de la unversidad era hijo de un ejecutivo de la Corporación Casio a la cual no le estaba yendo muy bien en ese momento.
Nitekim ağzından o cümle çıkıverdi.
¡ Tú eres un degenerado!
Belki ben ihtiyarlıyorum, o da ihtiyarladı diyedir. Nitekim sen de genç sayılmazsın.
Tal vez sea porque me estoy volviendo vieja, y él aún más viejo y tú ya no eres tan joven.
Nitekim, esrarengiz kayıp dosyalar. Bana bunu mu anlatmaya çalışıyorsunuz?
Por eso el expediente misterioso. ¿ Es eso?
Nitekim, tam da aynı araba.
De hecho, el coche es exactamente el mismo.
nitekim beysbol oynayarak erken gelişmiş zekasını ortaya koydu...
Sin embargo, con el béisbol, él mostró un talento muy precoz
Nitekim harcadı.
Y gastarlo, si lo hizo.
Çocuk kuvvetli, cinsel açıdan aktif oluyor yerine geçtiği babasının yok olmasına yol açıyor, nitekim, elbette bir gün bir adam olmak zorunda.
El hijo se vuelve potente sexualmente activo. Eso es la destrucción del padre, a quien substituye.
Nitekim, doğrusu, sizin babanız da öyle, Bay Hockney sizin Arizona'daki Randall amcanız da, Bay Kint.
Como sucederá con su padre, Sr. Hockney y con su tío Randall en Arizona, Sr. Kint.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]