Nolan translate Spanish
2,479 parallel translation
Benim, Nolan.
Nolan, ¿ sabes?
- Nolan.
- ¿ Nolan?
Gloria, Nolan Mack'i hatırlarsın.
Gloria, tú recuerdas a Nolan Mack, ¿ verdad?
- Merhaba Nolan.
- Hola, Nolan.
- Seni görmek güzeldi Nolan.
Gusto en verte, Nolan.
Tanrı aşkına Nolan ne oldu böyle?
Dios mío, Nolan, ¿ qué pasó?
Nolan, üzgünüm ama şu arkadaşının oğlu olan genç bugün gelmedi.
Mira, Nolan, perdona, pero ese joven, el hijo de tu amigo, no se presentó.
- Anlarsın Nolan.
Seguramente entiendes, Nolan.
Evet, ben de Nolan.
Sí, yo también, Nolan.
Nolan!
- Nolan.
Nolan, bu gece benimle kal.
Nolan... Quédate conmigo esta noche.
Seni seviyorum Nolan.
Te amo, Nolan.
Selam Nolan, görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Hola, Nolan, tanto tiempo.
Hoşça kal Nolan.
Adiós, Nolan.
Nolan, ne oluyor?
Nolan, ¿ qué diablos?
- İyi misiniz Bay Nolan?
- ¿ Se encuentra bien, Sr. Nolan?
Nolan.
¿ Nolan?
Nolan, evde misin? Nolan. - Nolan, evde misin?
Nolan, ¿ estás aquí?
- Nolan. - Selam.
- ¿ Nolan?
Blydon bu ayrıcalığı herkese tanımaz Nolan.
Blydon no hace esto por cualquiera, Nolan.
Mesele ne Nolan?
¿ Qué pasa, Nolan?
- Tanrı aşkına Nolan.
- Por amor de Dios, Nolan.
- Nolan...
- Nolan...
Aman Tanrım.
Por Dios, Nolan.
Nolan, haddini bilmezin tekisin.
Qué arrogante eres.
Tamam. Hoşça kal Nolan.
Bueno, nos vemos, Nolan.
Nolan.
Nolan.
Joshua Nolan.
Joshua Nolan.
Kayıp Nolan!
No-hombre Nolan.
Nolan Ryan'in oyununun en iyi kısmında elinden hızla çıkan bir top gibi adeta.
Él es como un... Es como una bola rápida de Nolan Ryan en la plenitud de su carrera.
Tex Nolan.
Texx Nolan.
Nolan, ne oldu?
Nolan, ¿ qué sucedió?
Tanrım. Nolan, çok üzgünüm.
Nolan, lo siento tanto.
Nolan, en iyisi gitmen.
Mira, Nolan, es mejor si simplemente te vas.
Hadi senden bahsetmeye devam edelim, Nolan.
Bueno, sigamos hablando sobre ti, Nolan.
Göstermeye çalıştığın gibi masum biri değil o, Nolan!
¡ Ella no es tan inocente como la haces parecer, Nolan!
Conrad'ı, Emily'yi ve Nolan'ı.
Conrad, Emily y Nolan.
Senden aldığı bir tablonun arkasında bir kutu saklıyor.
Nolan tiene una caja, la guarda detrás del cuadro que te quitó.
Nolan, ne kadar üzgün olduğumu anlatmak için yeterli...
Nolan, no sé ni por donde empezar a decirte lo mucho que lo siento.
- Nolan mıydı?
- ¿ Fue Nolan?
Ben... Nolan'ı arıyordum.
Estaba buscando a Nolan.
Nolan'ın evine gidelim.
Te llevaré a casa de Nolan.
Nolan bu kutuyu tablonun arkasında saklıyor.
Nolan... Él guarda una caja bajo llave detrás de la pintura que te quitó.
Artık bitti Nolan. Başaramadım.
Se acabó, Nolan.
Patrick... Nolan'ın evinde sakladığı o kutu hakkında tüm bilgileri istiyorum.
Patrick... necesito cualquier detalle que puedas darme sobre esa caja que Nolan tiene escondida en su casa.
Nolan için bildiğimi söyledim.
Fui honesto contigo sobre Nolan.
Hayır, aslında... senin için Nolan'dan vazgeçtim.
¿ No es así? No, en realidad... renuncié a Nolan por ti.
Hem sonra, seni buraya taşıdıklarında Nolan ve ben meraklandık.
Y además, Nolan y yo estábamos preocupados cuando te trasladaron aquí.
Şimdi Nolan'ın evine gidiyorum.
Estoy de camino a casa de Nolan.
Berbat bir oyunun parçası o. Emily o sandıkta ne saklamışsa, Nolan onu vermemek için savaşacaktır.
Él es parte de un juego enfermizo, y sea lo que sea que Emily oculta en esa caja, no va a dejarlo ir sin luchar.
Öptüm Nolan.
Adiós, Nolan.