Nop translate Spanish
957 parallel translation
- Yok.
- Nop.
- Hayır.
Nop.
Evet.
Nop.
Hayır.
¡ Nop!
Hayır.
Nop...
- Niye?
Nop.
Bu çok konforlu bir safari değil.
Nop, tampoco esto es un safari bien organizado. Con todas las comodidades.
Hayir.
Nop.
Seni suçladığımı sanma, çünkü suçlamıyorum.
¡ Heh! No creas que te culpo, por que no. Nop.
- Hayır.
- Nop.
Hayır.
Nop.
- Hayır
- Nop.
Hayır
Nop.
- Buralarda bir kavşak
- ¿ Este viejo crucero está aquí? - Nop.
Kusura bakma Tex, sana bugün ufak iş yok.
Nop, perdón, Tex. Ningunas tareas para usted hoy.
Seni tutuklamalıyım Ted.
- Nop. Debo arrestarte, Ted.
- Hayır. Bilemedim.
Nop, me rindo.
Bu kadarı sana çok, Bundy
Nop. Demasiado para tí, Bundy.
Tamam, ama özel bir klima istiyorum.
Ok, pero quiero que le agregue... aire acondicionado, sin cargo. Nop.
Bunu hak etmişti.
Nop. Se los merecía.
Onunla konuşmak istediğimi söylersin değil mi?
nop si lo ves, le dices que tengo que hablar con el..
Daha fazla para yok.
Nop, no más dinero.
- Hayır, önemli değil.
- Nop, nada.
Nope.
Nop.
Noel gecesi program yapmaya söz verdim. - Hayır.
Nop.
Takmanı istiyorum.
- Nop. Póntelo.
Hayır, iyi gibi gözüküyorum.
- ¡ Nop! Me siento bien.
Hayır.
- Nop.
- Hayır mı? Güzel.
¿ Nop, no?
Neden?
- Nop. - ¿ Por qué no?
— Hayır.
- Nop.
Hayır. Bu olmamalıydı.
Nop... no debe ser eso.
Hayır. İp çekişini azaltmamız gerek.
Nop, tenemos que reducir la línea.
- Hayır, uyduruyorum.
- Nop, Solo estoy suponiendo.
- Islak mendil?
- Nop. - ¿ Una toallita?
Olamaz, ikisini de atamadı.
Nop, pierde ambos.
Hayır. Kasetimi plak yapımcısına bıraktım.
Nop, sólo le llevé mi cinta al tipo de la disquera.
Bunun Eric'in suçu olduğundan eminim.
Nop, Estoy bastante seguro que fue Eric.
Hayır, hiçbir şey kırık değil.
Nop. Nada roto.
- Hayır, hata yok.
- Nop.
Kendini beğenmişlikler yok, ego yok.
Sin pretensiones, sin ego. - Nop.
- Hayır, Amazonlar'dan.
- Nop, de las amazonas.
Bencu bu NÖP'nin işi.
- Creo que es obra del FLN.
Hayır.
- ¡ Nop!
Üzgünüm. Endişelenme, iyi olucam.
Nop te preocupes, estaré bien
Odana mı geldi?
- Nop.
- Hayır. Ne istersin, Hower?
Nop.
Yok.
Nop.
Olmaz.
Nop.
Maalesef, öyle olmalıydı.
Nop.
Senin Chicago'da olduğunu sanıyordum.
- Nop.