Nora translate Spanish
3,832 parallel translation
Nora?
¿ Nora?
Nora.
Nora.
Yeniden merhaba Aidan. Nora'nın kesinlikle keş olmayan ev arkadaşı.
Hola, de nuevo, Aidan, amigo de Nora que, definitivamente, no es un adicto.
Nora onun yanında.
Nora está con ella.
Nora ile olmanın.
Estar con Nora.
Nora ile kişisel ilişkimizin o kadar geliştiğinden emin değilim zaten.
Y no estoy segura de que Nora y yo hayamos llegado a un nivel de aceptación, aún.
Nora harika biri. Sen de öyle düşünüyorsun, değil mi?
Nora es genial. ¿ Tú también crees que es genial, no?
Ve Nora ile de aynı bağı kur istiyorum. Çünkü ben...
Sólo quiero que puedas llevarte así de bien con Nora, antes de...
Nora'nın de Tocqueville hayranı olacağını düşünmezdim.
Vaya. Nunca hubiese imaginado que Nora oía a de Tocqueville.
Nora ile bağ kurmam konusunda seni çözmek tam olarak da zor değildi.
- Lógico. No fuiste muy sutil alentando mi aprobación por Nora.
Ama bunlar Nora ile bir hayata başlama isteğimi yok edecek kadar güçlü değil.
Pero ese temor no basta para hacerme desistir de formar una vida con Nora.
Josh ve Nora'nın arkadaşı.
La amiga de Josh y Nora.
Yani Nora o kadar iyi bir arkadaş ki aynısını benim için yapardı.
Es que Nora es una gran amiga. Sé que haría lo mismo por mí.
Peki, Nora hamile mi?
Así que ¿ Nora está embarazada?
- Bunun bir parçasıyız Nora.
¿ Justicieros asesinos? Somos parte de esto, Nora.
Nora'yı korumak için yalan söyledin demek.
Así que mentiste sobre Brynn para proteger a Nora.
Nora!
¡ Nora!
Evet. En azından yanında Nora var.
Por lo menos tenía a Nora con él.
Belki, Nora ile aynı türde olmak daha kolaydır.
Quizás es más fácil siendo lo mismo que Nora.
Nora'nın bulunduğu yerlerde, olmamaya çabalıyorum.
Estoy intentando no estar donde... esté Nora.
Yanlızca sen, ben ve Nora biliyoruz.
Las únicas personas que lo sabemos somos tú, yo y Nora.
Ve Nora asla ama asla hiçbir şey söylemez.
Y Nora nunca lo diría, nunca.
Beni ve Nora'yı ebeveynlerinle mi kıyasladın sen?
¿ Nos acabas de comparar a mí y a Nora con tus padres?
Nora, dinle, kızgınlar.
Escucha, Nora, están enojadas.
Nora, Erin'e başka hiç kimse kapısını açmazken sen açtın.
Nora, tu cuidaste de Erin cuando nadie más lo hizo.
Nora...
Nora...
Nora, Liam'ın nerede dönüştüğünü biliyor musun?
Nora ¿ sabes dónde se transforma Liam?
Nora'yı senin için kurtarabilirdim.
Y salvar a Nora para ti.
Nora'nın Brynn'i öldürdüğünü biliyor musun?
¿ Sabias que Nora mató a Brynn?
Ben erken davrandım. Nora ve senden kan alınmayacağını söyledim.
Hice que tú y Nora estuvierais fuera de los límites.
Bak, Nora'yı ve beni korumaya çalıştığını anlıyorum.
Mira, entiendo que intentases protegernos a Nora y a mi.
Nora biliyor mu?
¿ Lo sabe Nora?
Aidan ve Nora bunu anlıyor.
Y Aidan y Nora lo aceptarán.
Kabul edelim. Nora ile kendi sürünüzü kurmak üzeresiniz.
Nora y tú vais a iniciar vuestra propia manada, afrontémoslo.
Nora beni görmek istediğini söyledi.
Hola, Nora me dijo que querías verme.
Josh ve Nora bunu yapmayacaklar. Bu yüzden bana söz vermeni istiyorum. Zamanı geldiğinde beni öldüreceksin.
Josh y Nora no lo harían, así que necesito que me prometas, que cuando llegue la hora, me matarás.
Josh ve Nora şu medyum Ilana'yı buldular.
Josh y Nora, acaban de encontrar una médium, Ilana.
Söylemeliyim ki Nora dala et asmak?
Tengo que reconocerlo, Nora. ¿ Atar la carne a la rama?
Josh Levinson ve Nora Sergeant.
Josh Levinson y Nora Sergeant.
Ama Josh ve Nora'dan kan alamazsınız.
Pero Josh y Nora no se tocan.
Josh ve Nora'dan kan alınmayacak.
Josh y Nora ni se tocan.
- Nora biliyor mu?
- ¿ Nora lo sabe?
Nora, bunu yapamam ben!
Nora, ¡ creo que no puedo hacer esto!
Nora, bugün düğünün var. Bugün güller, giydiklerinle baştan aşağı uyumlu olan ayakkabılar hakkında olmalı. Çürüyen vücudum ya da kan büyüsü fedakarlıkları hakkında değil.
Nora, es el día de tu boda, deberías preocuparte de las flores y de los zapatos, y no de carne viva pudriéndose o sacrificios mágicos.
Nora, ondan sen kurtulmalısın!
Nora, tienes que deshacerte de ella.
Bazen Nora ile beraber olmasaydım onun şimdi nerede olacağını merak ediyorum.
A veces me pregunto dónde si no hubiera dejarse acercado a Nora, dónde estaría ella.
Merhaba Nora.
Hola, Nora.
Nora'yla baş başa konuşmamız lazım.
Nora y yo necesitamos hablar en privado.
Nora, sevgili kardeşim bu işe karışma.
Nora, querida hermana mía no sacudas este avispero.
Jack ve Nora Ford'un tek kız çocukları.
Hija única de Jack y Nora Ford.
Nora burada mı?
¿ Está Nora?