English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Noticias

Noticias translate Spanish

32,625 parallel translation
Size verecek harika haberlerimiz var.
Porque tenemos increíbles noticias para darles.
Tamam, size haberi vereyim, diğer senatörler ile konuşacağım.
Bueno : tengo noticias para usted : ¡ estoy hablando con otros senadores!
- Hoş bir haber aldım az önce.
Asi que solo recibo un parte divertida de noticias.
İşte bu iyi haber ortak.
Amigo, estas son buenas noticias.
Evet evet muhteşem biriyim ama kötü haberlerim var.
- Sí, sí, sí, sí. Soy asombrosa. Malas noticias.
Bilirsiniz, habercilik sektöründe biz hikâyeyi bildirmek isteriz, hikâyenin kendisi olmak istemeyiz.
Estamos en el negocio de las noticias para reportar la historia, no queremos ser la historia.
Size haber kısmının itibârını yeniden kazanacağına söz veriyorum.
Este reportero promete restaurar la credibilidad de nuestro departamento de noticias.
Bilirsin işte, itirafımla habercilik hayatımın bittiğini düşünmüştüm ama sonra altın tepside bir haber teklif edildi.
¿ Sabes? Pensé que haría las paces con el ciclo de la vida fuera de las noticias, y de repente, bang, me ofrecieron una primicia en bandeja.
Bunun Kanal 6 spikeri olarak yaptığım son yayın olduğunu söylediler.
Me han informado que este es mi último noticiario como reportero de noticias del Canal 6.
Haberlerde sevgilinin onamasını gördüm. Başkan ile el sıkışıyordu.
Vi la confirmación de tu novio en las noticias.
15 yaşındaki çocuğa vurup kaçması sebebiyle Oscar Keaton hakkında bir tutuklama emri çıkarıldı, Nathan Lloyd, yaşam mücacelesi veriyor.
Comenzamos con noticias de última hora. Una orden de arresto ha sido emitida para Oscar Keaton en conexión con un atropello que dejó a un chico de 15 años, Nathan Lloyd, peleando por su vida.
Başka zaman bir hikayem olursa, Greta'ya gideceğim.
Son noticias de último minuto. Estoy haciendo mi trabajo.
Harika gitti. Anlattlığımızdan bile daha iyi. Başka hiç kimse basınla konuşmayacak.
Ahora, ese es el único audio que tienen, así que es el único audio que las noticias pueden pasar.
Bir haber konusu, değil mi?
Bueno, es un generador de noticias, ¿ cierto? - Déjame verlo. - Preferiría que no.
"LHL" bir gelişme olduğu takdirde en güncel haberleri vermeye devam edecek.
"LHEV" continuará ofreciéndoles las noticias al instante mientras se desarrolle esta historia.
Sarah öldü.
¿ Viste las noticias?
Bu akşam yine NASA'dan bir haberimiz var ve bu yıl uzay ajasından aldığımız neredeyse tüm haberler gibi bu da iyi bir haber değil.
Hay más noticias de la NASA esta noche y como casi todas las noticias de este año de la agencia espacial, no es buena.
Daedalus mürettebatı, harika haberlerimiz var.
Tripulación de la Dédalo, buenas noticias.
- Haberleri izlediniz mi?
- Las noticias... ¿ Las escuchó?
Herry insanların... ne düşüneceklerine karar vermelerine yardımcı olur... yada en azından neyin haber yapılacağına.
Henry ayuda... a decidir lo que la gente piensa... o al menos lo que llega a las noticias.
_
Tengo noticias importantes.
Teşekkürler ama başka iyi haberlerim de var.
Agradezco eso. Pero tenemos otras buenas noticias.
Kötü haberlerim var.
Tengo malas noticias.
Louis'e vermem gereken kötü haberlerim var ama aramız en sonunda düzeldiği için...
Tengo algunas malas noticias que darle a Louis, y como él y yo finalmente nos llevamos bien...
O zaman aynı bana yaptığın gibi ona saygıyla yaklaş, açık konuş yüzünde de şu anki ifade olursa seni elini sıkarak yollar.
Entonces haz justo lo que hiciste conmigo. Acércate a él con respeto, solo suelta las noticias, y si tienes la misma expresión que tienes ahora, se despedirá de ti con un apretón de manos.
Eleanor bomba haberlerim var.
Eleanor, tengo enormes noticias.
Yine de haberlerde
Incluso lo pusieron en las noticias
Siyah erkekler ve genel olarak siyah insanlar haberlerde yoğun biçimde suçlu olarak resmediliyor.
Los hombres negros, y la gente negra en general, son sobrerrepresentados en las noticias como criminales.
Haberin olsun adamım, öyle ya da böyle istesen de istemesen de, o seçimi yapmak zorunda kalacaksın.
Pues te tengo noticias, hermano. De una u otra forma, tendrás que elegir, te guste o no.
Gallo hakkında iyi haberlerin olduğunu söyle lütfen.
Por favor, dime que tienes buenas noticias sobre Gallo.
- Haberlerim var ama iyi değil.
Tengo noticias, pero no son buenas.
Sana küçük bir haberim var Nathan.
Te tengo noticias, Nathan.
O zaman senin için haberlerim var William.
Bueno, tengo noticias para ti, William.
Anladığım kadarıyla iyi haberler vermek için buradasın.
Supongo que estás aquí para darme las buenas noticias.
- O hiç zor olmayacak çünkü haberlerim var.
No será problema porque te tengo noticias.
İdam davamız hakkında kötü bir haber aldım.
Harvey, ¿ puede esperar? Acabo de recibir malas noticias en el caso de pena de muerte.
- Yüz yüze konuşmak istedik.
Tenemos noticias que queríamos darle en persona.
Mahkeme isteğimizi kabul etti.
Buenas noticias. La corte aceptó nuestra petición.
Hayır iyi bir haber ama daha kutlanacak bir şey yok.
No, son buenas noticias, pero no estoy lista para celebrar.
Bu iyi işte.
Son buenas noticias.
Yeni işi çok heyecan verici.
Buenas noticias acerca de su nuevo trabajo.
Söyleyeceğim çok heyecan verici bir şey var.
Yo también tengo noticias emocionantes.
Haberlerde duydum.
Me enteré en las noticias.
Sana bir şey diyeceğim Frank.
Tengo noticias para ti, Frank.
İki saat içinde, bu görüntü ABC haberlerine çıkacak tam olarak akşam saatinde.
En dos horas, esto llegará a las noticias, justo a tiempo para la edición de esta tarde.
Biraz abartıyorsun gibi geldi ama hakkın var.
Se parece un poco a las noticias de la Fox, pero no te equivocas.
- Program yapıyor.
Produce las noticias.
- Haber yapıyor.
El programa número uno de noticias del cable.
ABC haberlerinden bir bülten var :
Hay un boletín de las noticias ABC.
Bunlar eski.
Son noticias viejas.
- Harry'den haber var mı?
¿ Hay noticias de Harry?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]