Nuremberg translate Spanish
163 parallel translation
Adolf Hitler kendisine sadık yandaşlarını teftiş için yeniden Nürmberg'e uçtu.
Adolf Hitler vuela de nuevo a Nuremberg para pasar revista a sus fieles seguidores.
Hitler Gençliği ve Alman Gençliği Kampı Nürmberg şehrinin dışında
Campamento de la Juventudes Hitlerianas y Juventudes Alemanas a las afueras de Nuremberg
Ve biliyorsunuz ki bugün Nürmberg'de milyonlarcası... olarak bulunmuyorsunuz, Almanya'nın tümü sizi burada... bugün ilk defa görüyor.
Y sabéis que hoy no sólo tienen la vista puesta en vosotros los miles que hay en Nuremberg sino toda Alemania que también fija la vista en vosotros aquí hoy, por primera vez.
İstetmiştim, bana dosyanın Nürnberg'e gittiği söylendi.
- ¿ No está? Pregunté por él hoy, me dijeron que está en Nuremberg.
- Dosya sorumlusu, Asteğmen Cook.
¿ Quién dijo que estaba en Nuremberg? - El alférez Cook.
Nürnberg'e gitmiş. Gitmiş işte.
Ya se lo dije, está en Nuremberg.
Sizi kaldığınız yere götüreyim.
En Nuremberg. Venga, le acompañaré al hotel.
Nuremberg'de birlikte üç ay geçirdik.
Pasamos 3 meses juntos en Nuremberg.
Nuremberg'li bıçakçı bundan 15 tane imal etmiş.
Un cuchillero de Nuremberg fabricó quince.
Acele et teyze yoksa açlıktan nalları dikeceğiz.
Date prisa, esto está durando más que el juicio de Nuremberg.
Bir duvar eski Nuremberg'i yenisinden ayırıyor.
Un muro separa la parte vieja de Nuremberg de la nueva.
Mahkemeyle ilgili hikayelerimi kimseye satamıyorum.
Actualmente, no podría publicar un nada sobre los juicios de Nuremberg.
Nuremberg'i gezme fırsatınız olmuştur umarım.
Espero que haya tenido oportunidad de ver algo de Nuremberg.
Nuremberg'in başka yerlerini de gezmelisiniz.
Debería ver alguna de las otras partes de Nuremberg.
Eminim şu anda Nuremberg'deki tüm mahkumların....... serbest bırakılmalarını isteyen insanlar vardır.
Estoy seguro de que hay gente que piensa que se debería liberar hoy a la totalidad de los presos de Nuremberg.
Eğer sizinle Nuremberg'e gelirsem buraya gelirler ve dükkanın tüm camlarını kırarlar.
Si voy a Nuremberg ellos vendrán. Vendrán y romperán los cristales.
Bu Nuremberg kanunlarına göre, bir suçtu.
Es el cargo al que hacen referencia las leyes de Nuremberg.
Nuremberg'deki Yahudi kongresinin başkanlarından biriydi.
Era uno de los líderes de la Congregación Judía en Nuremberg.
Nuremberg'de özel bir mahkemede yargılandı.
Él fue citado ante el Tribunal Especial, en Nuremberg.
Nuremberg rallilerinin yapıldığı bir eylül ayıydı.
Coincidió con las fiestas de septiembre, las concentraciones de Nuremberg.
Bayan Wallner, Nuremberg yasaları 15 Eylül 1935'te yayınlandı.
Sra. Wallner las Leyes de Nuremberg se dictaron el 15 de septiembre de 1935.
- Nuremberg'teydim.
- En Nuremberg.
Peki Nuremberg'de, özellikle de Nuremberg'te bir Yahudi ile sadece fiziksel yakınlaşmanın değil, her türlü sosyal irtibatın da yasak olduğunu biliyor muydunuz?
¿ Era consciente de que en Nuremberg, en Nuremberg precisamente, también se desdeñaba cualquier trato social con judíos?
Artık Nuremberg'te Amerikalıları pek sevmiyorlar.
Los americanos no somos muy populares en Nuremberg esta mañana.
AMERİKAN BÖLGESİNDEKİ NUREMBERG DURUŞMALARI 14 TEMMUZ 1949'DA SONUÇLANDI.
Los juicios de Nuremberg celebrados en zona norteamericana acabaron el 14 de julio de 1949.
Ödülü sunmak üzere Nüremberg Duruşması'ndaki etkileyici performansıyla geçen senenin kazananı Maximilian Schell huzurlarınızda!
La presentación estará a cargo del ganador del año pasado... por su provocadora actuación en Judgment at Nuremberg... damas y caballeros, el sr. Maximilian Schell.
Hans Gruber, Hitler gençlik hareketi, Nuremberg davaları sırasında kaçmıştın.
Hans Gruber, Movimiento Juvenil Hitleriano, escapó durante los juicios de Nuremberg.
Sartre, Tribunal'de, Vietnam'da işlenen savaş suçlarına karşı Nuremberg'e başvurulmasını tavsiye etti.
Sartre sugirió al Tribunal que se aplicaran las conclusiones de Nuremberg que los crímenes de guerra en Vietnam.
Savunman Nuremberg çalışmalarında kullanılması için, makale olarak yazıldı.
Escribí muchos artículos en su defensa en el juicio de Nuremberg.
Dün gece Nürnberg'e yoğun bir hava saldırısı düzenledik.
Anoche llevamos a cabo un bombardeo masivo en Nuremberg.
Sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz Fransa bir anda bitti. Tüm Avrupa'da, hükümeti işbirliği yapan tek ülke Fransa'dır.
Otros firmaron un armisticio o se rindieron, pero Francia fué el único país en haber colaborado y votado leyes que eran incluso más racistas que las leyes de Nuremberg, pues los criterios racistas franceses eran más exigentes que los criterios racistas alemanes.
Diğerleri barış anlaşmaları imzaladılar ya da teslim oldular ama işbirliği yapan ve hatta Nuremberg yasalarından bile çok daha ırkçı olan yasaları oylayan tek ülke Fransa'ydı.
No es algo de lo que estar orgulloso. Comprendo que los libros de historia sólo presentan el lado positivo, pero históricamente hablando, eso es incorrecto.
Sokaklara çıkamadım, futbol oynayamadım, Nürnberg'e gidemedim.
No podía salir a jugar al fútbol, ni pude ir a Nuremberg.
1969'da, ismi Rachel Darnev, Nuremberg'deki Vise-Farben universitesi'de kimya analizi eğitimi aliyor.
En 1 969 esta mujer se llama Rachel Barlev... antigua licenciada en Química por la Universidad I. G. Farben... de Nuremberg.
Nürnberg Yasaları.
La leyes de Nuremberg.
Nurnberg arşivlerinde, dosya numarası... Evet, sayfanın başında. 3 numara diyor, yani küçük, etrafa sıkıntı vermeye değer biri değil.
"En los archivos de Nuremberg, ver documento..." Al principio de la página, hay un número tres, que indica que es poco importante.
Nuremberg Kongresi yeni gerçekleşmişti.
El Congreso de Nüremberg acababa de tener lugar.
Nuremberg, Leipzig ve Köln'ü unuttun.
Olvidaste Nuremberg, Leipzig y Cologne.
Nuremberg...
Nuremberg.
Albert Speer Nuremberg Mahkemeleri'nde 20 yıllık hapse mahkûm edilmiştir.
Albert Speer fue sentenciado en los juicios de Nuremberg... a 20 años de prisión.
Sen de fark etmişsindir, çünkü grup transından bahsediyorum böyle bir şeyle, Hitler'in Nuremberg mitingleri arasında çok az bir fark oluyor.
Estamos hablando de un ritual... y entre esto y las congregaciones de Hitler... no hay mucha diferencia.
Bu söz Nuremberg duruşmalarında kim bilir kaç kez kullanıldı.
Cuántas veces se usó esa frase en los juicios de Nuremberg.
İkinci Dünya Savaşındaki Nuremberg duruşmalarından beri... böyle uluslararası düzeyde bir duruşma görülmemiştir.
Desde los juicios de Nuremberg de la segunda guerra mundial No a ávido un interés internacional tan grande...
- Nuremberg duruşmaları gibiydi.
Fue como los juicios de Nuremberg. ¡ Me voy a casa sola!
'Eski şehir'Nürmberg
La vieja ciudad de Nuremberg
Julius Streicher'in selamı, Nürmberg-YukarıFrankonya Bölge Sorumlusu
Saludo De Julius Streicher Gauleiter De Nuremberg-Upper Franconia
Willy Liebel, Lord Mayor Nürmberg Üstgrup lideri
Willy Liebel Oberburgermeister, ( Alcalde ), de Nuremberg
Ve hepsinden ziyade Nuremberg.
Y sobre todo Nuremberg, para un alemán, es la ciudad que dilata el corazón.
Ve işitebiliyor. Nuremberg'den bir saatçi.
Es relojero, de Nuremberg.
Faşizmi göz önünde bulundurursak entelektüel bakış açısından size ne gibi bir etkisi oldu?
Las primeras imágenes que vimos de Nuremberg fueron como una nueva religión.
Nuremberg.
- Nuremberg.