English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Occidental

Occidental translate Spanish

1,871 parallel translation
Batmış, ahlaksız, batılı pisliği!
¡ Basura occidental decadente e inmoral!
Senin abazan numaraların bize sökmez.
Su sexualidad occidental inmoral no funcionará con nosotros.
Ben dünyamı batı ortaçağına uygun kurdum
Basé mi mundo en un período medieval fantástico occidental.
Orada "kung fu keşişi" yoktu.
No hay "monjes kung fú" en Europa Occidental.
Keşiş oynayabilirsin ama dünyaya uygun olacak. Batı keşişi olmak zorunda... Kabak.
Bien, puedes jugar un monje, pero tiene que encajar en este mundo tiene que ser un monje del oeste occidental.
BATI BERLİN
BERLIN OCCIDENTAL
Yere yatın! "Batı Berlin'de bugün 10 dakika içinde üç banka birden soyuldu."
Hoy, en Berlín Occidental, una banda armada asaltó tres bancos en sólo 10 minutos.
Emperyalizme karşı silahlı savaş, ve bu da somut olarak, Federal Almanya'da ve Batı Berlin'deki Amerikan ordu ünitelerine savaş açmak anlamına geliyor. Yarımızdan çoğu hapiste.
La lucha armada contra los imperialistas es contra la presencia norteamericana en Alemania y Berlín Occidental.
" Vietnam'daki soykırım stratejistleri için, Batı Almanya ve Batı Berlin artık güvendikleri arka bahçeleri olarak kalmamalı.
" Para los asesinos en masa de Vietnam Alemania y Berlín Occidental no deben ser refugios seguros.
Ülkedeki tüm memurlar şu anda görev başında.
Todos los oficiales de Alemania Occidental están participando.
Sunu anlamamiz gerekir, Yahudi halki tanrinin korumasi altinda iki bin yil surgun hayati yasadi. Bati medeniyetlerinde yasiyorduk...
Entendamos que el pueblo judío estuvo viviendo en el exilio por 2000 años bajo la protección de Dios y estuvimos viviendo en la civilización occidental- -
Batı sınırında Turfan Manastırı vardı.
En la frontera occidental se encontraba el Monasterio de Turfan.
MİLİS ÜSSÜ BATI ÇİN
PUESTO PARAMILITAR CHINA OCCIDENTAL
Peki kaçınız, toksik batılı ilaçları kullanarak, sırf kendi bencil rahatı için bebeğini zehirlemeyi planlıyor? Bunu yapmak isteyen var mı?
¿ Y cuántas piensan usar tóxicos de la medicina occidental para drogar a sus bebés por su comodidad egoísta?
Batılı bir kadının Turakice konuşması kulağa çok etkileyici geliyor.
Me derrito ante una mujer occidental hablando turaquí.
Bence yabancılaştırılmış Batı cinselliğinin acınası bir ucubesine dönüştürülmüş üzgün küçük bir kız.
Es una niñata triste empujada a una deprimente monstruosidad de sexualidad occidental alienada.
Batı Gothia M.S. 1187
Gothia Occidental 1187 D.C.
Uzak diyarlarda, karanlık ve soğuk kuzeyde üç büyük boyun, krallık tacı için savaştığı yerde Batı Gothia adında küçük bir Krallık vardır.
Lejos, en el frio y oscuro norte... Fue el reino, Gothia Occidental, un pequeño reino dividido donde tres poderosos clanes, lucharon por la corona.
Benim adım Arn Magnusson, Batı Gothia'dan.
Mi nombre es Arn Magnusson de Gothia Occidental.
Batı Gothia.
Gothia Occidental...
Orman eskisi kadar güvenli değil.
El bosque de Götaland Occidental ya no es seguro.
Neustadt, Batı Almanya 1958
Neustadt, Alemania Occidental, 1958
Gizlilik kavramı, Batı edebiyatının ana fikrini oluşturur.
La idea del secretismo es esencial en la literatura occidental.
Batı dünyasının liderlerine kızgın olduğunu biliyorum.
Se que eres uno de los líderes del mundo occidental.
Dubai imkansızı başarmanın mümkün olduğu, batı modelinin zirve yaptığı bir ülke.
Dubai es una suerte de culminación del modelo occidental un país donde lo imposible se convierte en posible.
Dubai batı modelinin zirvesi.
Dubai es una especie de culminación del mundo occidental.
Batı Hindistan'da kuyuların % 30'u terk edildi.
En India occidental, 30 % de los pozos han sido abandonados.
Ben T.S. McKinley, Pasifik Demiryolu için, Pasifik-Batı temsilcisi.
Soy T.S. McKinley... el representante del Pacífico Occidental para el Ferrocarril del Pacífico.
Hükümet, Batı'nın tesiri altında daha fazla zaman geçirmemen gerektiğine inanıyor.
El gobierno cree que no debería pasar más tiempo bajo influencia occidental.
Batı Cennet'e gitmenize eşlik edeceğim.
Seré su guía a la estación de Edén Occidental.
Batı afrikanın o bölgesinde açık deniz limanı yok.
No hay puerto de agua profunda en esa zona de África Occidental.
Dünya'nın dört bir yanından gelen gözlemciler Batı Yarım küreye gelip bu göz alıcı olayı izliyorlar.
Observadores a todo el hemisferio occidental... están viendo este espectacular evento.
Yunan entarisinin batı versiyonu.
Es el equivalente occidental de la toga griega.
Hokkaido'nun batı kıyısı, 35 km. açıkta.
A 35 kilometros de la costa occidental de Hokkaido.
Eğer Tsushima adasının batı kesimi suya batarsa bunun yaratacağı şok, hayal edemeyeceğimiz büyüklükte dalgalar yaratır.
Si la parte occidental de la isla de Tsushima se hunde en el agua, el choque crearía una ola de una altura inimaginable.
En iyi köpekbalığı avcıları Batı topraklarında!
¡ Los mejores cazadores de tiburones en el país occidental!
Batı Yarım Küre'deki gözlemciler bu harikulade olaya tanıklık ediyorlar.
Observadores de todo el hemisferio occidental están observando este espectacular evento.
Covington Lisesi, West Bank New Orleans'tan John Ehret Patriotlarına hoşgeldiniz der.
Covington Alto da la bienvenida los patriotas John Ehret de la Ribera Occidental de Nueva Orleans.
Şehrin yukarısında, aşağısında East Bank ve West Bank'ta her yerde seninleydim.
You got me, Uptown, Downtown, East Bank y la Ribera Occidental todo aquí.
- Batı dünyasının en kötüsü demek istedin.
- No, en el mundo occidental.
Birinci Dünya Savaşı'nda, Batı Cephesi'nde yüzlerce askeri birlik tarafından görüldü.
Lo vieron cientos de soldados en el frente occidental en la 1ª Guerra Mundial.
Eğer İslam gerçekten de barışı istiyor olsaydı o zaman dünyanın sorunlarının vardığı nokta Batı Şeria, Afganistan, Pakistan, Irak hepsinin de başında İslami terör musallat olur muydu?
Si el islam realmente es una religión que predica la paz... entonces, ¿ cómo es que algunos de los puntos más conflictivos del mundo... la Ribera Occidental, Afganistán, Pakistán, Iraq... están plagados de terrorismo islámico?
Westland'da hâkimler ve avukatlar vardır birini cezalandırmadan önce suçlu olduğundan emin oluruz.
En Tierra Occidental, hay jueces y abogados probamos la culpabilidad antes de castigar.
Sınır'ın diğer tarafında, Westland'daydım.
Estaba al otro lado del Límite, en Tierra Occidental.
Westland'da işler asla bu kadar karışmaz.
Las cosas son más simples en Tierra Occidental.
Polonyanın güneybatısında av olma korkusu başladı.
Pronto toda la zona Occidental de Polonia se sumergió en el terror. Podían escucharse los gritos, ¡ Cosacos!
Yabancı gibi görünüyormuş ama 3. nesil Tokyoluymuş.
Tenía aspecto de occidental, pero en realidad era un tokiota de pura cepa.
Batı Macaristan.
HUNGRÍA OCCIDENTAL.
Batı Berlin'den defol!
Fuera de Berlín Occidental.
Western Medicine'a göre öyle değil.
No según la medicina occidental.
Biraz ürkütücü.
En una manera mas o menos occidental

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]