Okinawa translate Spanish
306 parallel translation
Mesela, bir gün Okinawa'da, bir binbaşı, "şu tepeyi görüyor musun?" dedi.
Una vez en Okinawa, un comandante me dijo : "Stephenson, ¿ ve esa colina?"
Artık daha iyiyim.
Okinawa.
Sanki Alamein yada Okinawa'yı işgal ettim.
Ni tampoco El Alamín u Okinawa.
Yeni Gine, Leyte, Okinawa'daki birkaç kişiden biriydim. Neden yine ben?
Yo fui uno de los pocos en Nueva Guinea, Leyte, Okinawa. ¿ Porqué de nuevo?
Artık uçakları Okinawa'ya indiriyorlar.
Ahora amerizan aviones cerca de Okinawa.
Okinawa'ya mı?
¿ Okinawa?
Yani şu an Okinawa'da.
Eso significa que están cerca de Okinawa.
Okinawa'lıyız... evelallah.
Ser de Okinawa por la voluntad de los dioses.
Okinawa tarihi fetihleriyle ünlüdür.
Historia de Okinawa revela distinguida lista de conquistadores.
Okinawa çok şanslı.
Okinawa muy afortunada.
En önemlisi, dünyanın geri kalanı Okinawa gibi değildir.
La más importante, que costumbres del mundo no igual que en Okinawa.
Okinawa'da, kapılar kilitsizdir.
En Okinawa no hay ojos en puertas.
Okinawa'da, hamamda çıplak bayanla yıkanmak gayet uygun ama evde çıplak bayan resmi, oldukça uygunsuz.
En Okinawa, señora bañarse desnuda en público, nada de particular. Pero cuadro de señora desnuda en casa no correcto.
Ama Okinawa fatihlerce eğitilmeye çok heveslidir.
Pero en Okinawa tener muchos deseos ser educados por conquistadores.
Okinawa'nın demokrasiyi özümsemesinin muhteşem örneğini gösteren küçük bir hikaye anlatacağız.
contar una pequeña historia que demostrar a todos magnífico ejemplo de lo bien que haber sido asimilada la democracia en Okinawa.
Elbette bu aylarda asla yağmur yağmaz.
Claro que nunca llover en este tiempo del año en toda la historia de Okinawa.
Okinawa'nın tepesindeki bir köyden sorumlu olacak.
Va a encargarse de un pueblo en la parte alta.
- Tobiki, patron. Çok güzel yer patron, ama Okinawa tepesinde değil, dibinde.
Tobiki bonito, pero no en parte alta de la isla, en parte baja.
Hayır, Okinawa'da bir bayan bir erkeğe krizantem goncası verirse kalbi açılmaya hazırdır demektir.
- Disgustos. No. Cuando mujer dar a hombre crisantemo a medio abrir, significar que su corazón está a punto de florecer.
Ve belki bundan 100 sene sonra bile tüm Okinawa'da tanınacağını söyledi.
Decir que posible aún dentro de cien años tú ser famoso por canción en toda Okinawa.
Patron, Amerikalı'lar buradan gidince bence ne olur, biliyor musun?
¿ Sabes qué creer pasará cuando EE. UU. dejar Okinawa? No.
Şimdi size Okinawa ususlü "kalk-gidelim" i göstereceğiz.
Ahora nosotros demostrar "levántate y anda" de Okinawa.
Okinawa düştü, ama büyük ada bizde.
Perdimos Okinawa, pero seguimos teniendo la isla principal.
Okinawa'yı kaybettik ve savaş anavatana kadar sıçradı.
Perdimos Okinawa y tenemos que hacerles frente en nuestra isla principal.
Bir Okinawa'yı kaybettik diye kuyruğu kıstırdınız!
¡ Escondiendo el rabo entre las piernas sólo porque perdimos Okinawa!
Bize Okinawa'nın düşüşü hakkında hiçbir şey söylemedin.
No nos dijo nada sobre la caída de Okinawa.
Bu kolu Okinawa'da kaybettim.
Perdí este brazo en Okinawa.
Merhaba Broderick. Okinawa'da ya da daha kötü bir yerde olduğunu zannediyordum.
Broderick, le creía en Okinawa o un sitio peor.
Okinawa'dan.
De Okinawa.
Japon ahçı kaşığı. Okinawa'da kantinden satın almıştım.
Es una cuchara japonesa para revolver.
İşte böyle.
La conseguí en Okinawa, en el comedor.
Donanmanın bozulmasıyla birlikte Saipan kalkanı delindi. Filipinler ele geçirildi. Müttefik ilerleyişinin önünde kalan tek engel Iwo Jima ve nihayetinde Okinawa adalarıydı.
( narrador ) Con la armada imperial hizo añicos, el escudo Saipan traspasado, Filipinas conquistaron, sólo las islas de Iwo Jima y, finalmente, de Okinawa, se quedaron a la barra el avance aliado el propio Japón.
Artık Amerikan ordusu, beraberindeki savaş gemileriyle Okinawa'yı tehdit eder olmuştu. Yani Japonya önündeki son kaleyi.
Ahora el ejército estadounidense, protegido por buques de guerra se congregaron, amenazaron Okinawa, la última isla antes de que Japón.
Görevleri, Okinawa çevresinde bulunan düşman gemilerine uçaklarını mıhlamaktı.
Su misión era estrellarlos sobre las cubiertas de los buques de guerra enemigos ronda de Okinawa.
Amerikalılar Okinawa'yı işgâl etti.
Los estadounidenses invadieron Okinawa.
Okinawa, metropolit Japonya'ya 560 km. uzaklıktaydı.
Okinawa fue de sólo 350 millas del área metropolitana de Japón.
Okinawa'da, yalnızca 7.000 Japon askeri hayatta kaldı.
En Okinawa, sólo 7.000 soldados japoneses sobrevivieron.
2 Temmuz 1945'te, Okinawa düştü.
( narrador ) El 2 de julio de 1945, Okinawa cayó.
Tesshin Kamiesu Zincirli Orak, Okinawan Kobudo
Tesshin Jokoshu Kama de la escuela de Okinawa.
Okinawa'lı bir karateci
Es un karateka de Okinawa.
Ben Shikenbaru, son gerçek Okinawa'lı karateciyim.
Yo soy Shiken-Baru. El último karateka de Okinawa.
Beni Okinawa'ya, Tayvan'a götür ya da neresi olursa.
Profesor, podemos ir a Okinawa o Taiwán.
Okinawa?
¿ Okinawa?
15 Mayis 1945, saat sabah 7'de... 382.Amerikan piyade taburu Okinawa'da bir tepeyi isgal ederek, ona "Çük Tepesi" adini takti.
El 15 de Mayo de 1945, a las 7 de la mañana, los 380 regimientos de la 2ª Infantería Americana atacaron una colina en Okinawa que habían bautizado como Dick Hill.
Okinawa açiklarinda kamikaze Amerikan filosuna dalisa geçti, efsane olacaklardi.
Los kamikazes de Okinawa bajando en picado contra la flota americana, se convertirían en leyenda.
Okinawa.
Okinawa.
Okinawa burada.
Aquí, Okinawa.
Bay Miyagi Okinawa'da öğrenmiş.
El Sr. Miyagi aprendió en Okinawa.
Okinawa'da.
¿ En el sur?
Okinawa tarihinde görülmedi ama albay hata yapmaz.
Pero coronel nunca equivocarse.
Ordu albaya Avrupa istilası için Fransızca öğretir sonra da Okinawa'ya yollar. Açıklama :
Une, dois, trois...