Okusana translate Spanish
343 parallel translation
Okusana.
Léelo.
Okusana lütfen
Léalo, por favor. "
Bir okusana şunları?
Dejeme escucharlo otra vez, ¿ quiere?
- Okusana, Flo.
Vamos, querida.
- Okusana.
- Léelo.
- Okusana.
- ¡ Léalo!
Ann, şunu okusana.
Ann, léelo tú.
Okusana!
¡ Lee esto!
- Okusana ne yazıyor.
- Lee lo que dice.
Manşeti okusana "Nazi U-Gemisi —"
El titular es : "Submarino nazi hundido..."
Nick, kitabı bırakıp at yarışı broşürünü okusana.
Nick, deja el libro y lee el formulario de las carreras.
Kendin okusana.
Léelas tú mismo.
Ne yazıyor okusana.
Lee lo que dice.
- Okusana!
- ¡ Léela!
- Okusana Doktor. Sence nasıl.
- Léa esto, Doc y dígame lo que le parece.
Bana okusana. Şiirden anlarım.
Léelo, que yo entiendo de versos.
- Okusana.
- Léemela.
Okusana yazılanları, Alfred.
Léeme lo que dice, Alfred.
- Bana biraz okusana.
- Léemelo.
Okusana.
Léala.
Son kısmı, bir daha okusana.
Vuelve a leer la última parte.
Bana yüksek sesle kitap okusana.
¿ Vas a leer para mí?
Makinenin seri numarasını okusana.
Déme el número del aparato.
- Anlamıyorum. Nedir bu kağıtlar? - Okusana.
- No comprendo. ¿ Qué son todos estos papeles?
Kitabından bir pasaj okusana.
Puedes leerlo de tu libro.
Okusana. - 1945'ten önceki her şey silindi.
Cualquier cosa antes de 1945, se encuentra en la clara.
- Okusana!
- Lee!
Okusana.
Léemelo.
- Verileri okusana Gus.
- - Vamos topo, Gus.
Mizzi, lambayla buraya gelip şu mektubu bana okusana.
Pero acércate Mizzi con la lámpara y léeme esta carta.
Paris'in harikalarıyla ilgili olan o pasajı tekrar okusana.
Reléame el pasaje sobre la belleza de París. Es el mejor.
Şu kısmı bir daha okusana sen...
Relee un poco la página.
Sonya, bir şiir daha okusana.
¡ Sonia! Recita otro verso. ¡ Dale!
Bugünkü gazetede çıkan yazıyı okusana.
Tal vez le gustaría leer el periódico de la mañana.
Doğru dürüst okusana, coğrafya kitabı okur gibi yapıyorsun ya!
Sea claro. ¡ Habla como un libro de geografía!
Yok, sağ ol. Paketin üstündekini okusana.
No, gracias. ¿ No lees los paquetes?
- Kudüs'ten yazmış. Okusana.
Está escrita en Jerusalén.
Benim için okusana.
- Léemelo.
Büyükbaba bize bir çocuk şiiri okusana.
Abuelo, abuelo, cuenta otra vez'la Rasca-cuernos'.
Şey, okusana.
Lee.
- Ağzımı okusana.
- Léeme los labios.
Bunu nasıl anladın? Okusana.
- ¿ Cómo le encuentras sentido a eso?
- Lanet raporu okusana.
- Lee el informe.
- Okusana!
Léelo.
- Benim için Frank'in içini okusana.
- Cálame a Frank.
Hadi, mektubu okusana.
Venga, léela.
Okusana.
¡ Gente!
Okusana.
Léela.
Okusana!
¿ Sabes qué hay en esa cajita?
Kamyonda ne yazıyor, okusana!
En las cajas tonto, ¿ no ves que está escrito a un lado del camión?
- Şurayı okusana.
- Mira.