Oldum translate Spanish
45,880 parallel translation
- Tanıştığımıza memnun oldum, efendim.
- Gusto en conocerlo, señor.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Gusto en conocerle.
Bu yüzden berbat oldum.
Entonces, sí estoy arruinado.
Nasıl oldum?
¿ Qué pinta tengo?
Bilmem gerekir aslında, bir sürü Mary ile birlikte oldum.
Debería saberlo. He salido con muchos.
Merhaba. Birilerinin kontrole gelmesinin zamanı gelmişti. Memnun oldum.
Hola. ¿ Cómo está?
Harika, şimdi de kumar bağımlısı oldum!
Grandioso, ahora también soy adicto al juego.
Şu an ikinize de aşık oldum.
Ahora estoy enamorado de ambas.
Memnun oldum dostum.
Gusto en conocerlo, señor.
Bir çift gözün daha araştıracağına memnun oldum ama nasıl yardım edebilirim bilmiyorum.
Bueno, me alegra oír que hay ojos nuevos, pero no estoy seguro de cómo puedo ayudar.
İyileşmek için aldığım ilaçlar yüzünden hasta oldum.
Dejar la medicación es lo que me enfermó.
Küçük kızımın başına gelenleri öğrenince şok oldum. Fakat iyi ellerde olduğunu biliyorum. Bunun benim için anlamını bilemezsiniz.
Sabe, me sorprendió escuchar lo que le sucede a mi hijita, pero saber que está en sus manos, no puedo decirles lo que significa para mí.
- Tanıştığıma memnun oldum.
- Encantada de conocerte.
Resmi olarak erkekler için arzu edilmeyen biri oldum.
Oficialmente no soy deseable para los hombres.
Biraz tahrik oldum.
Me estoy poniendo un poco cachondo.
Roscoe ile birkaç defa ve ayrıca onun öğretmenlerinden bazılarıyla da konuştum ve uyuşturucu sorunu olmadığından emin oldum.
He hablado con Roscoe varias veces y también he hablado con algunos de sus maestros y creo que puedo decir que no tiene ningún problema con las drogas.
Tanıştığıma memnun oldum.
Encantada de conocerte.
Memnun oldum. Parlak bir geleceğimiz var.
Tenemos un brillante futuro por delante.
Tanıştığımıza memnun oldum...
Y para mí es un placer conocerte...
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Rainer Shine.
Memnun oldum. Galiba komşumun evini sen satmıştın.
Esta es mi hija / artista del maquillaje, Haley Dunphy.
Aşık oldum. Dürüstlüğün için aferin, Carter.
¡ Estoy enamorado!
Bir sadakat testiydi ve ben başarısız oldum.
Era una prueba de lealtad, y fallé.
Hey, dostum, tanıştığımıza memnun oldum.
Hola, hombrecito, un placer conocerte.
Kusura bakmayın. Kulak misafiri oldum.
Disculpe, I-oí,
- Hayatim, simdiden tahrik oldum.
- Cariño, yo ya estoy excitada.
Insaat isçisi oldum.
Soy obrero de la construcción.
- Çok memnun oldum.
- Encantada.
Merhaba, memnun oldum. N'aber?
Hola, encantada. ¿ Qué tal?
Çok memnun oldum.
Encantado.
Memnun oldum... Jacob diyeyim mi?
Encantada de conocerte, ¿ Jacob?
Memnun oldum.
Ha sido un placer.
Ben... Asik oldum falan demeyecegim.
No voy a decir que estoy enamorado ni nada de eso.
Memnun oldum. - Tamam.
Encantada.
Ilk izledigimde, söyle oldum...
La primera vez que lo vi, me quedé...
- Memnun oldum.
- Encantada.
- Memnun oldum Madeline.
- Encantada de hablar contigo.
Çok mu 70'lerin porno yildizlari gibi oldum?
¿ Parezco una estrella porno de los 70?
- Memnun oldum.
- Me alegro.
Memnun oldum.
Encantado.
Tedirgin oldum.
Me produjo ansiedad.
Yumurtanın, özellikle ticari yumurtanın bir zamanlar sandığımız kadar sağlıklı bir gıda olmayabileceğini gösteren çarpıcı miktarda bilimsel kanıtı keşfettiğimde şoke oldum.
Me sorprendí al ver la gran cantidad de evidencia científica que muestra que los huevos y los comerciales podrían no ser la comida saludable que creímos que eran.
Birleşmiş Milletler'in küresel ısınma raporunu okuyunca şoke oldum.
Estaba sorprendido después de leer el informe sobre calentamiento global de las naciones unidas.
Polis kuvvetlerine ilk katıldığımda bir şeyin ne sıklıkla başka bir şeye yol açtığını görünce şoke oldum. Sonra da bir şeyler yaparsın ve arkana bakmazsın.
Digo, cuando al principio me uní a la fuerza policial... me impactó cuan a menudo las cosas solo pasan... una cosa lleva a otra cosa... y entonces haces algo... no puedes volver atrás.
Senin için hep bir pislik oldum.
Ya me he portado como un gilipollas contigo.
O yüzden atanmış varis oldum ya zaten.
Por eso fui nombrado superviviente designado.
Seni yaptığından daha büyük bir şeyin icadına yardımcı oldum ve tek düşünebildiğim yapabileceği tahribattı!
He ayudado a inventar algo más grande de lo que usted podrá hacer jamás, y lo único en lo que puedo pensar es en la destrucción que acarrea.
Şu halime bak- - baştan çıkarıp ihanet etmem gereken adama aşık oldum.
Mírame... enamorada de un hombre que fui enviada a seducir y traicionar.
- Oldukça iyi bir asker oldum, değil mi?
- Soy bastante buen soldado, ¿ no? - No.
Bu görevde değil. General Santa Anna... Tanıştığımıza memnun oldum.
No esta misión. ¿ Entonces solo vamos a, como, caminar a una guerra?
Konuştuğumuza memnun oldum.
Bueno... me alegra que hayamos hablado.