English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Olumsuz

Olumsuz translate Spanish

3,688 parallel translation
- Olumsuz, ben farlar görme değilim.
- Negativo, no veo luces.
- Olumsuz.
- Negativo.
Olumsuz Flint!
¡ Negativo, Flint! ¡ Sigue con el plan!
Olumsuz.
Negativo.
Noah denen çocukla flört etme şeyi seni olumsuz etkiledi.
Tanto coquetear con el tal Noah debe haberte agotado.
Olumsuz, evlat.
Negativo, hijo.
Olumsuz, Testere İki.
Negativo.
Bunun yerine, Tanrılar tarafından olumsuz şartlar altında bir savaşı üstlenmem talep edildi.
En lugar de eso he sido requerido por los dioses para tomar parte en una batalla con pocas chances.
- Olumsuz efendim.
Negativo.
Ah, olumsuz, dostum. Tekrarlıyorum, olmayacak. Hastalarımız -
Uh, eso es un punto negativo, mi amigo Repito, no sucede Tenemos pacientes -
- Olumsuz, görüşten çıktı.
- Negativo, no se lo vio más.
Biliyor musun, eğer olumsuz düşünceleri varsa bir insan huzurlu olamaz.
Una persona no puede estar en paz si tiene una actitud negativa.
Olumsuz, Stockholm.
Negativo, Estocolmo.
Hayır, olumsuz.
No, negativo. Vamos.
Olumsuz tepki vereceğini sanmıyordum.
No creí que te negarías.
- Carroll'in Arazisi ve Hattie Sutton hakkında bize olumsuz olarak etki edecek bir şey varsa bilmek istiyorum.
- Porque quiero ver si hay algo sobre Carroll's Field o Hattie Sutton que pudiera repercutir de forma negativa sobre nosotros.
Yani olumsuz bir şeyler söyleyip karşındakine hakaret ettiğinde aslında karşındaki kişiye ne kadar kendine güveni olmayan biri olduğunu gösteriyormuşsun.
Así que cuando digas algo negativo e insultes a la otra persona en realidad sólo le estás mostrando a esa otra persona el tipo de persona insegura de sí misma que realmente sientes que eres.
Çünkü şu anda olumsuz bir şey duymaya ihtiyacın yoktur.
Debido a que no es necesario escuchar la negatividad en estos momentos.
Bu kadar olumsuz olma.
Deja de ser tan negativo.
Dört bir yanı korumaya çalışmak olumsuz sonuç verebilir.
Tratar de cubrir todos los rincones podría ser contraproducente.
- Olumsuz şeyleri düşünmemeye çalışalım.
Intentemos no centrarnos en lo negativo.
Üzgünüm Korra, ama cevabım hala olumsuz.
Lo siento, Korra, pero mi respuesta sigue siendo negativa.
Gelirler hastaneye bağışlanacak, bu nedenle olumsuz cevap kabul etmiyorum.
Aun así, es para la fundación del hospital, y no aceptaré un no por respuesta.
- Olumsuz tavır sana hiç yakışmıyor.
- Una mala actitud no te conviene.
Birkaç test olumsuz.
Bien, todas las pruebas son negativas.
Olumsuz, böyle devam et.
Negativo. Continúe.
Olumsuz. Channing'in cesedinin bulunduğu gece nerdeydin?
No. ¿ Dónde estabas la noche antes de que el cuerpo de Channing fuese encontrado?
- Olumsuz efendim. Hepimizi yok ettiler.
Nos barrieron.
Olumsuz, olumsuz.
Negativo, negativo.
Olumsuz, ama patlamış gibi görünüyor.
Negativos, pero parecía a punto de estallar.
- Senden olumsuz cevap almak.
- Usted diciendo no.
- Bu kadar olumsuz olmayı bırak.
- Deja de ser tan negativa.
- Olumsuz değilim.
- No soy negativa.
- Neden tepkilerin sürekli olarak olumsuz?
¿ Por qué tu reacción natural siempre es una negativa?
Olumsuz. Nereden geldiği anlaşılmıyor.
No puedo decirte de donde vienen.
Olumsuz! Olumsuz!
Negativo, negativo.
- Olumsuz.
Negativo.
İkinci bir olumsuz rapordan sonra, o çocuğu tekrar görürsen şanslısındır.
Y después de otro informe negativo, tendrás suerte de volver a ver al niño.
Çeliğin fiyatı, Çin, yönetmelikler bizim etkilediğin gibi onu da olumsuz etkiliyor.
El precio del acero en China estaba como aquí.
Olumsuz, 10 dakikaya daha ihtiyacımız var.
Esto es negativo. Necesitamos 10 minutos más.
Mayhem, Hades ve Darkthrone gibi grupların albüm kapaklarını süsleyen Pagan sembollerini ve şarkı sözlerini algılamak zor olsa da olumsuz mesajlar içeriyor.
Símbolos paganos adornan las portadas de los álbumes... de bandas como Mayhem, Hades y Darkthrone... las letras son difíciles de distinguir, pero contienen mensajes negativos.
Konuşmaya başlayalı henüz daha beş dakika oldu, siz hemen, "olumsuz bir şey bulabilir miyim" i araştırmaya başladınız.
Hemos hablado por 5 minutos y ya estas buscando un ángulo negativo para explotar.
Medyada Starbuck hakkında olumsuz.. birçok yorum yapılmış olabilir.
Ha habido una gran cantidad de comentarios desfavorables sobre Starbuck en todo esto los medios de comunicación.
Dur, çifte olumsuz mu kullandım?
Espera, ¿ es esa una doble negativa?
Kaybettim. Olumsuz.
Le he perdido.
Sonunda insanoğlu o kadar zeki ve becerikli oldu ki bu duyguların değerine olan bakışlarını da kaybettiler. Sadece olumsuz hislere değil, aynı şekilde olumlulara da.
Con el tiempo, la humanidad se volvió tan inteligente y eficiente, que perdió la perspectiva del valor de esas emociones, no sólo las negativas, sino también las positivas.
Olumsuz tepki eninde sonunda kendini güçlendirecek ama sana bir süre boyunca fiziksel olarak yakın olmalıyım.
El circuito de retroalimentación negativa eventualmente será auto reforzable, pero yo necesito estar físicamente cerca de ti por un rato.
Olumsuz. Kimse yok.
Negativo.
Olumsuz efendim!
¡ Negativo!
Olumsuz.
Limpiad la carretera.
Yaptıklarımı olumsuz şekilde düşünmüyorum. Ne yaptıysak yaptık, çünkü biz buyuz.
No pienso mal de las cosas que he hecho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]