Ona ne söyleyeceksin translate Spanish
173 parallel translation
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué les vas a decir?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le vas a decir?
- Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Qué va a decirle?
- Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Qué vas a decirle?
- Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dirá usted?
Jim, Barrera'ya gittiğin zaman ona ne söyleyeceksin?
Jim, ¿ por qué no le dices a Barrera lo que piensas?
- Peki ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué vas a decir?
Bir düşünsene, ona ne söyleyeceksin?
Piénsalo. ¿ Qué le vas a decir?
Ona ne söyleyeceksin?
Que le vas a decir?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué quiere decirle?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le vas a contar?
Oraya çıkarsak, ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dirás si subimos?
Oraya çıkarsak, ona ne söyleyeceksin?
ṡQué le dirás si subimos?
- Ona ne söyleyeceksin ki?
- ¿ Qué le diremos?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Sí? ¿ Qué le dirás?
Bekle. Ona ne söyleyeceksin?
Espera. ¿ Qué vamos a decirle?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué tiene que decir a eso?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dice a ella?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dirá a ella?
Söylesene... ona ne söyleyeceksin?
Si no pudiste decírmelo a mí, ¿ cómo se lo dirás a él? Ni siquiera puedes decírmelo a mí
-... ona ne söyleyeceksin?
-... que tenía la varita?
Onu gördüğün zaman ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dirás cuando lo veas?
Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Qué dijiste?
- Tabiki - Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Qué le vas a decir?
- Ona ne söyleyeceksin?
¿ Y que le vas a decir?
Ona ne söyleyeceksin?
Ah, cierto. Qué le vas a decir?
- Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué... que le dirás?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué va a decirle?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué vas a decirle?
Demek istediğim, ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le dirás?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Qué le has contado?
Bryan yarın gelirse ona ne söyleyeceksin?
Si Bryan viene mañana qué vas a decirle?
- Ve ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Para decirle qué?
Ona ne söyleyeceksin?
¿ Entonces qué vas a decir?
Ona ne söyleyeceksin ki?
¿ Qué vas a decirle?
Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ Qué le dirás?
- Ona ne söyleyeceksin?
- ¿ A quién?
Ona annesi hakkındaki gerçeği ne zaman söyleyeceksin?
¿ Cuándo le vas a contar toda la verdad?
Ne zaman söyleyeceksin ona?
¿ Cuándo se lo vas a decir?
- Ona ne zaman söyleyeceksin?
- ¿ Cuándo le dirás?
Onu gördüğün zaman ne söyleyeceksin ona?
¿ Qué le dirás cuando lo veas?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
¿ Cuándo le dirás?
Evet, haydi ona bir soru soralım : Bu konu hakkında ne söyleyeceksin?
Señor Perro del Intendente, ¿ qué nos puede decir usted?
Ona ne söyleyeceksin?
Decir qué a él?
- Yani ona dönünce ne söyleyeceksin?
- ¿ Se lo contarías?
Babanı aradığında ona ilk ne söyleyeceksin?
Cuando llames a tu padre, ¿ qué es lo primero que le dirás?
R.S. ile ne için toplantı yapacağız. Seninle görüşecektir, çünkü ona bana talimat verdiğini söyleyeceksin.
Le verás siguiendo mis instrucciones.
Ona hakkımda ne söyleyeceksin?
- ¿ Y qué vas a decirle?
Babacığı gördüğünde ona ilk ne söyleyeceksin?
¿ Qué es lo primero que dirás a papá cuando le veas?
Kumarhaneye inip, kocanı bulacaksın ve ona, muhteşem bir masaj yaptırdığını ve onunla evlendiğin için ne kadar mutlu olduğunu söyleyeceksin ve yarın Trenton'a geri döneceksin ve onunla evli kalacaksın, en azından...
Bajarás al casino, verás a tu marido y le dirás que te han dado un masaje y que estar casada con él te hace muy feliz. Mañana os iréis a Trenton donde seguirás casada con él al menos...
Ona, ne yaptığımızı mı söyleyeceksin?
¿ Le vas a contar lo que hicimos?