English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Ondas

Ondas translate Spanish

1,903 parallel translation
Ama koma da değil, ya da...
Pero no está en coma, si mira sus ondas cerebrales.
Beyin dalgalarına bakarsanız, sadece uyuyor.
Si mira sus ondas cerebrales, está dormida.
Bu sabah deldiğin deliğe vardığımızda çok ses çıkarırsak öteki taraftaki sensörler ses dalgalarını algılar.
Debido al agujero que taladraste en la pared esta mañana una vez que estemos allí, si hacemos mucho ruido las ondas de sonido viajarán a través de la pared y serán percibidas por los sensores del otro lado.
Farekulaklı Rickett yarasası Asya'daki tek yarasa türüdür. Balıkların, suda oluşturdukları dalgacıklardan doğan ses yankılarını takip ederek onları yakalamak gibi kendilerine has bir özellikleri vardır.
El murciélago de oreja de ratón, es el único murciélago de Asia especializado en atrapar peces localizandolos a travez del reflejo del sonido en las ondas de la superficie del agua.
Spektrum, doğal bir şeyden mutasyano neden olan dalga boyları içeren bir şeye dönüşmüş olabilir.
El espectro podría haber cambiado de algo natural a algo conteniendo longitud de ondas mutagénicas.
- Rayl dalga dinamik bilimi.
- Ondas dinámicas de Rayl.
Magma çukurunu bulmak için P-dalgalarını ölçmem gerekiyor.
Necesito medir ondas primarias si voy a encontrar este hueco de magma.
P-dalga detektörleri, tepe boyunca hiç sinyal alamıyor.
Estamos colocando detectores de ondas "P" de balance cero en toda la loma.
Bu bir akustik dalga üreteci.
Es un generador de ondas acústicas.
Birileri bu elmasları, Rayl basınç dalgaları kullanarak yetiştiriyor.
Alguien está cultivando estos diamantes con ondas de presión de Rayl.
Dur biraz. Rayl dalgaları mı dedin?
Espera. ¿ Ondas Rayl?
Elmas fırını, yer altına dalgalar gönderiyor.
El horno de diamantes está disparando ondas al terreno.
Rayl basınç dalgaları, kaya tabakaları içindeki demir cevherini eritebilir.
Y las ondas de presión de Rayl pueden derretir el mineral de hierro en la capa rocosa.
- N'aber? - Selam.
- ¿ Qué ondas?
Önce ses dalgalarını ayırman gerek.
Primero, tienes que separar las ondas del sonido.
Ses dalgalarını yakalayıp, bilgisayar ortamına aktardığımda, konuşmalar şu şekilde tekrar şekillendiriliyor.
Una vez capturadas y digitalizadas las ondas de sonido, se puede reconfigurar la conversación así.
Görünüşe göre ana bilgisayar odasındaki ses dalgasıyla buradaki dalganın gücü aynı.
Parece que las ondas sonoras tienen la misma fuerza... - que en la sala de la computadora.
Eğer biri odadan çıktıysa, ses dalgaları sürüklenir.
Las ondas sonoras habrían desaparecido si hubiera salido de la sala.
Ajan Scott'ın hipokampüsüne girmeyi denediğimizde beyin dalgaları aniden düzensizleşmeye başladı.
Cuando intentamos acceder al hipocampo del agente Scott el eco de las ondas de su cerebro se volvió errático de repente.
Bu görüntü 2. bir beyin dalgası ayarıyla ilintili.
La imagen está relacionada con un segundo conjunto de ecos de ondas cerebrales.
Normalde keşfedilmişin dışında ayrı bir dalga spektrumu olduğunu varsaymıştık.
Nosotros postulamos un espectro de ondas fuera del rango de aquellas que habían sido descubiertas.
Bu dalgaların bilgi iletiminde kullanılabileceği fikrini savunuyorduk.
Nosotros supusimos que esas ondas podrían ser usadas para comunicar información.
Kanına enjekte edilen şey bu kapsüllerin aynı anda infilâk etmesine neden olmuş. Bir mikrodalga salınımı yaşanmış ve belki de kafasına verilen şey enerjinin kaynağıydı ve bum.
Lo que sea que le inyectaron en su flujo sanguíneo provocó que estas cápsulas explotaran a la vez enviando ondas microondas a la vez y quizás llegaron a su cabeza.
Klorofil, tabii ki, çoğunlukla güneşin mavi ve kırmızı dalga boylarını emiyor yeşilleri yansıtıyor.
La clorofila, por supuesto, absorbe la mayor parte de las longitudes de ondas rojas y azules reflejando las verdes.
Camın kavisi kırılır ve ışık dalgalarını karanlık alanlardan o kör noktaya odaklar.
Ves eso ahi? La curvatura del vidrio se dobla y enfoca las ondas de luz lejos de las areas oscuras dentro de un punto ciego
Okyanus dalgaları da ışık dalgaları gibi kırılabilir ve odaklanabilir. Okyanus Teşkilatı'nın şamandıralarından gelen dalga verilerini kullandım.
Las olas del oceano son muy similares a las ondas de luz en eso ellas pueden ser refractadas o enfocadas asi que, use los datos de la marejada de los chicos de NOAA ( Servicio Meteorologico ).
Budur. Okyanus dalgalarının ses veya ışık dalgalarına benzediğini de söyleyebilir miyiz? - Evet.
Estás de acuerdo también con que las olas se parecen a las ondas del sonido, o las ondas de luz, no?
Ses dalgaları saatte 1400 metre yol alır.
Las ondas del sonido viajan 761 millas por hora.
- Sudaki hızıdır bu. - İşık dalgaları ise... Saniyede 299.792 kilometre.
Al nivel del mar, las ondas de luz viajan a 186,000 millas por segundo.
Bütün dalgalarda olduğu gibi, belirli bir kalıp bulmak çok zordur. Sörfçülerin dediği gibi hakim dalgalar arasında diğer dalgalar.
y como con todas las ondas, es muy dificil detectar un punto significante lo que a los surferos les gusta llamar la hinchazon entre otras.
Affedersiniz dostlarım, bu güzel FBI ajanına anlatacağım, siz devam edin.
Discúlpenme, amigos mientras le muestro a esta adorable agente del FBI el análisis de ondas dominó en el que hemos estado trabajando.
Size değişik uyarıcılar verip, oluşan beyin dalgalarını inceleyeceğiz.
Le administraré varios estimulantes para que podamos ver el patrón de ondas generadas.
İçeri girer girmez beyin dalgaları değişti ve... -... makine bozuldu.
Sus ondas cerebrales se dispararon en cuanto entró y después la máquina se volvió loca.
EEG'sindeki alfa dalgaları apneyi elemiş oldu.
Las ondas alfa lo descartaron.
Alfa dalgaları artıyor.
- Ondas alfa elevándose.
Bir anda delta dalgaları göründü.
Ondas deltas salieron de la nada.
Angel'ın yerini radyoda söyleyeceğimizi mi sanıyorsun?
¿ Por qué te crees que damos falsas noticias sobre Ángel a través de las ondas?
Beyindalgalarının düzeni bozulmuş.
Patrón de ondas mentales corrompidas.
Dijital Data Tercümanı. Evet, hırsızlar kalabalık caddelerde radyo dalgaları gönderimlerini toplar.
Sí, los ladrones de celulares se sientan junto a los caminos concurridos y levantan transmisiones de ondas de radio.
Toz ve gaz sıkışıp sürtünme ve şok dalgasına yol açarak yıldızların doğum sürecini başlatıyorlar.
Mientras el polvo y el gas colisionan, creando fricción, ondas de choque, desencadenando el nacimiento de estrellas.
Radyo dalgalarına benzedikleri için Curie radyuma radyoaktif demişti, ama bu dalgalar daha önce karşılaşılan radyo dalgalarından milyonlarca kat daha güçlüydüler.
Estos eran algo así como radio ondas, por los que Curie las llamo radioactividad del radio pero las ondas eran millones de veces más poderosas que cualquier otra onda de radio previa.
Ancak karadeliği çevreleyen süper ısınmış ve parıldayan gaz bulutu bizlere görüntü oluşturabileceğimiz radyo dalgaları gönderir.
Pero el gas brillante súper calentado que rodea al agujero negro emite ondas de radio que pueden ser usadas para formar una imagen.
Fransa'da, ses dalgaları üzerine yaptığı çalışmalardan hâlâ yararlandığımız... Joseph Fourier gibi olağanüstü matematikçiler vardı.
En Francia tenían maravillosos matemáticos, como Joseph Fourier, de cuyo trabajo sobre las ondas sonoras aún nos beneficiamos hoy.
Sanal sayılar, radyo dalgalarını anlamamıza, köprüler ve uçaklar yapmamıza yardımcı oldu. Hatta atom altı dünyasının bilimi olan... kuantum fiziği için bile anahtar görevi görüyorlar.
Los números imaginarios nos han ayudado a entender las ondas de radio, a construir puentes y aviones, son incluso la clave de la física cuántica, la ciencia del mundo subatómico.
- Bir EEG 5 aldım, hâlâ düşüyor.
- Cinco ondas por segundo, sigue cayendo.
Değil mi Ondas?
¿ Verdad, Ondas?
Ondas, şu bacağa bir bak.
Ondas, mira su pierna.
- Ondas, buraya bak!
- Ondas, mira esto.
Bir şeyler yapmalıyız Ondas.
Tenemos que hacer algo, Ondas.
Ondas?
¿ Ondas?
Bu durumda, yapraklardan yansıyan ışık ışık dalgaları ya da okyanus dalgaları gibidir.
Se me ocurre que estas imagenes espectrales son simplemente una impresión de ondas electromagneticas... en este caso, la luz refleja en las hojas y asi es como podemos conocerlo, las ondas de luz trabajan igual que las olas del oceano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]